Almanya'da Türklerin en yoğun yaşadığı NRW Eyaleti'nde Türkçe'nin okullarda sınıf geçmeye etkili seçmeli yabancı dil olarak okutulmasının önünü açan yönetmelik yürürlüğe girdi. Şimdi top velilerde. Eğer veliler çocuklarını bu derslere gönderirlerse, Türkçe'nin Almanya'daki geleceği sağlam temellere oturtulmuş olacak. Ancak beklenen ilgi gelmezse, derslerin tamamen kaldırılması da söz konusu olabilecek.
ALMANYA
'da en fazla Türk'ün yaşadığı Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'nde (NRW) Türkçe eğitiminin geleceğini belirleyen yeni yönetmelik, Türkçe'nin Almanya'daki kaderini de çizecek.
Eyaletteki ilk ve orta düzeyli okullarda okuyan 170 bin Türk öğrenciye, Türkçe'yi "Seçmeli ikinci yabancı dil" olarak okuma imkanı sunan yönetmelik, veli dernekleri ve öğretmenler tarafından genelde olumlu karşılanırken, bazı endişeler de dile getirildi.
Köln Eğitim-Danışma Kurulu Başkanı ve Alman Eğitim ve Bilim Birliği Öğretmen Sendikası eski yöneticisi Mehmet Önel, Eyalet Okul ve Eğitim Bakanlığı'nın hazırladığı yönetmeliğin Türkçe'nin önünü açtığını, ancak ivedilikle uygulamaya geçirilmediği taktirde Türkçe eğitiminin tamamen kaldırılması riskini de beraberinde getirdiğini söyledi.
Hauptschule'den Gymnasium yolunu açar
Yeni yönetmeliğin Türkçe açısından hayati önem taşıdığını ifade eden Önel, "Bu iyi bir kazanımdır. Uygulanması, yaygınlaştırılması ve sürenin kısaltılması, Türk öğrencilerinin başarısına katkı sağlar. Bir üstünlük ve avantaj getirir. Eğer Türk öğrencileri ilkokulda da Türkçe dersi görmüşlerse motive olurlar. Hauptschule'lerde 10 B sınıfından diploma almalarını kolaylaştırır ve Gymnasium'a geçişi sağlayabilir. Ancak bunun için hemen harekete geçilmeli. Örneğin müfredat hazırlanmalı. Oyalanılırsa, unutulup gider. Yeni hükumetler daha farklı yaklaşabilir. Sonra da 'Denedik, ama olmadı' deyip, rafa kaldırılabilir" dedi.
Engeller kaldırılmalı
Velilerin çocuklarını mutlaka Türkçe derslerine yazdırmalarını öneren Önel, 18 öğrenci velisinin istemesi halinde Türkçe sınıfların açıldığını belirterek, öğretmen sorununun da bir an önce çözülmesini istedi. Önel şöyle devam etti:
"Türkçe’yi yabancı dil olarak öğretecek öğretmenlerden, diller için belirlenen Avrupa ortak dil ölçütü çerçevesinde C1 sertifikası isteniyor. Bu belgeye sahip olan öğretmenler yabancı dil Türkçe dersi verebilirler. Şu anda eyalette 500 kadar Türkçe öğretmeni var. Ama hiç birinin bu belgesi yok. Bu belgeyi kimin vereceği de belirli değil. Belgeyi şimdilik Ankara'da TÖMER (Türkçe Öğretim Merkezi) verebilir. Bunun için C1 sertifikasıyla ilgili sorun aşılmalı. Türkiye bu belgeyi Almanya'da da vermenin yollarını aramalı."
Müfredat hemen hazırlanmalı
Türkçe dersleri için müfredatın da hazır olmadığını belirten Önel, "Hazırlanmış bir plan, program ve metot yok. Bunların hazırlanması birkaç sene sürebilir. Bundan sonra da her sınıf için ayrı ayrı kitap yazmak da uzun sürebilir. Bu dersi verecek öğretmenlerin yetiştirilmesi ne kadar sürer bilmiyorum. Ama velilerimiz duyarlı olur ve çocuklarını bu derslere yazdırırlarsa, talep etkili olur, süreç mutlaka daha hızlı işler" dedi.
Ne değişti
Yeni yönetmeliğe göre anadil dersi Türkçe, zorunlu seçmeli olan ikinci veya üçüncü bir yabancı dil dersi olarak verilebilecek. Ayrıca Temel Eğitim Okullarında (Hauptschule) 2009/2010 Eğitim ve Öğretim yılında Türkçe, deneme mahiyetinde ikinci yabancı dil dersi olarak seçilebilecek. Müfredat programı, personel ve eğitim yönetmeliğinin şartları yerine getirilirse, beşinci sınıftan onuncu sınıfa kadar Türkçe, ikinci veya üçüncü bir yabancı dil yerine geçebilecek.
Beşinci sınıftan onuncu sınıfa kadar olan sınıflarda zamanla anadil dersleri, yabancı dil dersine çevrilecek. Yani anadil Türkçe dersinin yerine, yabancı dil Türkçe dersi yapılacak. Yabancı dil Türkçe dersine geçilmediği sürece, Türkçe anadil dersi devam edecek. Alınan not sınıf geçmeyi etkileyecek. En az 18 öğrencinin bulunması gerekiyor. Alman ve diğer yabancı öğrenciler de bu derslere katılabilecek.
Önceliğimiz eğitim olmalı
ALMANYA'nın Kuzey Ren Vestfalya (NRW) Eyaleti'nde Türkçe'nin okullarda seçmeli yabancı dil olarak okutulmasına olanak sağlayan uygulamanın yürürlüğe girmesini "Olumlu bir gelişme" olarak değerlendiren Düsseldorf Başkonsolosu Fırat Sunel, Türk velilere "Çocuğunuzun Türkçe dersleri almasını sağlayın" çağrısında bulundu. Almanya'daki Türk toplumunun en büyük önceliğinin eğitim olması gerektiğine işaret eden Başkonsolos Sunel, özellikle dil konusuna vurgu yaparak, "Türkçe ve Almancayı en iyi şekilde öğrenmek buradaki Türk toplumunun geleceği açısından çok önemli" dedi.
Velilere çağrı
Eyalet hükümetinin Türkçe ile ilgili kararının başarıyla uygulamaya konulması için Türk velilerin de üzerine düşeni yapması gerektiğini ifade eden Sunel, "Veliler, 18 çocuk için imza toplayarak, çocuklarının bulunduğu okullarda Türkçe dersleri verilmesi için girişimde bulunabilirler" şeklinde konuştu. Başkonsolos Sunel, Türkçe'nin seçmeli yabancı dil olarak okutulup, sınıf geçmede etkili olmasının Türk öğrencilerin başarılarını da olumlu yönde etkileyebileceğini, zira başka bir yabancı dilden düşük not alınması halinde Türkçe dersinden alınan iyi notun düşük notu telafi edeceğini vurguladı.
Nazan ve Cem Özdemir iyi örnekler
Almanya'da başarılarıyla öne çıkan Türklerin ortak özelliklerinin iyi derecede Almanca bilgisi ve aldıkları iyi eğitim olduğunu ifade eden Sunel, siyaset, bilim, iş, sanat, spor ve medya dünyasında çok önemli yerlere gelen ve kendileriyle gurur duyduğumuz başarılı Türk kökenlilerin gençlerimize örnek olması gerektiğinin altını çizerek, gençlerimizin “onlar o seviyelere kadar çıkabildilerse, ben de çıkabilirim” diyerek kendi gelecekleri için azami çaba göstermeleri gerektiğini söyledi. Başkonsolos Sunel, “Bu örnekleri çoğaltmak mümkün" dedi. Fırat Sunel, iki dili de iyi yazan ve konuşan gençlerin, Türkiye ve Almanya arasında sürekli artan ticari ilişkiler nedeniyle aranılan elemanlar olacaklarını da sözlerine ekledi. Alinti
Yer imleri