Hayatta korku ve ümit bir aradadır. Şayet her yapılan işin güzel yönleri olduğu kadar tehlikeli yönleri de vardır. İnsan hep bir ikilem arasında kalır, yaptığı işlerden olumlu sonuç almak için ümitlendiği gibi endişe de etmektedir.
Bu insandaki özgüveni ve olaylara bakış açısıyla da ilgilidir. Bir kimse karar verdiği işi yaparken iyi düşünmeli ki sonunda pişman olmasın. Bu konuda Hz. Ömer(ra) şöyle der: "Bütün insanlar cennete gidecek bir tek kişi cehenneme gidecek deseler, korkarım ki o kişi ben olayım. Yine deseler ki bütün insanlar cehenneme gidecek bir kişi cennete gidecek ümit ederim ki o kişi ben olayım." Bu durumda insan her şeye rağmen ümidini yitirmemelidir. Her olumsuz anlarda bile Allah'tan ümit kesilmez denilir. Bu konuda da şöyle bir beyit vardır:
"Yok bende bir âmel sana şayeste âh eğer
Âmele göre vire 'adlin ceza bana"
Beyitte şöyle deniliyor: (Ey Allah'ım) Yok bende sana yakışan bir ibadet, eğer âmale göre adaletin ceza verirse vay hâlime. Çünkü insan âmaliyle cehenneme gider; ama Allah'ın lutfuyla cennete gider. Beşer şaşar, şaşmaz beşîr sözü de bunu desteklemektedir.
Görüldüğü gibi insan her hâlinde korku ile ümidi aynı anda yaşar Zaten korkusuz insan tehlikede demektir. Kişi tedbirini de aldığı hâlde her şeye hazırlıklı olmalıdır. Ama hiçbir zaman ümidini yitirmemeli, hayata pozitif bakmatı da bilmelidir.
Yer imleri