1 sonuçtan 1 ile 1 arası
  1. #1
    Moderatör
    Üyelik tarihi
    03.01.2010
    Yaş
    53
    Mesajlar
    373
    Teşekkür
    47
    Aldığı Teşekkür
    377

    Idee Din > Müslümanlık


    İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) ve Hareketin Siyasi Süreci


    İslami hareketlerleri ve şahsiyetleri, bilgi-birikim-iletişim ekseninde değil de -oldukça zayıf olduğumuz- medya ve kulaktan dolma söylentilerle değerlendirilmesinin doğal bir neticesi olarak önde gelen isimlerimiz (yazarlar, önderler, araştırmacılar) arasında, pek çok oluşum haksız eleştirilere, yanlış tanımlanmaya ve hatta yargısız infazlara maruz kalmaktalar. Bu görüşler, halkımız arasında yaygınlık kazanmakta, netice itibariyle halk tabanında bu oluşumlara karşı haklı bir temele dayanmayan olumsuz tepkilere, gerçek dışı izlenimlere, yalnızlaştırılmaya yol açmaktadır. Malesef fitne ortamlarına zemin hazırlayan bu acı gerçek, ülkemizin - islami camiamızın da acı gerçeği...

    İslami hareketler hakkında bilgi eksikliğinin yaşandığı ve haksız ithamların yapıldığı alanlardan birisi de 'siyaset'tir. Ve bu konuda en ağır eleştirilere maruz kalan hareketlerden birisi de, Rabbimizin Kur'an'da örnekleştirdiği 'ümmetu-l vusta' yani 'vasat ümmet' çizgisini en iyi şekilde muhafaza etmeye çalışan ve bu mukaddes hedefe bağlılığın en ağır bedellerini ödeyen İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) hareketidir.

    Türkiye'de kardeşlik bilincinden yoksun ve birtakım taassuplar içinde olan bazı kişiler insanları Müslüman Kardeşler'den soğutmak amacıyla çeşitli iddialar ortaya atmaktadır. Bu gibilerin bütün işleri, kendileri bir alternatif olamadıkları, açık bir dille çekemedikleri için -ki son dönemlerde HAMAS aleyhine de söz konusu tavırları belirdi- insanları, sade ve temiz kaynaklardan uzak tutabilmek için o kaynakların zehirli olduğu söylentilerini yaymaktır. İnsanların o kaynaklara olan ihtiyaçlarını gidermek amacıyla da Yüce Allah'ın: "Ne semirtir, ne de açlığı giderir" (Gaşiye, 88/7) dediği türden, insanlara bir şey vermeyen ya da asıl kendisi zehirli olan birtakım ürünler sunarlar. Zehirli olduğunu ileri sürdükleri kaynaklar hakkında ise hiçbir test yapma, onu tanıma, gerçekten zehirli mi yoksa besleyici mi olduğunu araştırma ihtiyacı bile duymazlar. İşte insanlarımızın asıl bu gibiler karşısında duyarlı olmaları, onların o zehirleyici dedikodularına karşı uyanık bulunmaları gerekir.

    İslami Hareketlere yönelik bu kasıtlı fitne boyutu bir yana, bu acı gerçeğin şöyle bir boyutu var ki binlerce insanımızın güvenerek takip ettiği yazarlardan "İhvan, son dönemde seçimlere girmekle Hasan El-Benna'nın yolundan ayrıldı", "Artık Müslüman Kardeşler eski Müslüman Kardeşler değil" gibi şaşırtıcı ve vebali büyük cümlelere şahit oluyoruz. Peki bu gerçekten de doğru mu? Hudeybi yada Akif liderliğindeki İhvan, hareketin kurucusu olan el-Benna'nın yolundan ayrıldı mı? 70'den fazla ülkede faaliyet gösteren bu Cemaat aslından kopmuş mu? Takipçilerimizden gelen yoğun soru-talep üzerine İhvan-ı Müslimin Hareketi'nin 'siyasi' sürecinin geçmişine gitme ihtiyacı hissettik.

    Bundan gayemiz yetişen nesil ile Müslüman Kardeşler arasındaki bu haksız eleştiri duvarlarını kaldırarak İslam'ı, bir bütün olarak anlamaya çalışan insanlarımızın doğrudan, sahih düzlemde muhatap olmalarını sağlamaktır. Çünkü bu haksız ve insafsız eleştiriler özellikle bazı gençlerimizin bu Hareket'ten uzak durmalarına yol açmakta dolayısıyla insanlarımızla bu güzide cemaat arasına setler çekilmektedir.



    İhvan-ı Müslimin'in, Mısır'da ilk olarak seçimlere katılma kararı aldığı tarih 1938'dir. Yani İmam Hasan el-Benna'nın hayatta ve Hareket'in başında olduğu zamanlar. Ve İhvan'ın siyasi seçim alanındaki ilk tecrübesinin en önünde de el-Benna vardır. El-Benna, kurucusu olduğu hareketin de ilk tohumlarının atıldığı İsmailiyye şehrinden adaylığını koymuştur. Şehid Seyyid Kutub'un da şehadetine kadar (son 15 senesi) bi zatihi içinde buluduğu ve eğitim-öğretim birimi sorumluluğunu üstlendiği İhvan- Müslimin de, seçimlere iki kez girmiş olan İhvan-ı Müslimin idi..(bkz: http://www.kudusyolu.com/index.php?adres=sehid&dil=tr&id=30 )

    Şunu belirtmek gerekir ki; Mısır'ın siyaset arenasındaki gerçeklik ile ülkemizin siyaset arenasını karşılaştırmak son derece yanlıştır. İmam El-Benna'nın bu ilk seçim tecrübesinde, Mısır'daki gücünü de ortaya çıkarmış oldu. Çünkü El-Benna'nın adaylığını açıklamasından rahatsız olan fesatçılar, bu adaylığı engellemek için harekete geçmişlerdir. Özellikle İngilizler ve İngilizlerin Mısır'daki adamları el-Benna karşıtı cephenin öncülüğünü yürütmüşlerdir.

    Bu ilk seçimlerde, İhvan'a sadece İsmailiyye'den seçimlere girme izni verilmişti. İlerleyen günlerde İhvan üzerindeki baskılar daha da şiddetlenmişti. El-Benna'nın adaylığını geri çekmesi için her türlü yollar denenmekteydi. El-Benna, dava arkadaşları ile yaptığı istişareler sonucunda, resmi genel evlerinin kapatılması ve İhvan'a bağlı günlük gazetenin yayınlanmasına serbestlik getirilmesi şartıyla seçimlerden çekildiğini ilan etti. El-Benna liderliğindeki İhvan hareketi, ilk seçim tecrübesinde Mısır'daki en büyük muhalif hareket olduğunu ortaya koymuştu.

    İmam El-Benna ve dava arkadaşları daha sonra 1941 yılında, bir yıl sonra yapılacak seçimlere gireceklerini ilan ettiler. Bir önceki seçimde olduğu gibi 1942 seçimleri öncesinde İhvan hareketi üzerinde yoğun bir baskı oluşturuldu. İhvan'dan bu baskıların ve saldırganlığın sona erdirilmesi için istenilen tek şey, seçimlere girmemesiydi. Ama bu sefer ne el-Benna ne de dava arkadaşları, seçimlerden çekilme yönündeki taleplere olumlu yanıt verme düşüncesindeydiler. Müslüman Kardeşler üzerindeki tüm oyunlar ve baskılar başarısızlıkla sonuçlandı ve İhvan bu seçimlere girdi. Seçimlere aleni olarak sahtekarlık bulaştırıldığı için seçim sonuçları beklenilen gibi çıkmamıştı.

    İmam Hasan el-Benna, 1949 yılında şehid edildi. El-Benna döneminde, İhvan iki seçime girmiş, her ikisinde de stratejik kazanımlar elde etmişti. İlk seçimdeki genel evlerinin kapatılması ve günlük gazete çıkarılması karşılığında el-Benna'nın adaylıktan çekilmesi ve ikinci seçimde başarısız sonuç elde edilmesi, İhvan hareketinin çizgisini değiştirmemiştir. Tam aksi olarak İhvan, Mısır'daki köklerini daha da sabitleştirmiş ve zamanla "Allah gayemiz, Peygamber rehberimiz, Kur'an yasamız, Cihad yolumuz, Şehadet en büyük arzumuz" ilkeleri dünyanın dört bir yanına yayılmaya ve tohumlar saçmaya başlamıştır. Filistin İslami Direniş Hareketi HAMAS, bu süreçte Filistin İhvan'ı olarak çalışmalarına başlamış günümüze kadar İhvan'a bağlı olarak şanlı mücadelesini sürdürmüştür.

    1936-52 yılları arasında Mısır'a Kral I. Fuad'ın oğlu Faruk başkanlık etmekteydi. 1952 yılındaki askeri darbe ile Faruk'un başkanlığına son verildi. Yönetime Muhammed Necib getirildi. 1954 yılındaki darbe ile de Necib görevden alınarak, zulüm ve baskılarıyla hatırlanılan Cemal Abdunnasır, Mısır'ın idaresine geldi. 1970 yılına kadarki Abdunnasır döneminde, İhvan herhangi bir seçime katılamadı. Çünkü bu dönemde hareket içerisindeki liderlerin çoğu tutuklanmış kimileri de şehid edilmişti. 1970 yılında Mısır'ın başına Enver Sedat gelmişti. Enver Sedat da zulüm ve baskıda refiki Abdunnasır'ı aratmadı.

    İhvan-ı Müslimin'in 3. seçim tecrübesi 1976 yılındadır. Bu tarihte bağımsız aday olarak seçime giren İhvan-ı Müslimin Hareketinden Salah Ebu İsmail'dir. Ebu İsmail, bu seçimi kazanmasıyla, İhvan ilk defa Mısır Meclis'inde temsil edilmeye başlandı.

    1979 yılında gerçekleştirilen seçimlere katılan Ebu İsmail ve Hasan el-Cemal, İhvan saflarından meclise girmişlerdir. Ebu İsmail'in Mısır Meclis'inde yaptığı en önemli eylemlerden birisi, İslam Şeriatını Mısır Anayasa'sının baş kaynağı olarak sunmasıydı.

    İhvan'ın 5. seçim tecrübesi 1984 yılına rastlamaktadır. Bu dönemde İhvan'ın lideri Ömer Tilmisani iken, Mısır rejiminin başında da 1981 yılında Enver Sedat'ın öldürülerek Şehid Halid el İslambuli ve arkadaşları tarafından cezalandırılması üzerine, Mısır'ın yönetimi geçen Husnu La Mubarek vardı. Mısır rejimi, bu seçimlere resmi partiler ile girilmesini ve seçimi kazanabilmek için de %8 barajını şart koşmuştu. İhvan, bu seçimlere el-Vefd partisiyle yaptığı ittifak ile girdi. Seçimler sonucunda İhvan'a bağlı 6 vekil Mısır Meclisinde yerini aldı.

    1984 seçimlerinde Mısır Meclis'ine giren İhvan'lı vekillerin isimleri şöyledir: Hasan el-Cemal, Mahfuz Hilmi, Muhammed el-Muraği, Muhammed eş-Şişatani, Husni Abdulbaki ve Abdulğafur Aziz.

    El-Vefd ile yapılan bu ittifak da 1981 yılında çıkan olaylar sonucunda İhvan lideri Tilmisani ile el-Vefd'in lideri Fuap Paşa Siracuddin'in tutuklanması etkili olmuştu. Zira İhvan, İslam Nizamını hedef edinmiş bir cemaat iken el-Vefd libaral eğilimi olan bir partiydi. Aralarında ilke, hedef ve yöntem açısından çok farklar vardı. Ancak, Mısır rejiminin her muhalif harekete olan katı tavrı, %8 oy alamayacak olan el-Vefd ve İhvan hareketini 'siyasi' arenada bir araya getirmişti.

    İhvan'ın girdiği 6. seçimlerde bir öncekilere oranla büyük başarı elde edilmiştir. İhvan'ın bugün kullandığı " Çözüm İslam!" sloganı da ilk defa 1987 yılında ilan edilmişti. İhvan bu seçimlere de el-Ahrar ve el-Amel hareketleri ile ittifak yaparak girdi. Bu ittifak %17 oy ile 56 milletvekili çıkarmayı başardı. Bu vekillerden 37 tanesi İhvan saflarındandı. Bu dönemde Mısır Meclis'indeki milletvekillerinin sayısı da 454 idi. Vekillerden 10 tanesi tayin, diğerleri de seçimle meclise girmişlerdi.




    Bu dönemde Muhammed Me'mun Hudeybi, Ahmed Seyfulislam Hasan el-Benna, Şimdiki İhvan lideri Muhammed Mehdi Akif, Akif'in şimdiki yardımcısı Muhammed Habib, İhvan liderlerinden ve dün gözaltına alınan İsam Uryan ve diğer ihvan liderleri Mısır Meclis'inde, en büyük muhalif gurup olarak yer almışlardır.

    İhvan bu dönemde, milletvekilliği seçimlerindeki gibi sendika seçimlerinde de ezici çoğunlukla seçimleri kazanmıştı. 1985 ve 1987 yıllarındaki Mühendisler sendikası, 1986 yılındaki doktorlar sendikası, 1988'deki eczacılar sendikası ve 1988 yılındaki öğretmenler sendikasının başkanları İhvan saflarından seçilmişti. İhvan'ın bu hızlı yükselişi, La Mubarek'i oldukça korkutmuştu.

    İhvan beraberindeki bir çok siyasi partiyle 1990 yılında yapılan seçimleri boykot ederek, seçimlere katılmamıştı. İhvan liderliğindeki muhalif cephe, seçimlerin önceki seçimler gibi temiz ve güvenilir bir şekilde yapılmayacağını savunmaktaydı. Sonuç olarak Mısır halkının sadece % 9'u seçimlere katılmış ve %90 oyla iktidar partisi 'zafer' kazanmış oldu.

    İhvan 1995 yılındaki seçimlere yine "Çözüm İslam" sloganıyla girdi ve bu seçimlerde 150 aday çıkardı. Seçim öncesinde Mısır rejimi 82 İhvan liderini tutukladı. Tutuklulardan 54 tanesi 3 ile 5 yıl arasında değişen zamanlarda hapisle cezalandırıldılar. Seçim sonucunda gerek İhvan gerekse İttifak yaptığı hareketler içerisinden sadece şimdi de vekil olan Ali Fethulbab, Mısır Meclis'ine girmeyi başardı.

    2000 yılında yapılan seçimlere İhvan 70 adayla girdi. Seçimlerde 17 vekil çıkartan İhvan yine İmam el Benna'nın 5 ilkesinin yanında 'Çözüm İslam' sloganını bayraklaştırdı. Bu seçimler öncesinde de Mısır rejimi, gerek İhvan gerekse muhalif cephenin seçimi kazanmaması için elinden gelen tüm baskı yöntemlerini devreye sokmuştu. 17 vekilin meclise girmesi bile Mısır rejimini rahatsız edecek nitelikteydi.

    Mısır rejimi 2005 seçimleri öncesinde yeni seçim sistemini ilan etti. Bu seçim sistemi, İhvan'lı adayların meclise girmesini engellemek için oluşturulmuştu.

    Muhammed Mehdi Akif'in yardımcısı Muhammed Habib, bu seçim sistemi hakkında "Aslında referandumla kabul edilen yeni anayasa, çok adayın katılımını sağlayan değişiklikler getirse bile temelde bakıldığında İhvan-ı Müslimin'in önünü kesmeye yöneliktir de diyebiliriz" demişti.

    İhvan'ın parti kuramadığını, dolayısıyla seçimlere ancak bağımsız adaylarla katılabileceğini belirten Habib, bağımsız bir adayın seçimlere katılmasının da neredeyse imkansız olduğunu söylemişti.

    Seçimler öncesinde Mısır rejiminin aldığı kararlarda Amerika'nın da etkisinin olduğunu vurgulayan Habib, "Amerika bir hayır cemiyeti ya da çözüm müessesesi değil. Amerika kendi gündemine göre hareket ediyor" demişti.

    Habib 2005 yılındaki seçimlere gireceklerini şöyle ifade etmekteydi. "Bu seçimlere katılacağız ve adaylarımızı da belirlemiş durumdayız. Ama son ana kadar bu isimleri belirlemeyeceğiz. Çünkü o isimleri açıklarsak istihbarata hapse atacakları isimlerin listesini vermiş oluruz." şeklinde konuşuyordu.

    2005 seçimlerinde meclise giren 454 milletvekilinden 88 tanesi İhvan-ı Müslimin saflarındandır.

    Ömründen 20 seneden fazlasını türlü işkenceler altında Mısır zindanlarından geçiren İhvan-ı Müslimin'in şuanki Genel Mürşidi Üstad Muhammed Mehdi Akif yaptığı açıklamalarda 'Siyonist rejime ve ABD'ye karşı meşru tüm yollarla mücadeleye devam edeceklerini, Mısır rejiminin İhvan'ı yok etmeye çalışmasının ve saldırganlıklarında haddi aşmasının sebebi olarak Müslüman Kardeşlerin, HAMAS ve Hizbullah gibi ümmetin yüz aklarıyla beraber olmaları olduğunu' vurguluyor.

    İhvan-ı Müslimin dünyanın dört bir yanında 'ümmetu-l vusta' örnekliğiyle ıslah ve değişim yolunda insanlığı aydınlatmaya devam ediyor.


    MÜSLÜMAN KARDEŞLERİN ON ÇALIŞMA PRENSİBİ

    1- Birlik en büyük hedeftir. Kalpler arasındaki bağ güçlü olsun, tek söz üzerine birleşsin.

    2- 'Lailahe İllallah' diyen herkes Tevhid çatısı altında beraberimizdedir.

    3- Kusuru nefsinde ara, muhalif hakkında iyi şeyler düşün.

    4- Tepki verirken bile ahlakı göz ardı etme

    5- Tartışma ve Kibir yok

    6- Bir meselede doğru birden fazla olabilir

    7- İttifak edilen şeylerde yardımlaş, farklı düşüncelere saygılı ol

    8- Ortak düşmanı ön planda tut

    9- İş ve üretim ufkunu aç. Her kardeş, -özel hayatındaki işlerine ilave olarak- hergün bir miktar Kur'an okumalı, yatmadan önce nefsini muhasebe etmelidir.

    10- Yanlış yoldakilere üzülürüz; üzerine çullanıp teşhir etmeyiz.


    "İslam; kulluk ve liderlik, din ve devlet, ruhanilik, iş ve namaz, cihad ve itaat, Mushaf ve kılıçtır. Bunlar birbirinden ayrılmaz." Şehid İmam Hasan El-Benna


    Kudüs Yolu



  2. Facebook Adınla Yorum Yap

 

 

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •