Bolca verdin gönül aşımı
aşkinla sel ettin şu göz yaşımı
hiç kimseye eymediyim başımı
yanlız sana eydim sana yöneldim
beşer kazanında piştim pişeli
kimi üzgün gördüm kimi neşeli
kimi döner durur aşka düşeli
pervaneler gibi sana yöneldim
saray dedikleri yapılar gördüm
arkası karanlık kapılar gördüm
mezar taşlarında tapular gördüm
mülk senindir dedim sana yöneldim
bir ana serçenin iç güdüsünde
tavus kuşlarının ince süsünde
nice örümceyin ak örtüsünde
hep seni gördüm sana yöneldim
kul gördüm kuluna haset çekmede
kin tohumu nesil nesil ekmede
bir yudum su verince başa kakmada
muhaç etme dedim sana yöneldim
kulunu hor görür üstten bakardım
bir söz ile nice gönül yıkardım
zülmün neşterine arka çıkardım
şimdi hicabımla sana yöneldim
ne yaralar gördüm ilaç kar etmez
ne hastalar gördüm gecesi bitmez
yinede sabr eder isyana gitmez
hayran hayran bakıp sana yöneldim
taş yürekler gördüm kurşunlar delmez
yüz adım giderim bir adım gelmez
vemiyen verenin halinden bilmez
bilen bilir dedim sana yöneldim
gördüm daha nice yoldan sapanlar
dünya malın putlaştırıp tapanlar
haram harmanında hasat yapanlar
halime şükredip sana yöneldim
insan karıncaya hükmeder sandım
birgün bir yuvaya gizlice indim
rızkına saygıyı görünce dondum
nice ibret ile sana yöneldim
zor günde çareyi sende bulanlar
peşinden şeytana ortak olanlar
ölçüde tartıda yalan dolanlar
şahit ola ola sana yöneldim
komşu kapısını usılca vurdum
açmıdır tokmudur gizlice sordum
iki lokmam varsa birini verdim
rızanı almaya sana yöneldim
evlatmış dünyada mürüvvet tacı
o tacı kaybetmek en büyük acı
sabır buyurmuşsun onun ilacı
oda sende diye sana yöneldim
çektim gözlerimden gaflet tülünü
neyleyim mevsimlik dünya gülünü
dilerim kulunun ahir çölünü
gül gülistan eyle diye sana yöneldim
rızan için karşılıksız verenler
rızan için gönüllere girenler
müjdelenmiş kalp gözünden görenler
müjdemi almaya sana yöneldim
bilmedim verdiyin can kıymetini
bir nefes sağlığın has kıymetini
gerçi yüzüm yok ya o nimetini
yinede ver diye sana yöneldim
Yer imleri