Matematiği Anlamak
Matematik, sayılardan oluşur. Sonsuzluğa uzanan birçok sayı. Dünyadaki her nesne sayılarla ifade edilebilir. Ve bu sayılar bir düzlem üzerine oturtulduğunda grafik ortaya çıkar. Grafik, ya da başka bir deyişle bildiğimiz şekiller. Ve şekiller şaşırtıcı bir şekilde birbirlerine benzerler. Bir midyenin üzerindeki dairesel sarmallar, ne kadar da benzer, parmak izlerimize, DNA'ya, samanyolu galaksisine.
Matematik doğanın dilidir. Eğer "Matematikçe" konuşabiliyorsanız, doğayı da anlayabilirsiniz. Doğada matematiğin varoluşu bile, başlı başına Tanrı'nın varlığının bir kanıtıdır. Yoksa, kosmos da herşey bu kadar mükemmel bir düzen içinde olabilir miydi?
Matematik, apayrı bir dünyadır. Ve çekicidir aynı zamanda. Eğer çok dalacak olursan matematik dünyasına, kendini bu dünyadan soyutlarsın da aynı zamanda. Ancak onda seni çeken birşeyler vardır mutlaka. Sanırım bunlardan biri de, matematiğin hiç yalan söylememesidir. Matematikde her zaman 2 kere 2 dört etmiştir. Bu sonuç. ortamın koşullarına göre, başka ülkelere asker gönderip göndermemekle, milli çıkarlar doğrultusunda veya iç-dış mihraklar ile vb... sonucunda değişmez. Tarih boyunca da değişmez, M.Ö de 4 ediyordu M.S. da 4 ediyor ve her zaman 4 edecek, tarihçilere göre değişmeyecek, kimse kendi yorumunu katamayacak.
Matematikten anlıyorsanız, bu sizin "Matematikçe" konuşuyorsunuz anlamına da gelir. Bu hoş birşeydir, böylece yeni bir lisan bilmiş olursunuz, dünya üzerindeki tüm matematikçilerinin konuşabildiği ortak bir lisan.
Matematik derken cebiri de unutmamak lazım. Cebir de matematiğin varoluşundan dolayı ortaya çıkmıştır, tıpkı Tanrı'nın kadını erkeğin varoluşundan dolayı yarattığı gibi. Cebir sayesinde, bilinmeyenleri en aza indirgeyerek, bulmaya çalışırsınız. Eğer bu bilinmeyenler az ise işiniz kolaydır, pekala çözülebilir, peki ya çok bilinmeyenli denklemler ?
Matematik kendini değerini bilen bir kız gibidir. Herkese yüz vermez. Kendisini anlaşılmaz kılar. Aslında onu anlaşılmaz kılan bizlerizdir, onu zor sayarak, onu erişilmez sayarak. Onu anlamak için kovalamak gerekir, peşinden gitmek. Ve bunu başardığınızda ancak onu anlayabilirsiniz. Ve onu anladığınız da ise aslında hiç de zor olmadığını, kolay olduğunu anlarsınız, sadece siz onu gözünüzde (aklınızda) çok büyütmüşsünüzdür, önyargılı davranmışsınızdır. Ve ona sahip olduğunzda ne kadar doğru bir "iş" yaptığınızı anlarsınız.
Bir zamanlar ben de bunu anlamıştım veya anladığımı sanmıştım. Artık onunla beraber değilim, ama kendisi, kendisiyle "hoş" anılarım olduğu hatırlamamı sağlayacak anılarıyla daima aklımda kalacak. Matematik dediğin nedir ki, bilemiyorum ama , Matematik, benim için "platonik" bir aşk olmaktan öteye geçemedi...
