Aðaçören’de hayat,
Bölüm 1
Artýk havalar iyice ýsýnmaya baþlamýþtý, Selen dýþarýda arkadaþlarýyla oynarken Burak onlarý seyrediyordu, zaten evleri de birbirine yakýndý en çok da yaz aylarýnda elma aðacýnýn gölgesinde oturmayý severdi. Altý yaþýnda olmasý Burak’a oyunun yanýnda ufak yaramazlýk yapmasýný saðlýyordu. Burak’ýn en iyi arkadaþý Burhan ara sýra mýzýkçýlýk yapsa da genelde birlikte oynarlar, en sevdikleri de kýzlarýn evcilik oynamak için yan yana koyduklarý taþlarý bozmaktý, bir defasýnda yine oyunlarýný bozarken Selenin Burak’a tokat atmasýyla kýzlarla erkekler arasýnda hafif çaplý kavga çýkmýþtý. Baharýn o güzel sýkýcý olmayan günleri bazen çelik göldeki bahçede diðer arkadaþlarýyla oynamalarý için fýrsat saðlardý. Günler çocukluðun o bir daha yaþanmayacak güzelliðiyle geçerken yine bir sonbahar gününde ev kalabalýklaþýyor, hiç görmediði insanlar bazýlarý aðlýyor bazýlarý da Burak’a olduðundan fazla ilgi gösteriyorlardý. Burak ne olduðunu henüz anlamamýþtý, teyze sesinin oðlu Kadir Burak’ý o gün kendi evlerine götürdü. Hüseyin’le ve arkadaþlarýyla oynayarak, bezende Kadirle bahçeye gidip göldeki suyla sebze meyve aðaçlarýný suladýlar, yemeklerini teyzesi hazýrlýyor ve gidiyordu, Burak bir þeylerin olduðunu seziyordu ama bir türlü çýkartamýyordu. Burak teyzesinin evinde bir hafta kaldý, ablasýný annesini özlemiþti, teyzesi Burak’ý yanýna alarak kalabalýðýn biraz olsun azaldýðý evlerine getirdi. Eve baþsaðlýðý için gelen herkesten Burak özel bir ilgi duyuyordu kimisi kucaðýna alýyor kimisi baþýný okþuyordu, okullar açýlmak üzereydi Osman amcasý Burak’ý kayýt için elinden tutarak önce önlük almak için çarþýya sonrada okula götürdü. Okul müdürü Murat öðretmen sert görünüþlü otoriter bir yapýya sahipti, Burak’ý sýnýflarý gezdirdi ilk kez bir okulu görüyordu. Günlerden Pazartesiydi Osman amcasý Burak’ý sabah okula götürdü, artýk okul baþlamýþtý, ilk derste öðretmen herkesin adýný sordu, sýnýftaki öðrencilerin çoðunu tanýyordu, Özgür, Hüseyin, Ahmet en samimi olduðu arkadaþlarýydý. Teneffüslerde genelde birlikte oynarlar bezende Burhan, Ömer, Asýmýnda katýlýmýyla futbol oynarlardý. Havalar birden soðumuþ mevsimin ilk karý yaðmaya baþlamýþtý, okula Hüseyin’le gidiyor bezen Selen’de onlarla eþlik ediyordu. Ayný sýnýfta olmalarý evlerinin birbirine yakýn olmasý ders çalýþmalarýnda Selenin annesinin yardým etmesi içe kapalý Burak’ýn okumayý sökmesinde yardýmcý oluyordu. Sýnýf öðretmeni Aysel öðretmen ilk kurdeleyi Hüseyin’e taktý çünkü okumayý ilk söken o olmuþtu. Sabah okula gitmek için kalktýðýnda pencereden dýþarý baktýðýnda her tarafýn bembeyaz olduðunu gördü, karýn o muhteþem tekdüze görüntüsü insaný büyülüyordu, her yerin ayný renk olmasý üstelik temizliðin ve zarafetin simgesi renklerin en güzeli beyazý çok severdi. Aðaçören’de þubat ayý kýþýn en yoðun yaþandýðý aylardandý, okulda okuma yarýþmasý düzenlenmiþti, birinci sýnýf iki sýnýftan oluþtuðundan kazanan sýnýf cumhuriyet okulu ile yarýþacaktý. Sýnýf öðretmenleri yarýþmacý olarak Hüseyin, Özgür ve Burak’ý belirlemiþti, 1A sýnýfýnýn yarýþmacýlarýnýn üçü de kýzlardan oluþuyordu, sanki sýnýflar arasý okuma yarýþmasý deðil de erkeklerle kýzlar arasý yarýþmaydý, yarýþma metin okuma cümle yazma þeklinde olacaktý, okul müdürü Murat öðretmen haksýzlýk olmasýn diye okunacak metinleri kura ile belirledi. Ýlk okumayý 1A sýnýfýndan Ebru arkasýndan 1B sýnýfýndan Hüseyin sýrasýyla Esin, Burak, Seda son olarak da Özgür okudu. Metin yazmada ise sýralama ters olarak uygulandý. Jüri de olan öðretmenlerin deðerlendirmesiyle 1A sýnýfý yarýþmanýn galibi ilan edildi, bir tarafta kaybetmenin üzüntüsü diðer tarafta kazanmanýn gururu birlikte yaþanýyordu, yan yana gelmeyen iki farklý duygu olan hüzün ve sevinç’i yarýþan öðrenciler hissetmiþlerdi. Hüseyin’in kaybetmeyi sevmeyen bir karakteri vardý, Burak pek etkilenmedi kendinin sebep olmadýðý fakat yaþamak zorunda kaldýðý o talihsiz olay sanki peþini býrakmýyordu,zaman zaman kendi hayal alemine dalýyor çevreyle iliþkiyi kesiyor tarifi olmayan düþüncelere dalýyordu.Özgür kýzlarýn alay etmelerinden kurtulmak için son derste çantasýný alýp okuldan kaçtý, annesinin erken gelmesinin sebebini soracaðýný bildiðinden okulu uzaktan gören sokakta oturup zilin çalmasýný bekledi.Yarýþmanýn getirdiði kutuplaþma ve sataþma bir haftaya yakýn devam etti,zaman zaman tartýþmalarýn boyutu kavga düzeyine gelmesini öðretmenler engelledi.
Dostluk, mantar yemeði gibidir.
Zehirli veya zehirsiz olup olmadýðý
ancak yenildikten sonra belli olur.
Esenlikler dilerim,
Adnan KÜTÜK
Yer imleri