4 sonuçtan 1 ile 4 arası
  1. #1
    Üye
    Üyelik tarihi
    08.12.2009
    Yaş
    53
    Mesajlar
    50
    Teşekkür
    111
    Aldığı Teşekkür
    98

    Bayrak Mükemmel eş nasıl bulunacak?


    Mükemmel eş nasıl bulunacak?

    Öncelikle "mükemmel eş" tanımlaması yerine "münasip eş" ifadesini kullanırsak daha açıklayıcı bir bakış açısını ortaya koymuş oluruz. Her şeyden önce mükemmel insan olmadığı gibi mükemmel eş de olmaz. Çünkü her insan başlı başına bir dünyadır. Yeryüzünde hiçbir insan diğerine benzemez, farklılıkları, güzellikleri, çirkinlikleri, huyları, alışkanlıkları, inançları ve özellikleri vardır.
    Burada önemli olan, olumlu ile olumsuzluklar arasında "güvenilir bir kişiliğe" sahip olmasıdır. Bu nedenle mükemmel eş arayan hiçbir zaman bu aradığını bulamaz. Çünkü "mükemmel eş olmaz, münasip eş olur."

    Münasip bir eş adayını seçebilmek için de kişi önce kendini çok iyi tanıması gerekiyor. Kişiliğini, sorumluluğunu, tahammül sınırını, karşındaki insana ne kadar değer verdiğini, sabrını, öfkesini ve daha başka özellikleri sıralanabilir. Kişi kendi kapasitesini ve seviyesini belirledikten sonra evleneceği eşinin de kapasitesini ve seviyesini öğrenme girişiminde bulunmalı.

    Eş seçimi kişiden kişiye, yöreden yöreye, kültürden kültüre ve inançtan inanca değişiklikler gösterse de genel bakış açısıyla değerlendirdiğimizde pek çok alanda, "ortak paydaları" olanların evlilikleri daha uzun ömürlü ve sağlıklı olduğunu söyleyebiliriz.

    Evlilik ciddi iştir


    Evlilik hem kadın hem de erkek için bir ömür boyu mutlu olma adına yapılan bir anlaşmadır diyebiliriz. Bekârlıktan evliliğe geçiş süreci zevkli ve heyecanlı bir olay gözükse de işin işine girdiğinizde hiç de görüldüğü gibi olmadığını kısa zamanda fark edebilirsiniz.

    Evlilik, gerçekten ciddi bir sorumluluk alma işidir. Eşler birbirlerini yeterince tanımadan bu sorumluluğun altına girdiklerinde, bu ağır yükü taşımada yetersiz kalabiliyorlar. İnsanın bekârlık hayatında iken yaptığı davranışlar yalnız kendini bağlıyor. Evlenince her şey değişiyor, "ben" yerine "biz" anlayışı işin içine giriyor. İstediği gibi özgür hareket etme davranışı ortadan kalkıyor. Bu bağlamda kişi evlenme eylemine geçmeden önce; "evliliği gündemine alması, duygusal olgunlukla birlikte, vasat bir ekonomik seviyeye" geldikten sonra "eş seçimi" sürecine girmelidir.

    Alıntı
    ( Aile / Hayat - Milli Gazete )
    Hayat Iman ve Cihad dan ibaretdir


  2. Facebook Adınla Yorum Yap

  3. #2
    Kıdemli Üye
    Üyelik tarihi
    07.12.2009
    Yer
    ankara
    Mesajlar
    439
    Teşekkür
    931
    Aldığı Teşekkür
    463

    Standart

    paylaşamı için teşekürler

  4. #3
    Kıdemli Üye
    Üyelik tarihi
    23.11.2009
    Yer
    Hollanda
    Yaş
    51
    Mesajlar
    156
    Teşekkür
    34
    Aldığı Teşekkür
    256

    Standart

    Şunlara riayet eden erkek mutlu olur:

    1- Eşine karşı her zaman, güzel huylu olmalı. Allahü teâlâ iyi huylu olanları sever, huysuzları sevmez. Eşini incitmek haramdır. Ona karşı her zaman, yumuşak davranmalı. Eve gelince selam verip hâl ve hatırını sormalı, şakalaşmalı. Eşi ile şakalaşmak sevaptır. Sıkıntısını, düşmanlarını, borçlarını söyleyerek onu üzmemeli. Üzüntülü ise, onu çok sevdiğini, söyleyip halini sormalı, tatlı şeyler söylemeli.
    Bir hadis-i şerif meali:
    (Müslümanların en iyisi, en faydalısı, eşine karşı iyi ve faydalı olandır.) [Nesai]

    2- Yapması zor olan şeyleri bile inşallah yaparım diye söz vererek gönlünü almalı. Çünkü o, kendisine alışmış olan dostu, dert ortağı, yemeklerini yapan, çocuklarını yetiştiren fedakâr eşidir.

    3- Çocuk terbiyesinde, ona yardımcı olmalı. Bebek, gece gündüz ağlayıp anasına hiç rahat vermeyen, onu insafsızca üzen bir alacaklıdır. O halde, ona yardım edene, Allahü teâlâ yardım eder.

    4- Ona, gücü yetiyorsa o şehirde âdet olan elbisenin, ziynetlerin en kıymetlisini almalı. Sokağa çıkarken, bunları da örtmeli, yabancıya göstermemeli. Helalinden en iyi gıdalar almalı. Yemeği yalnız yememeli. Çoluk çocukla yemek sevaptır. Eve nafaka alırken kısmamalı, israf da etmemeli. Çoluk çocuğa verilen paranın sevabı, sadaka sevabından daha çoktur. Nafaka temin edemeyenin evlenmesi haramdır.

    5- Eşi ile iyi geçinmeli. Onu azarlamamalı, yüksek sesle konuşmamalı. Mala ve namusa hıyanet etmeyen kadınları dövmek değil, onları hiçbir suretle üzmek caiz değildir. Dünya işlerindeki kusuru için, dövmek şöyle dursun, acı, sert bile söylememelidir. Kadınların kalbleri ince ve nazik olduğundan, birbirlerini çekemeyenleri çoktur. Bu bakımdan, bilhassa yeni evliler, uyanık olmalı, ana, kız kardeş ve başka kadınların, eşini çekiştirmelerine aldanmamalı, böyle şeyler söylenmesine fırsat vermemeli. Böyle sözlere uyarak eşini incitmekten sakınmalı. Anası ve kız kardeşleri için eşinin söylediklerine karşı da uyanık olmalı. Anaya eziyet edilmesine fırsat vermemeli. Anasına, kendisi, eşi ve çocukları, muhakkak saygı göstermeli. Ana babaya, kayın valide ve kayın pedere saygı, hizmet edilmesi birinci vazife olmalı. Büyüklerin rızasını, duasını almaya çalışmalı, hayır dualarını, büyük kazanç bilmeli.

    6- Huysuzluğunu yumuşak karşılamalı. Onunla iyi geçinmeye çalışmalı. Akıllı eşler, birbirini üzmez. Hayat arkadaşını üzmek, ahmaklık alametidir. Huysuz kimsenin eşi, devamlı üzülerek sinirleri bozulur. Sinir hastası olur. Böylece çeşitli hastalıklar meydana gelir. Eşi hasta olan kimse, perişan olmuş demektir. Eşinin hizmet ve yardımlarından mahrum kalmıştır. Ömrü, onun dertlerine çare aramakla geçer. Bütün bu sıkıntılara kendi huysuzluğu sebep olmuştur. Ne yazık ki bu pişmanlığının faydası olmaz. O halde; eşine yapacağı huysuzluğun zararı kendine olur. Ona karşı, hep güler yüzlü, tatlı dilli olmaya çalışmalı!

    7- Huyu değişirse, suçu kendinde bulup, ben iyi olsaydım, o da böyle olmazdı, demeli.

    8- O kızınca, susmalı. Böylece, pişman olup, özür dileyebilir. İyilikleri görülünce Allah’a şükretmeli ve ona dua etmeli. Öyle davranmalı ki, eşim beni çok seviyor intibaını vermeli.

    9- Günah olmayan kusurlarını görmemeli. Günahlardan vazgeçmesini, namaza, oruca etmesini tatlı ve yumuşak sözlerle anlatmalı. Kıymetli şeyler alacağını söz vererek ibadetleri yaptırmalı, günahlarını önlemeli. Ayıplarını, sırlarını, herkesten gizlemeli. Kur'an okumasını ve ilmihalini öğretmeli. Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını okumalı.

    10- Ona, hep hayır dua etmeli. Çünkü, o, evinin bekçisi, aşçısı, terzisi, yoldaşı ve iki dünya arkadaşıdır.

    Alinti...

    İnanmayan bir gönül, içinde kuş bulunmayan bir kafese benzer. ABDÜLKADİR GEYLANİ


  5. #4
    Moderatör
    Üyelik tarihi
    03.01.2010
    Yaş
    53
    Mesajlar
    373
    Teşekkür
    47
    Aldığı Teşekkür
    377

    Standart

    tsk leylacim guzel paylasimin

 

 

Benzer Konular

  1. Sitemizi nasıl buluyorsunuz?
    By Tugay ÜLGER in forum Anketler
    Yorum: 6
    Son Mesaj: 31.07.2012, 16:23
  2. Matematik korkusundan nasıl kurtulabilirsiniz ?
    By elif cetin in forum Liseler
    Yorum: 4
    Son Mesaj: 07.03.2010, 16:15
  3. Bu Nasıl AŞK...
    By Leyla Beklevic in forum Serbest Kürsü
    Yorum: 1
    Son Mesaj: 28.02.2010, 15:15
  4. Allerji nasıl belirlenir?
    By Mert Sert in forum Çocuk Eğitimi
    Yorum: 0
    Son Mesaj: 07.12.2009, 03:30
  5. İyi Bir Aile Nasıl Olur?
    By Leyla Beklevic in forum Kadın ve Aile
    Yorum: 0
    Son Mesaj: 24.11.2009, 00:34

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •