4 sonuçtan 1 ile 4 arası
  1. #1
    Üye
    Üyelik tarihi
    26.11.2009
    Yer
    Hamburg
    Yaş
    49
    Mesajlar
    88
    Teşekkür
    5
    Aldığı Teşekkür
    88

    Daumen hoch ölen sevgili Gerçek Bir Aşk Öyküsü


    Baya zamandir dinledigim ve hic bıkmadan dinledigim bir ask hikayesidir. tavsiye ederim buyrun saygilar..

    ömer köroglu - ölen sevgili






    Ömer köroğlu >> ölen sevgili


    sabah uyandiginda midesinde bir yanma hissetti. yanmanin nedeni aksam
    yedikleri degil,uyanir uyanmaz bugün yapacaklarinin aklina gelmesiydi.
    bugün
    2 yildir götürmeye çalistigi bir birlikteligi bitirecekti.
    aslinda bunu yapmakta geç bile kalmisti.
    ´bitmeli dedi içinden, her gün bu tatsiz uyanis bitmeli.´
    genç adam bunlari düsünürken surati sekilden sekile giriyordu. süratle
    giyinerek disari çikti. bugüne kadar hiç bekletmemisti onu, simdi de
    bekletmemeliydi. ıstanbul, soguk ve yagmurlu bir nisan ayi yasiyordu.
    genç
    adam gökyüzüne bakarak iç geçirdi;
    ´bulutlar bizim yasayacaklarimizi biliyor. onlar bile agliyor
    halimize…´
    bulusma vaktı…
    artik kadiköy iskelesindeydi. birkaç dakikalik beklemeden sonra
    karsidan kiz
    arkadasinin geldigini gördü. simdi midesindeki agri daha da artmisti.
    besiktas´a geçtiler. yolculuk sirasinda hiç konusmadilar. genç kiz,
    sevgilisinin bu durgunluguna anlam verememisti. nereden bilecekti bugün
    ayrilik çanlarinin çalacagini…
    besiktas´a geldiklerinde bir cafede oturdular. genç kiz anlamisti
    sevgilisinin kendisine bir sey söylemek istedigini.
    ´bana birsey mi söylemek istiyorsun´ diye sordu. genç adam, gözlerini
    kaçirarak
    ´evet´
    dedi. genç kiz heyecanlanmisti, biraz da sinirlenerek
    ´söylesene, ne diye bekliyorsun´ dedi.
    genç adam içini çektikten sonra
    ´sence biz nereye kadar gidecegiz?´ diye sordu. genç kiz,
    ´bunu sorma geregini niye duydun?´ diye yanit verdi. genç adam söze
    basladi…
    ´´birkaç ay önce aksam 23:00 civarinda sana telefon açip senin için
    yazdigim
    siiri okumak istemistim. sen bana
    ´sirasi mi simdi canim yaa, isin gücün yok mu?´demistin. biliyormusun o
    an
    nakavt olan bir boksör gibi hissettim kendimi. özür dileyip telefonu
    kapatmistim. daha sonra da bu siiri benden hiç istememistin. geçenlerde
    hasta olup yataklara düstügümde arkadaslarimla birlikte sen de gelmis,
    meralin
    ´sen sanslisin, sevgilin sana bakar´ sözüne ısim yok da sana mi
    bakacagim,
    annen baksin´ demistin. hatirladin mi?´´
    duygusallıgı sevmem…
    genç kiz,
    ´biliyorsun ben duygusalligi sevmiyorum. hem hasta bakici gibi
    göründügümü
    de kimse söyleyemez´ diye yanitladi. genç adam güldü,
    ´evet canim haklisin. zaten olmak istesen de bu kalbi tasidigin sürece
    hasta
    bakici, hemsire falan olamazsin.´
    genç adam devam etti…
    ´bana simdiye kadar kaç kere sabahin erken saatlerinde güzel
    sözcüklerden
    olusan bir mesaj çektin? hiç… hatta günün hiçbir saatinde çekmedin.
    duygusalligi sevmeyebilirsin. ama sen seni seven insanlari da mutlu
    etmeyi
    sevmiyorsun. halbuki ben senin tam tersine kendimden çok insanlari
    mutlu
    etmeyi seviyorum. seni tanidigimdan beri her sabah, her aksam, her gece
    yani
    seni andigim her saat tatli bir mesajim vardi senin için biliyormusun?
    seninle ben akla kara gibiyiz.´
    genç kiz anlamisti,
    ´yani ne istiyorsun benden sair olmami mi?´ genç adam tekrar gülümsedi
    içinden. dün gece verdigi ayrilik kararinin ne kadar dogru oldugunu
    düsündü.
    ´hayir´ dedi,
    ´sair olmani istemiyorum. olamazsin da…
    bız ayrılmalıyız.
    ayrilirsak ikimiz için de en
    hayirlisi olacak.´ genç kiz sasirmisti,
    ´neden ama? ben seni seviyorum. senin de beni sevdigini saniyordum.´
    genç
    adam iç çekerek
    ´hayir canim, sen beni sevdigini saniyorsun. eger beni sevseydin simdi
    baska
    seyler konusuyor olurduk´ dedi. genç kizin gözleri yasarmisti. genç
    adam
    cebinden çikarttigi mendili uzatti, genç kiz gözyaslarini silerek
    ´sen bilirsin, umarim beni bir baskasi için birakmiyorsundur…´ dedi.
    genç
    adam
    ´nasil böyle bir sey düsünürsün, senden baska kimse olmadi ve uzun
    zaman da
    olacagini sanmiyorum´ yanitini verdi. genç adam ve genç kiz iki sevgili
    olarak oturduklari masada artik iki yabanciydilar. birkaç dakika
    sessizce
    oturduktan sonra genç kiz,
    ´kalkalim istersen´ dedi. genç adam
    ´ben biraz daha burada kalmak istiyorum, istersen sen kalkabilirsin´
    diye
    yanitladi. genç kiz
    ´tamam o zaman sana mutluluklar dilerim´ diyerek elini uzatti. genç
    kizin
    sesi ve eli titriyordu. genç adam,
    ´ıstersen arkadas kalabiliriz´ dedi ve birbirlerine son kez sarildilar.
    ´ben dogru yaptım…´
    genç adam dogru yaptigina inaniyordu. eve döndügünde yürümekten bitap
    bir
    haldeydi. odasina girdi. gece bitmek bilmiyordu. sabah erken kalkip ise
    gidecekti, uyumaliydi. birkaç saat sonra uykuya dalmayi basardi. sabah
    7´de
    saatin ziliyle uyandi. evden çikacagi zaman cep telefonuna bakti, mesaj
    ve
    10 cevapsiz arama vardi. yorgun oldugu için duymamisti telefonun
    sesini.
    aramalar ve mesaj sevgilisindendi. heyecanla mesaji açti, sunlar
    yaziyordu:
    sadece onları sevmeyı sevdım,
    hepsını onlarsız yasadım da,
    bır senı sensız yasayamıyorum,
    bu askı tek kalpte tasıyamıyorum,
    sana yemın güzel gözlüm, bır tek senı sevdım,
    ve senı severek ölecegım, elveda bırtanem…
    genç adam sasirmisti. onu tanidigi günden beri ilk defa siir aliyordu
    ve
    üstelik sabahin besinde yazmisti. heyecanla onu aradi, telefonu yabanci
    bir
    ses açti. genç adam
    ´´nalan´la görüsebilir miyim?´´ dedi. ama karsisindaki agliyordu,
    hiçkira
    hiçkira hemde…
    ´ben onun annesiyim yavrum, kizim bu sabah intihar etti. gece sabaha
    kadar
    birilerini arayip durdu. sabah odasinin isigini sönmemis görünce
    girdim.
    yavrum kendini asmisti….´
    yıgılıp kaldı…
    genç adam beyninden vurulmusa döndü. bir gün önceki mide agrisinin iki
    katini çekiyordu simdi. oldugu yerde yigilip kaldi…
    birkaç ay sonra iki doktor konusuyordu hastanede. doktarlardan biri
    digerine
    karsidaki hastanin durumunu soruyordu. doktor yanit verdi…
    ´haaa o mu? üç ay önce getirdiler. kendisi yüzünden bir kiz intihar
    etmis. o
    günden sonra cep telefonunu elinden hiç birakmamis. devamli bir seyler
    yazip
    birine yolluyor. geçenlerde merak ettim. o uyurken gönderdigi numarayi
    aradim. numara 3 ay önce iptal edilmis. gelen mesajlarda bir siir var.
    bu
    adam duygusal mi bilmem ama benim anladigim kadariyla siiri yazan çok
    duygusal biriymis…

    ´çevrenızdekı ınsanların ne hıssettıgı ya da ne düsündügünden o kadar
    emın
    olmayın,
    bazen bır kalbın, ıçınde neler sakladıgını ögrendıgınızde hersey ıçın
    çok
    geç olabılır…


  2. Facebook Adınla Yorum Yap

  3. #2
    Kıdemli Üye
    Üyelik tarihi
    23.11.2009
    Yer
    Hollanda
    Yaş
    51
    Mesajlar
    156
    Teşekkür
    34
    Aldığı Teşekkür
    256

    Standart

    evet gercekten guzel bir hikaye tskler paylasim icin
    İnanmayan bir gönül, içinde kuş bulunmayan bir kafese benzer. ABDÜLKADİR GEYLANİ

  4. #3
    Üye
    Üyelik tarihi
    23.11.2009
    Yaş
    39
    Mesajlar
    49
    Teşekkür
    104
    Aldığı Teşekkür
    80

    Standart

    ´çevrenızdekı ınsanların ne hıssettıgı ya da ne düsündügünden o kadar
    emın
    olmayın,
    bazen bır kalbın, ıçınde neler sakladıgını ögrendıgınızde hersey ıçın
    çok
    geç olabılır…

  5. #4
    Üye
    Üyelik tarihi
    26.11.2009
    Yer
    Hamburg
    Yaş
    49
    Mesajlar
    88
    Teşekkür
    5
    Aldığı Teşekkür
    88

    Standart

    ben bu siir'de bir tuhaf oluyorum her dinledigimde....
    1-Edmondo De AMICS “Türkün şevkat ve insaniyet duygusunu inkar mümkün değildir.
    2-Mete HAN, Hun Hükümdarı “Nerede bir Türk varsa, orayı kalbinden seveceksin.”
    3-PIERRE LOTİ “Türk asillerin asilidir. Yapma olmayan, gösterişi bulunmayan bu pek yüksek soyluluk ona, tabiatın hediyesidir.
    4-IBN HASSUL “Bütün milletler içinde cesaret ve secaatte Türklerden daha ileride olan ve büyük amaçları elde etmek uğrunda daha ileri gidebilen bir millet yoktur. Allahu teala onları arslan suretinde yaratmıştır…

 

 

Benzer Konular

  1. Farenin Ders Veren Öyküsü
    By Ahmet Öztürk in forum Bir Kıssa Bin Hisse
    Yorum: 1
    Son Mesaj: 19.05.2010, 01:32
  2. İki Sevgili
    By Ahmet Öztürk in forum Çay Bahane Sohbet Şahane
    Yorum: 0
    Son Mesaj: 31.03.2010, 19:01
  3. DÖrt kelebegİn ÖykÜsÜ
    By MURAT ÖDEMİŞ in forum Makale Köşesi
    Yorum: 1
    Son Mesaj: 23.01.2010, 13:24
  4. bir vietnam öyküsü...
    By mustafa eroglu in forum Serbest Kürsü
    Yorum: 5
    Son Mesaj: 21.01.2010, 18:13
  5. Hikayeler Bir Gidişin Öyküsü
    By elif cetin in forum Makale Köşesi
    Yorum: 1
    Son Mesaj: 13.01.2010, 15:49

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •