PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Biriken yöresel kelimeler



Editor
25.02.2010, 14:18
1 Aaa =Hareketli oynak, güleç
2 Aa benizli =Beyaz tenli.
3Aba= Anne ,EDE:BABA ALACA köyü taraflarinda cok kullanilir
4 Aba= Anne veya ablaya hitap ederken kullanılır. Ör:Abam nerede?
5 Abari= Hayret ve şaşkınlık ifadesi.
6 Abayda= İşsiz- güçsüz gezen . Örn:Kavasların abayda gibi ne geziyon öyle
7 Abbağa= Bembeyaz
8 Abide= Ağaçören' de doğmuş bir dönem birde kaset çıkarmış ve sonra unutulup gitmiş mahalli sanatçı başından geçen hazin bir öykü sonucu bu türkülerini yapmıştır.bildiğim kadarıyla şu ünlü türküsü var...örn:Çorabın enine bah dönde alına bak ben ahlına düşdükçede
9 Aboo= Hayret ifadesi
10 Acer= Yeni
11 Aces= Haber ( Acesleri Açın Bakalım)
12 Acık= Azıcık Ör:Bu günlerde geçer dur acık.
13 Açacak= Anahtar
14 Adamakkıllı= Doğruca, doğru dürüst
15 Agaf = Tahıp sapları sal ile taşınırken urganla bağlamak için kullanılan ağaç halka,
16 Agız= İneğin doğum yaptıktan sonraki verdiği ilk süt
17 Ağa = Baba ve dedeye hitap ederken kullanılır. Ör : Ağam böyle dedi.
18 Ağaç gabığı=Yeşil fasülye. örn:avrat gene ağaçgabıı mı bişirdin
19 Ağı= Zehir
20 Ağıllanmak=Sisli kış akşamlarınsa gök yüzündeki ayın kenarlarında daha az koyulukta aydınlık oluşur. bu duruma "ay ağallanmış" denilir. bunu ertesi gün için yağış olacağına yorumlarlar.
21Ağnamak= Hayvanların kaşınan sırtını yumşak bir toprakta kendini yerden yere vurması terapi etmesi aynı zamanda çamurda çaylakta oynuyan çocuklarada söylenir.örn:gara eşşek küllükte ağnıyoo
22 Ağpahla= Ağpahla yaptım gocaa.iy bayrı önüme bişme diye ağaçgabığı(yeşil fasulye)goymadı.
23 Ağri büğrü= Egri,bükük
24 Ağzına öykenmek= Sesle taklidini yapmak
25 Ahizar= Perişan olmak, bıkmak
26 Ahizere düşmek= Ahuzar etmek.Ör: Şu çocuğun hizmetlerinin zorluğundan ahizere düştüm iyice.
27 Ahraç(argaç) yatırmak = Gübresi için koyun sürüsünün belirli yerde yatırılması
28 Ahraz=Sağır dilsiz.örn:senin o bakışların ahrazı dillendirir
29 Akıldane= Yol gösteren, kılavuzluk yapan, akıl hocasıeme = Oyunda yenme
30 Alabacak=Memleketin harley davidson motorsikleti bilmeyen gerçek panlılı olamaz.ıramazan alabacağın ciklesi gırılmış len
31 Alaca düşmek= Üzümlerin kararmaya başlama mevsimi, zamanı
32 Alen= Dur Bekle , biraz bekle
33 Alengerli= Kolayca kırılıp dökülebilecek olan
34 Alengirik= Degişik bıcımde manası. şıltah:Bagırıp,cagırıp cok gürültü yapmak Ör:AmanIn güldeste bacIm nagadarı şıltahıI bi gelinin varımış goca köy baş gelemedi öylede olmaz obiyarşi
35 Alenmek= Beklemek, durmak. (hele az alenin gelecek var)
36 Aleşmek= Kalmak, durmak. "ör: nerde aleşiyorsun? aleşin hele bende geliyorum."
37 Aleyçik= Uzun siriklar ücgen sekilde dikilir ortasi bos birakilir etrafi hisir ve otlarla örtülür bag ve bahcede yagmurdan ve soguktan korunmak icin icinde oturulur.
38 Alhah= Aniden baskın vermede söylenen söz. örn:alhah gene mal zebzeye girmiş yav
39 Aligopder= Yeşillik alanda uçan ve adı yusufçuk olan bir tür helikoptere benzeyen böcek. örn:elinda diynanen aligopderimi vuracın ahıllı ol yavrım ahşamaca gopsan faydasız
40 Amıca= Demirçiler kabilesinin söylediği söz
41 Amovv= Hayret ünlemi. örn:amovv len zebzeyi gene yaymışlar bahale
42 Anadınnı= Anladınmı
43 Anadut= Büyük ekin derleme aracı, ucu üç parça
44 Ananmak (ağnamak): =Eşeğin yerde, sırtüstü debelenmesi.
45 Angıt= Angut bir tür av kuşu. örn:baraçın edirafına bi sürü angıt birikmiş ıhsan emmi
46 Anız= Ekin kökü. Örn:Anız tarlayı icara virdim Abdılla
47 Annacına= Karşısına alnına anlamında. örn:amovv bide annacıma geçip dırca gelmesinni ziynep bacı dınarıp durdu gelin git yavrım ne biçim gelin yav
48 Annaç= Karşı, karşısı, karşı yüzeye, cephesi, yamaç. Ör: kırda geziyordum yanımdan hızla geçen tilki paşa, bir anda annacıma geçmiş.
49 Apapbba= Bembeyaz. Örn: apapbba asbabı var üstünde.
50Aporlö= Hopörler. örn:sazcı omarın aporlösü patlamış duydun mu yavv
51 Aprılmak= Abanmak. Ör: Navar sanhı milleti görünce üstüne aprılıyon dölek otur şurda iller gibi.
52 Arageçeliği= Bulaşıcı hastalık ve nezle grip gibi hastalıklar için söylenir.örn:büyük oğlan arageceliği geçirmiş
53 Avarantı= İşsiz güçsüz gezen avare. Örn:euuv ne geziyon aravantı aravantı len
54 Garipsimek= Özlemek
55 Arpacık= Gözün beyaz kIsmInda cikan bir hastalik
56 Arrıküp= Koçlara karşı durulup toslaması için söylenen söz.örn:bizim goça arrı küp dedim
57 Arsınmak= Ar etmek, utanmak
58 Asbap= Elbise.
59 Aside= Unla Pekmezle yapilip üzerine tereyag dökülen Yöremize ait bir Tatli
60Asortik= Sosyetik
61 Astap= Çamaşır, giysi
62 Aşık= Asik:Genelde kadin ve kızlar icin söylenir. Ör: Staklı sen bi asik halininen yalınız bazarda napacın abilerin duyarsa bacaklarını gırar bah
63 Aşıraşı= Aşure ayında yapılan aş çorba.örn:iki cıngılda ali emminlere aşıraşı götür emi
64 Aşıraşı= Aşure.. Örn: İrebiye bacına bi cıngıl aşıraşı götür imi çenede vahdilerin ganere zaar var eline bi çalı al vurunca dımışdır imi
65 Aşyirmek= Gebe olan bayanların gebelik boyunca fiziken ve ruhen çeşitli yiyecekleri canı çekmesi allah kocasına sabır versin tutarda ananas mango vs isterse vay o beyin haline .örn:amanın aşyiriyo yavrum bi gopumunan topal saliden bi portekel getiir
66 Ata =Cet, ama yöremizde genellikle anne,baba,icin de cok kullanılır Ör:Kele guzum insan atasının yanına varmazmı,Onnar sizi ne halli büyüttü ,yarın sizde ata oldunuzmu annarsınız.
67 Avarantı=Sokakakta başı boş (sahipsiz) hayvanlar için kullanılır.
68 Avgat= Avukat.örn:aşşa özdea tarlanın tapısının muamelesini avgada virdim yav
69 Avıstı= Kalkmak doğrulmak.örn:avıstı kahda şu pendirin suyuna bi bah gelin
70 Aviz= Elinden iş gelmeyen, beceriksiz,eli yavaş Ör:Kele gızım nagadarı avizsin goca satlıh gız oldun iki satte bi inaa saayamadın
71 Avrat= Eş, hanım
72Avurt= Yanak
73 Ayak Yolu= Tuvalet, WC
74 Ayarsız= Densiz, kendini bilmez, hal ve hareketleri uygun olmayan kişi.
75 Aydede=Ay'a denir.
76 Azdırmak=Bir canlıyı hayvanı kaybetmek.örn: şoo gunnacı kediyi bissal yamaca azdırda gel olurmu
77 Aziyet=Eziyet, cefa. Örn: Benim gardaşıma aziyet edecek adamın gulaklarını çekerim.
78 Azmak=Issız yerde kaybolmak. Ör:Eskiden çok kar yağdığından kırlara veya ava çıkanlar havanında karışık olmasından azarlarmış
79 Azmantı=Çok azılı, baş gelinemez, işlediği cürümde aşırı olanlara denir.
80 Azzık=Yolculukta veya yabanda v, bağda yenecek kumanya.Ör:çobanın azzığını verdinmi.
81 Babal=Vebal, günah. Ör: Sana babal atıyoyorum, bu söylediğim aramızda kalsın emi.Ör:Aar yalanısan babalım boynuna olsunnu
82 Bacı :=Abla, kız kardeş
83 Badas=Harmanyeri süprüntüsü
84 Bag bellemek=Üzüm bagini islemek
85 Bakale=Özellikle Kederlilerin kullandığı kelime bak hele anlamında bunun Ağaçören Merkez kullanımı bahale dir. Örn:Bakale benim morelimi bozma allasan vurunca duluğunu şişiririm
86 Bakgari=Bakale suna demek
87 Balasbar=Tavan döşemesi. Örn: Balasbarın orda evraçı bi vir guzum haydı sana kombe yapacam
88 Baldircan=Patlıcan
89 Banadura=Domates
90 Bareyy=Bir ünlem. örn:bareyy isgarpin mi aldın fayığın oruya gelmiş mi bayrı böyle alengirli isgarpin
91 Başaklama=Tarladaki başakları toplama
92 Başangı=Büyüklere göre, küçüklerin yaptığı küçük yaramazlıklar.Ör : Annelerin şefkat ve merhametleri o kadar güçlü ki, cocuklarının yaptığı küçük başağılıklarını ya görmezden gelirler, yada ikazla geçiştirirler.
93 Başangı=Ele avuca sığmaz, yaramazlık yapan çoücuklar. Ör: Keleee, guzum ne kadar başagısınız, iyice üstümüze çıktınız, gidin birazda kendi evinizin önünde oynayın, bizim kapının önünden başka yer bulamadınızmı?
94 Behrüdar ol=Çok yaşa, sağol, teşekkür.Ör: Çarşıya gidemiyorum, bana ekmek getirdiğin için behrudar ol kuzum, yaşlılık işte.
95 Belemek=eskiden küçük çocukları yumuşak ve sıcak toprakla altını sararlardı bu ile belemek denir.
96 Belik=kadının örülmüş saçı
97 Bellemek=Hem kazmak ,sürmek anlamında hemde sanmak anlamında deyim olarak kullanlır.örn:gonşuları çağır kele vakıt ağşam oldu bağı belliyelim. Ör2:İrfan olum senide gelecan bellediydim top oynıyacıyık
98 Bereltmek=Gözlerini açığa çıkarmak daha bir dikkatli bakmak. Örn:Bana gözünü bereltme, gözün yerinden çıkacak nerdeyse,sonra göremezsin hanyayı gonyayı, yörüü gözüme gözükme
99 Beri bak=Bana bakarmısın
100 Beribenzer=Oldukça iyi hoş.örn:beribenzer daaldi sırma bıyıklıydı kele rahmatlı amov dünya başıma yıhıldı ölünce bi halbır uşağınan galdım bacım hinci 52 sini ohuduyom
101 Beşgardaş=Tokat,sille...Örn:leuyn bu garne ne len hep danagozü dolu ben sana dersini belle dimedimmi şimci sen beşgardaşı hahittin
102 Beşşik=Beşik.
103 Bezi=Yamur yoğurma işleminde bir ekmek yapacak büyüklükte hamuru kesmek, bezilere ayırmak
104 Bıçkı=Bağ budama da kullanılan bıcak
105 Bıldır=Geçen Sene ( Bıldır geldiydi)
106 Bıtırak=Üzeri çok dikenli bir cins ot
107 Bıttı =Küçük zağar
108 Bıyıh=Buğday bitkisinin yeşil olduğu dönemde bitkiden çıkan bir çeşit küf-mantar oluşumu çocuklar bu siyah renkli küften bıyık yaparlardı ve adıda bıyıktı. örn:ırıık bıyığında kedi bıyığımı ne olmuş len birezde dudayın üsdüne çal len
109 Bızalacı=İneklerin hamilelik hali
110 Bibi=Hala
111 Bicik=Yeni doğan buzağı
112 Bicimcik=Çok az. Ör: Bicimcik maydonoz olsa salatanın tadı daha güzel olurdu.
113 Bikelle=Birkere,hem
114 Bilgiç =Bilgisayar. uşak geceynen bilgice mi gidiyonuz
115 Bimarif=Epey bi zaman sonra
116 Bissaal=Birkaç saat sonra. örn:Cafer oğlim nafaat top oynıyacıyık bissaal sonra okula gelin oldumu
117 Bisürü=Epeyce, çok fazla
118 Bişme=Yemek.örn:aşama ne bişme bişirdin gız
119 Bitirgin=İş bilen, becerikli,
120 Bocut=Küçük aliminyum sülahi.örn:haydı yavrım bi bocut su getir ağpınardan bi gopumunan kele
121 Boğanak=Rüzgarlı, karışık çok bulutlu yağmurlu hava
122 Boğazlı=Çok yemek yiyen kişi.
123 Boran=Şiddetli kar yağışı, tipi
124 Bostan=Karpuz ve kavunun ortak adı
125 Boyak=Boya renkli boyalara söylenir ayrıca kızların da makyajlarınada denir. Ör: Obiyaşı kele yuzune gözune bi boyak çalmış eli yuzu ohunmuyo yav bıde gozelım dıye gezelıyo yav
126 Boydan=Bir tür kadın elbisesi olup, alt ve üst kısmı beraberdir. yani bütündür. yorum:sanırım boydan denmeside bütün baştan ayağa kadar anlamında bir şey olsa gerek. örnek: kızlar düğünde gıcır boydanlarını giymişlerdi.
127 Boyuna=Durmaksızın,durmadan
128 Boyunduruk=Çift süren veya arabaya koşulan hayvanların birlikte yürümelerini sağlamak için boyunlarına geçirilen bir tür ağaç çember.
129 Boyunduruk=Kağnının ok bölümünde bulunur. Boyundurugun deliklerine zelve (iki sopa gibi ağaç) takılarak öküzlerin boyunlarına konularak kağnının çekilmesini sağlanır. Ör: Ancak boyunduruğun altına girenler yükü çekebilirler. Boyunduruğun altına giremeyenler, beyhude
130 Boyut=Bu defa. Örn:Çarşıda gördüm sıracalıyı boyut beni görünce gözünü bereltti çeneden aşşa süzüldü gayboldu.
131 Böle=Teyze çocukları. teyze oğlu-kızı
132 Börtlemek=Ateşe tutarak veya kaynar suya batırılarak azca pişirmek.
133 Börtlemek=Bakliyatları pişmeden önce haşlamak. Örn: Gelin pahlayı börtledin mi, yonsa sası sası kohar!
134 Bufaat=Bu vakit Ör: Yarin bufaatları buraya gel
135 Buğrek=Böbrek
136 Bulama=Köpük tatlısıdır. genellikle bizim yörede olur. içine tahin karıştırılarak daha lezzetli bir hale getirilebilir.
137 Bulamaç=Yag,un ve kaymakla yapilan yemek
138 Bulamak=Bulaştırmak karıştırmak..Örn:elini gana bulama yavrım
139 Burek=Böbrek Ör:irebecin buraanden 10 kilo das çıkarmislar sende duynnu len Hilmi
140 Burgu=El Matkabi.örn:malongoz Atullahin Burgusunu Gördünüzmü Len.kirişi burguynan delelim
141 Burutgu=Rüzgar hortumu, yel.
142 Buvarsık=Bağarsak .buvarsığıma üç gündür aş girmedi.
143 Buymak=Çok üşümek. örn.gapıdaki zaara bahtıydım bi duldaya buymuş yazzık
144 Bugrek=Böbrek. örn:büğreğime bi sızı girdi ki sorma
145 Bukleç=Dizkapağının altı eklem yerleri. örn.goca büklecime yil girmiş yörüyemiyom
146 Büngüldemek =Kaynamak, fışkırmak
147 Bürgü=Başörtüsü, eşarp. örn:bürgunu nerden aldın bacım irengide bek hoşmuş
148 Büvelek =Büyükbaş hayvanları özelliklede yaz aylarının sıcağında rahatsız edici sinek
149 Büvelek tutmak=İneklerin buğarsama (çiftleşme isteklerinin olduğu dönem)dönemlerinde huysuzlanarak gelişi güzel koşusturma hali.
150 Büz=Betondan mümül boru. örn:çarşıdaki büz gırılmış gara neşet emmiyi çağırın
151 Büzülü=Şapşal kişi
152 Cacık= Yenilebilen yabani ot. Madımak
153 Cafcaflı=Göz alıcı, şaşalı.Ör: İremzinin olunun arabasını gördünmü Zöhre Bacı ne gadar da cafcaflıymış.Bizim uşak bi işe yaramadı anam.
154 Calpi=Çalılık,
155 Cami=Seksek oyunu. Örn: Uşak genemi cami oynuyonuz bıhtım elinizden ömür alıcıları ne hergün tahırt tuhurt, kele özümü ömrümü aldınız.
156 Care=Sigara
157 Carı=Hızlı, atik,çabuk, acele. Ör: Carı yürü len
158 Carı gel=Hızlı, çabuk, acele. Örn: yavrım carı olele haydı.
159 Cavhannamak=Hemen kucaklamak. Örn: Git sende pelepüsür adamı görünce hemen cavhannadın
160 Cavurtu=Gürültü patırtı. örn:uşak kesin şu cavurtuyu şimdi polüse telefon açıcam
161 Cazzık cazzıt=Kapı süpürürken çıkan ses.
162 Cec=Buydayın samandan ayrılarak bir yere yığılması
163 Cekat=Çeket
164 Cemse=jandarma Devriyesi Jandarma Araci. örn:donuşun üsdüne Bide Cemse Gelmesinni Valla çaviş Yörüyün Bahim Diyince Bi Gidiş Vardi Uşakta Topuk Sirta Dağyodu
165 Cereme=Günahı karşılığı üzerine alınacak sorumluluk manasında. örn:sana diyom evlenecin amma bunun ceremesini baban mı çekecek git çalış len angarada para bilikdi
166 Cesaatli=Çeşit çeşit hal ve hareketlerde bulunan,alışık olunmayan işler yapmak Ör:Obiyaarşı Ummusün bacı nagadarı ceşaatli islerin var hic gIrmızı gocadonun üstüne yişil yilek gidermi
167 Ceyran=Elektirik
168 Cıba=Tiftiği yeni kırkılmış keçi.
169 Cıbır =Kuru,sıska, zayıf yada yünü kırkılmış(kesilmiş) küçük baş hayvanlar
170 Cıgıl cıgıl=Pırıl pırıl. Ör : Ayakkabın cıgıl cıgıl parlıyor.
171 Cığır=Karda açıyan küçük yol. Ör: açtığım cığırdan gel,yoksa kara batarsın.
172 Cığır=Çok kar yağınca küreklerle açılan dar yol. Ör: Kar yolları kapatmış guzum eline bi kürek alda birez cığır aç. Komşuya nasıl gideceğiz?
173 Cılbıldamak=Kaptaki sıvının dökülecek gibi hareket etmesi.
174 Cılga=Biçilen ot ve ekinlerin deste arası
175 Cılga =Dağ yolu, Patika
176 Cılga Dağ yolu=Patika Şu Cılga,yı takip et
177 Cılgısız=Dengesizce hareket eden, ayarsız. Gecimsiz,kavgaci
178 Cılk=Tavuğun altındaki yumurtanın bozulması. örn:bizim gurkun cücükleri çıkmıya başlamış amma 3 tene yımırtası cılk çıktı
179 Cıllamak=Oyunbozanlık etmek. Caymak, vazgeçmek.Başladigi seyden cabuk usanmak
180 Cımcılık=Ipıslak
181 Cıncık=Küçük çanak veya cam parçası. Porselen eşya. Örn:Mıtlakta cıncık filcan dahımını getirele sultan gıyz
182 Cıncık?Siyhal (yastı) taşların alt alta dizilmesi sonucu topla vurulup oynanan oyun. Örn: Gıyz çıkhele dışarıya haydı cıncık oynayalım
183 Cıncık gibi=Yeni
184 Cıngıl=Bir yerleşim yeri olarakta kullanılmatadır.
185 Cıngıl=Genellikle hayvanların süt sağmada ve yoğurt yapmada(çalma) kulanılan 30 cm civarında derinliği, 5 litre su alabilen, tutmak taşımak için kulpu bulunan, çok kullanışlı bir kap. Ör: Cıngıla bir sorsanız, evde, tarla da, kırda-bayırda ne kadar çok kahır çek
186 Cıngıl=Üzüm salkımının, omcadaki bulunan en küçük parçası. Ör: Çocuklar üzüm bağından en çok cıngıl gibi küçük üzüm parçalarını kopararak yemeyi severler.
187 Cırcır=Fermuar
188 Cırnak=Tırnak
189 Cırrık=Bir çeşit kuş. örn:ne gaderi cırrık var kilise özünde yav
190 Cırrık kuşu =Serçe büyüklüğünde , tepeli kuş
191 Cırtlak=Zıt ,güzel olmayan ,yakışmayan Ör:Üstünda tisörtün rengi cok cirtlak duruyoo
192 Cızı=Tarlara toprağın bir uçtan diğerine çizgi gibi uzanması
193 Cızlavet=Lastikten yapılmış bir ayakkabı çeşidi (Cızlavet ayakkabı)
194 Cızma=Çizme
195 Cifit=Kötü kalpli. örn:Ülen o ne cifit carsisi
196 Cigsimek=Gözden düşmek,tiksinmek. Ör:Gayrın O gelinden cigsidim Hapba Bacı ,yanaralardan gidecce il ar dimeden gayınbabasına milletin annacında nasıl cemkirdi öyle.
197 Cilat=jilet tıraş bıçağı.örn:ciladınan gafayın urgundan gılları alıyımmı memmet emmi.-al bahalım güner yav
198 Cilis=Zorlu bir şey , sanki, hep,Tamamen, (kötü anlamında). "sen de cilis fikirsizmişin"
199 Cimcik=Cimdik Ör:AnasI dölek durmuyolar diyi çocukları cimciginen bas bas baartdI
200 Cingan=Çingene .örn. Cinganlar seni götürür yavrım.
201 Cingil=Kücük bir ceşit kova türü.. Ör . Sütü cingila sağ
202 Cinni=Deli Divane Olur Olmadik Iş Yapan.örn:cinnimisin Oğlum Gidilirmi Kilise özüne Bufaatlar
203 Culuk=Hindi
204 Cumacelik= Perşembe günü hayır vermek, komşu ile yemek alışverişi, çünkü ertesi gün Cuma günüdür. Ör. Kızım bu gün kapıya geleni eli boş çevirme, kimin geldiği belli olmaz
205 Cumacelik= Perşembe günü hayır vermek, komşu ile yemek alışverişi, çünkü ertesi gün Cuma günüdür. Ör. Kızım bu gün kapıya geleni eli boş çevirme, kimin geldiği belli olmaz
206 Cumacesi= Perşembe akşamı. Sadaka vermenin daha sevap olduğu anlardan.
207 Cücük=Civciv
208 Cülden=Cüzdan. örn:aşır emmi cüldenimi düşürdün yav nasıl telaşeli arıyon
209 Cüvelmek=Herhangibir nesnenin bir tarafina agırlık bastığı zaman öbür tarafInIn havaya kalkması Ör:Usak gagnının ardına üc seklem budayı atınca gagnInIn oku cüveldi.
210 Cüvet=Evin Köşesi Yada Duvar Dibi
211 Çaamel=Baston
212 Çabut=Bez parçası
213 Çahıldak=Koyunların arkasındaki yapışmış dışkı artıkları.ör:gara toklunun çahıldağını kesin suat
214 Çakaralmaz=Düzenli çalışmayan
215 Çakıldak=Koyun keçi gibi hayvanların tüylerindeki sertleşmiş çamur ve mayıs.
216 Çakırtikeni=Bir çeşit bitki. Örn: Yalınayak gezme Urfan ayağına çakır tikeni batar.
217 Çalgı=Kırda yetişen bir tür bitkiden mamul süpürge. örn:gapıyı bi çalgıynan süpür gelin ile malamat olmıyalım
218 Çalkamaç=Ayran yada ekşi pekmez suyu (ekşi suyu)
219 Çalpalamak=Çalkalamak
220 Çap çap konuşmak=Ters ters konuşmak.örn:çap çap konuşma yav
221 Çaput/çapıt=Eskimiş bez veya kumaş için yada genel olarak bez ve kumaş tabiri yerine kullanılır.
222 Çar=Başörtü tülbent
223 Çardak=Balkon
224 Çarkit=Eski,Kirik-Bozuk,Arizali. Örnek:Bana yeni Araba lazim,benim carkit yokusu tirmanmiyor yau…
225 Çarpım=Kat kak yufka ekmek
226 Çarşı ekmağ= Bakkalda satılan somun ekmek. Ör: Hacı Gadirden çarşı ekmağ al yazdır baban hafteye virecek imi
227 Çaşarat=Yosma. (genellikle kadınlar arasında kızınca kullanılır).
228 Çatal inne=Emniyet iğnesi. örn:ağağına çatal inne batmış keezi bacı tohtur zor çıharttı
229 Çatma=Üç ince direğin bir ucundan bağlanarak yapılarak üç ayaklı askılık
230 Çebiç =Büyümüş keçi yavrusu
231 Çekgel =Hayvanların yürütülmesinde kullanılan uzun deyneğin arka ucundaki spatulaya benzer metal parçası.
232 Çekişme=Ağız kavgası
233 Çelimsiz=Zayıf, bakımsız
234 Çeltek=Davar gütmek icin tutulan kisiye denir.cobanin yardimcisi
235 Çem=Otlu ve yosunlu camur Ör:Amanın iremzi oglum şoordan ızıcıhda cem alda hornagın agzına bas yadalise göl zabaa gadar boşalır
236 Çemkirmek =Köpeğin havlaması, veya büyüklere karşı saygısızca bağırarak karşılık vermek.
237 Çemremek=Elbisenin kollarını sıyırmak katlamak. Ör: Paçalarını çemre oğlum gömük olmasın yavrım
238 Çene=Köşe anlamında. örn:çeneden bi bahışı var bellenki bağda kimse yok hemen malı dah etmesin mi zebzeye ustune bı varış vardım betı benzı attı nıyazının
239 Çenilemek=Köpeklere vurunca yada canını acıtınca çıkan ses.
240 Çentik=Çizik
241 Çepellik=Yağmurlu ve çamurlu ortam
242 Çeper=Bahçe duvarına yapılmış çit
243 Çerçi =Köy köy atı ile dolaşarak eşya satan kişi,genelde takas usulu alışveriş yapılır.
244 Çerelmek=Hayvanların bir yiyeceği çok yiyerek ve şişerek hazımsızlık sonucu hastalanması yada ölmesi. Ör: Komşunun ineği bir torba yemi kimse görmeden yemiş. Hayvanın karnı çok şişmiş ve çerelerek ölmüş. Bereketki ölmeden önce keserek durumu kurtarmışlar.
245 Çereş=Üzümün ezilerek pekmez yapılmak için suyunun çıkarıldığı yer
246 Çetel=Eskiden.cetel.atarladi.yani,mal,bolmek
247 Çetene=Kenevir
248 Çetik=Çocuk ayakkabısı
249 Çevirme=Agaclarin veya yeni dikilmis fidanlIgIn etrafinin calI veya citle cevrilip koruma altina alInmasI Ör.Dünaan kimin inaa bizim cevirmela girdi len Üsülü
250 Çıbıh=Çubuk. örn:çıbığnan bi girişmiş davara ammma ekine girince davar tıran tıran olmuş yav
251 Çıdırgı=Kuru çör çöpten oluşan yakacak. genellikle yufka ekmek yaparken yakacak olarak kullanılır.
252 Çıdırgı=Tam olarak ne ot nede ağaç olan, ikisinin arasında yanma süresi ottan uzun, ağaçtan kısa olan yakacaktır. bağ çubukları, ince ağaç dalları bu türdendir.
253 Çıkı=Küçük bohça
254 Çıkın=Ekmek vs sarılan bez
255 Çıkışmak= İkaz etmek. Ör: Yav arkadaş bizim çocuğu ne kadar çıkıştıysamda Süllü'nün Sinamasına gitmesini bir türlü engelleyemedim
256 Çıkla=Sade, tek çeşit, tek cins, arı, duru
257 Çıngı=Köz parçası, ateş parçası. Kıvılcım
258 Çıtlık=Yerde Ilk Bahar Mevsiminde Cimenlik Alanlarinda Yetisen Birtür Yenen Yesillik
259 Çiçi=Keçi yavrusu, oğlak. Örn: Davar yamaçdan geliyo ellam, davar eşşağinin habesinde bi çiçi meliyo.
260 Çiklek=Çerez Ayçiçeği. örn:ahşama Gadar Ağzinda Bi çiklek Goğda Ağzindan Düşmüyo Kele
261 Çilek=Rutubetli Nemli. örn:dip Dam Amovv Bi çilek Olmuş Girilmiyo Kele Sasi Sai Kohuyo Maa
262 Çilpek=İp ve benzeri gibi şeylerden yapılan eşyaların kenarlarının zamanla eskiyerek iplerinin sallanması. Ör: Kilim eskimiş iyice, kenarlarının çilpekleri çakmış iyice.
263 Çimeter=Secici,zor begenen
264 Çimeter=Zor beğenen, aşırı titiz, kendince çok dikkatlidir.
265 Çimmek =Banyo yapmak, ama bağlardaki sulama yapmak için kullanılan göllerde çocukların suyun içine girip oynaması yıkanması.
266 Çineğer=Arpa buğday vb. şeylerin tanelerini çöpten, tozdan ayırmak için yada, iri olanlarla zayıf olan taneleri ayırmada kullanılır.
267 Çinik=Ölçek
268 Çipri=Kurumuş ince ağaç dalı
269 Çir=Kayısı , erik gibi meyvelerin kurutulmuşu
270 Çirtim=Üzüm salkımının parçası, küçük üzüm salkım
271 Çirtmek=Doğramak
272 Çisenti=İnce yağmur
273 Çitilemek=Deterjanlamak çiti bir deterjan markası ve fiil hali çitilemek.örn:ız bişiy çitile teşti
274 Çitilgi=Kısa dikenimsi ağaç parçaları.örn: tandıra çitilgi getirele ıramazan.
275 Çitlek=Ay çekirdeğinin tanesine denir. çitlemek de ayçekirdeğinin işlenmesidir.
276 Çokuşturmak=Birlikte, beraber, bir araya gelmek. Ör: Yem atınca tavuklar yemin başına çokuştular.
277 Çona=Çobanlara yardım etmesi için tutulan yardımcı ,çırak. örn:davarcı bekirin çonası aaşam uyuya galmış goyunların yarısını canafar parçalamış ,yazzık
278 Çopur=Düze olmayan, pütürlü. (Rahmetli Çopur musa amca vardı)
279 Çorak=Çorak bilindiği üzere tuzlu bir toprak olup, su geçirgenliği azdır. bu bölgede dam olan evlerin üzerine atılan toprağın adı da ÇORAK olup, toprak belirli yerlerden getirilir işte o yere de ÇORAKLIK denir. ör: çoraklıkta çorak kazmaya gidiyoruz.ör: iğdeli
280 Çorlu =Zayıf ve hastalıklı
281 Çot=Birbirine geçmiş. (çot diş)
282 Çot diş=Dişlerin üst üste çıkması
283 Çödürmek= Küçük bebeklerin çişini yapması. yöremizde epey sıklıkla kullanılır. örn:sülüman oğlum çödür gel çabık yat yarın okul var.
284 Çömçe =Kepçe (yemek koymaya yarar)
285 Çöp dürtleme=Bilardo . ahşama gadar çöp dürtleyip geziyo
286 Çört=Çok küçük domates. Örn:bağa gidince önce çört domatisleri toplamayın
287 Çörten=Eski tip evlerin damlarındaki eski tipağaç yapımı su kanalı.Ör: Dama yağan yağmurlar çörtenleri doldurdu.
288 Çörtük=Muşmula
289 Çüvelmek=Herhangibir nesnenin bir tarafina agırlık bastığı zaman öbür tarafının havaya kalkması Ör:Uşak gagnının ardına üc seklem budayı atınca gagnının oku cüveldi
290 Daarmen=Değirmen. örn:amovv üsdün başın ne öyle daarmenden çıhmış gibi len
291 Dabaz=Vucudun ani alerji olması. Örn: Geçenlerde beni bi arı sokdu dabaz oldum yav!
292 Dadanmak= Alışmak
293 Dah etmek=Kötelemek, fırlatmak.Ör: Şu çarhıt iradiyuyu dah edesim geliyor
.294 Dama=Hapishane
295 Damak=Takma dişler için söylenir di ve hakikaten damak aparatıda vardı yatarken suyun içine koymak gerekirdi.örn:zabanan kahdım bahdım damak yok ülenn kopek ağzında bişiy geveliyo aman yitiş avrat dimeden kopek şona aşşa gaçmasın mı didim ki damakdanda olduk av
296 Dambaş=Dam evlerde evin en üstüne denir. bazı yerlerde buna "dam" da denir.
297 Damızlık=Yoğurt mayası, anaç hayvan.
298 Damzırmak=Çok az miktarda koymak damla damla vermek..Örn: Ama Möhteber Bacı çayıda iyce damzırıyon kele şikar bişiymi goy birez daha
299 Dan=Tan yerinin agarmasi veya kararmasi Ör. Dan olmadan aşam oluyo.
300 Danikmek=Açlıktan halsiz kalmak Ör:küçük kuzu açlıktan danikmiş

Editor
25.02.2010, 14:19
!!!!!!!!

Editor
25.02.2010, 14:19
301 Daraba= Evle ahırı ayıran tahta perde
302 Davar= Kücük bas hayvan
303 Davşan ganı= Cok demli olan caya denir.Ör:Gevir tırık boon davsan gani cay icemediya düdügü cugurdadı
304 Dayak= Kağnının önüne (okuna) dayanan çatal ağaç.
305 Deal= Değil anlamında. örn:dealmi len düğünde oynayan sen dealmiydin
306 Debertmek= Karıştırmak, debelemek. Ör: Ali öküzlerle düven sürerken, Ahmet sende sapı güzelce bi deber ki daha çabuk saman olsun, daha iyi ezilsin.
307 Debertmek= Alttakini üstüne çıkarmak. Örn: Tavadaki suvanları bi debert gelin
308 Dedete= Birçeşit zirai ilaç aslı ddt dir. örn:kumese dedete atın uşak bitten geçilmiyo
309 Deft= Deft kadınların düğünde çaldığı müzik aleti.ör:fadimana bacı iyi deft çalıyon ya bi çal kele
310 Değme= Dokunma
311 Dekdur= Uslu dur.
312 Deliannı= Delikanlı
313 Delme= Yelek Ör:Aman guzularIm dışarı çıkarhan delmenizi dalınıza almayı unutman haste olursunuz bah
314 Dembeste= Tembel. Örn: Dembeste uyhulu uyhulu gezme gözünda şorhutnan
315 Demin= Biraz önce
316 Deneme= Sınama
317 Depe= Baş,kafa. Ör:iki saattir seni bekliyoh ,ilahe lepen depeni yisin imi daha bişiremedinni? garnımız guruldadı yavaş yavaş.
318 Depik= Tekme ile vurma
319 Depki= Belin sapındaki ayakcalık gibi bi şey necip arkadaş saolsun
320 Depmek= Kuzunun annesini emerken hareketi...Örn:gara guzu anasını nasıl depiyoo fadik ellam yara idecek hayvanın memani şona bi hiç dını yavrım
321 Dere ot= Hayvanların yemeyeceği acımtrak otlara denir. örn.len şooo tokluya bi kisgel de devre ot yiyecek
322 Derma= Elde çıkan bir tür mantar hastalığı. örn:ıramazanın elinde derma çıkmış
323 Deşirici= Dilenci.örn:deşiriciler Gelirse Gapiya Mihaat Ol Imi
324 Deşirmek= Dilenmek
325 Deve tabanı= Yerelmasına benzer küçük yumrulu bitki
326 Devralem= Ayçiçeği (devri alem) gibi sanki.
327 Devre= Ters. Ör:Oolum soukguyuyu gene ters giymissin len
328 Deyha= Daha
329 Dıka basa doldurmak= Bir şeyi alıcanın son sınırına kadar doldurmak
330 Dıkılmak= Girmek
331 Dıkız= Çok yoğun, sıkışık,taşmak, genelde tarla sürülürken çamurlu hali.
332 Dımıh= Kafanın Üstü (Dımığına vurusam görürsün)
333 Dınarmak= Karşı gelme inatlaşma.örn.garşımda dınarma niyazi
334 Dınılamak= Sızlanmak. örn:şoo sıpa ne dınılıyo bi sest di yav uyutmadı kah
335 Dırcagelmek= Söyleneni yapmamak, karşı gelmek. Ör: Bu gün de gölü güverentiye sen koyur dedigim halde gene dırcagelmiş, çarşıya kaçmış.
336 Dırımak= Tarladaki hışırı tırmıklamak.örn:hamit emmi tarlayı mı dırmıklıyacın
337 Dışoda= Evden ayrı olan oda, misafir için.
338 Dızgara= tarlada kullanılan bir çeşit tarım aleti.Örn:arefe emmi dızgara ile çelikgöle doğru gidiyordu.
339 Dibek= Bulgurun dövüldüğü oyuk taş
340 Didinmek= Çok uğraşmak,çalışmak, çırpınıp durmak. Ör= Adem Baba çocuklarını okutmak için yıllara meydan okuyarak hep didinip durmakta. Bu çaresizce didinip durma onu azim ve gayretinden geriye döndürememekte
341 Didişme= Tartışma, yoluşma. Ör: Kuru kuruya , anlamsızca didişme hiç kimseye bir fayda sağlamamıştır.
342 Dikin= Bayır aşağı. Ör:con dereyi dikin assa vitesden atdiydim ucak gibi vIzIladI
343 Dikme= Fidan
344 Dillendirmek= Herkesin duyacağı şekilde dedi kodu yaymak
345 Dinelmek= Ayakta durmak
346 Dink= Bulgur yapılan yer mesala fahıların dinginde bulgur çekelim
347 Dinni sünnü= Sanırım dini sünni anlamında yanı sünni mezhebe uygunluk anlamında kullanılıyor.(doğru dürüst). örn:karaoğlan elinden dinni sünnü bir iş gelirse o faat gam yimeden ölürüm
348 Direme= İri kıyım insanlar
349 Direnmek= Bir nesneye dayanmak sırtını vermek. örn:gocaman herif damın çenesine direnmi
350 Dirgen= Dört parmaklı demir harman aleti.
351 Diskinmek= Tiksinmek. örn:hiç diskinmiyonmu bu fışkıdan
352 Dişgir= Dişleri bozuk olanlar veya aralık olan veya tavşan dişlilere söylenir
353 Dişirici= Dilenci .Örn: dişiricimi geldi herif.
354 Diynek= Deynek.örn:diğnemi bi yersen avırdına görürsün gibi
355 Doğramak= Gıymak, kıymak..Örn: Gıyılırmı gıyılırmı canana gıyılırmı canana gıyanlar hakkın gulu sayılır mı
356 Dolak= Boyuna sarılan, örülerek yapılmış boyunbağı.
357 Dökme= Pazarda pılı pırtı satılan aleni giysi reyonu.örn:aman bacım dökmedende bişiy alınmıyobahalı geldi
358 Dölek= Uslu, akıllı çocuk,delikanlı. Düz yer, düz arazi
359 Dölek durmak= Akıllı durmak
360 Dönderme= Yufka ekmeğin içine yumurta konularak tereyağla yapılan yemek.
361 Dört ata= Anne,baba,kaynana, kayınbaba Ör:Gadın gızım bizi nasıl sevip sayıyosan kaynananı, kayınbabanı da öyle sev say, dört atanın hakkı birdir bah
362 Döş cebi= Giysinin dışında döş bölümünde yapılna cep.
363 Döşek= Yatak
364 Dövlet= Devlet ülke Hükümet. örn:diş Dövlete Gidekene Türüs Olarak Gitmiş
365 Dulda= Soğuk veya sıcaktan korunmak için set veya siper,duvar
366 duluk= Yanakla boyun arası
367 Duman= Sis
368 Dümbelek= Darbuka
369 Dünürcü= Kız Istemeye Giden Taraf Talipli Kimse. örn:biliyonnu Aplama Dünürçü Geldi Dünaan Bilezzik Dahdilar şelanen
370 Dürzü= Üçkağıtçı, çapkın.
371 Düşmek= Yolda gitmek başlamak davranmak ilgilenmek.Örn:Düşmüş dallas yoluna ceyarı sarmış goluna şöyle gel göreyim salına salına aman Adanalı gız gözel edalı gız şu dallas elinde gezilmiyo yalınız
372 Düve= Bir yaşını doldurmuş inek yavrusu
373 Düven= Eskiden ekinler orak-tırpan vb. ile biçilirlirdi. biçilen bu ekinler harman edilirdi. harman en kenarından başlamak üzere; hayvalara takılmış altında taştan dişleri olan geniş bir tahta ile saman edilir daha sonra savrularak sap ile saman ayrılırdı. düven
374 Düven= Harmanda buyday tanelerini ayırmak için öküzlere koşulup buğday tanelerinin üstünden çekilen altına taşlar çakılmış geniş ve büyük sert tahta
375 Ebe= Nine
376 Ecinli= Cinli, perili
377 Eftikli= Vesveseli
378 Eğrelti = Gevşek durmak, devrilmek üzere olan, geçici dikilmiş nesne
379 Ehnezimek= Açlık dolayısı ile dermansız hale düşmek, taakatsiz kalmak. Ör: Tarlada çalışmaktan iyice ehnezidik valla, ekmekte gelmeyi bilmedi geçikti iyice.
380 Eke eke= Büyük büyük cesaretle. örn:şona bahale eke eke buyanna geliyor
381 Ekiz= Ekiz . örn:mıllanın ekizler zabanan(sabah)demirçi bağına gidiyodu
382 Ekke bıçaa= Panlıya has bir bıçak türü ne yazıkki imalatçısı vefat edinceunutulmaya yüz tuttu, veyaşimdi makbul değil, Çin malları yüzünden belki de. Ör: Ekke bıçağını bir kösireye vur aşır.
383 Ekti= Sütü çok olan koyunları emen, gözü açık kuzu.
384 El el epelek= Bir çeşit çocuk oyunu.örn:akşam alettirikler gidince el el efelek oynadık.
385 Elbiz= Örümcek ağı.Ör: duvardaki elbizleri süpürge ile al.
386 Elcek= Tırpanın sapına takılan, el ile tutma yeri.
387 Eletmek= Götürmek
388 Eletmek= Götürmek Ör:Cezmi guzum ha su gurban etini bi hüsne bibine elet gel yavrIm sevap olur
389 Elevay= Uyuşuk demek mi? yoksa becerikli olmayanlar için mi kullanılır. Ör: Ne kadar da elevay bir topluluk haline geldik. Oysaki çalışkan idealist ve koşanlar sayesinde elavaylıktan kurtulacağız.
390 Elham= Fatiha suresi.örn:üç gulfu bi elham okudun mu
391 Elik cülük= Herkes ör: Iraz bibinin dügününe elik cülük dolusmus
392 Ellaham= Sanırsan, zannederim, muhtemelen,herhalde
393 Ellaham= Yılın kelimesi
394 Elleme= Dokunma, elini sürme
395 Ellik= Eldiven. örn:elliğini ebenni ördü guzum gözü nası seçmiş
396 Elmalık== Elma bahçesi. örn.refik gocanın elmalıktan elma aldım helal etsin
397 Emi == Olur mu? Tamam mı?
398 Emmızı= Amca kızı. Örn: Emmızı gel otur tava vardır, yağ yohtur diye bir türkü var Omar bi tıngırdatele hele
399 Emmi= Amca
400 En = Hayvanların tanınması için genellikle kulaklarına vurulan işaret.
401 Enemek= Erkekliği alınmış
402 Enerci= Çatılara yazın su ısıtmak amaçlı aslı güneş enerjili su ısıtma sistemi olan ve kazan boru ve levhadan oluşan düzenek. örn:fazlı kağlerin fazlıda enerci daktırmış yav göruyonnu
403 Enik= Kedi , köpek yavrusu
404 Eniklemek= Birden ortaya çıkmak sanki yerden bitmek. örn:ülen ofusa buda virmeye gittim sıraya gectim kimse yoktu zabanan hoca allhuekber diyince bi bahtım her yire motur gamyon enıklemiş boş virmeye gelmiyo çavış
405 Eoo= Eoo malın önüne geçele zebzeyi yayılacak
406 Eoo= Kadınların kocalarına hitap şekli, aradaki mesefe uzadıkça ooo harfleri çoğalır. Eoo malın önüne geçele zebzeyi yayılacak
407 Erbap= işten anlayan, işin ustası . Ör: Dede emmi hayır işlerinde tam erbap adam.
408 Erbap= İşten anlayan, işin ustası . Ör: Dede emmi hayır işlerinde tam erbap adam
409 Erbap= İşten anlayan, işin ustası . Ör: Dede emmi hayır işlerinde tam erbap adam.
410 Erdevil= İri Büyük
411 Ereysi= Yarasa. Örn: ereysi uçtumu.
412 Ergen= Genç kız, delikanlı erkek
413 Erinmek= Üşenmek
414 Erkek eş= Herif, koca, öteki, leyn
415 Erzak= Kullanılan ihtiyaçlar Ör: Ünal oğlum hadi pazara gidelimde eve biraz erzak alalım olmazmı?
416 Esbap taşı= Tokacla camaşır yıkarken, çamaşırın altına koyulan taş.
417 Essah= Sahi , gerçek. Söylediklerin essahmı ki?
418 Eşgimelek= Bir çeşit bitki. Örn: Guzuları gocaboğulların tarlaya sohdum eşgimelek yiye yiye garınnarı kup gibi oldu
419 Evcimen= Evine düşkün kişi, tutumlu.
420 Evelenmek= Yalanmak.örn:çabık gel gaveeden evelenme oldumu herif
421 Evelik= Genis ve uzun yaprakli, eksimsi, sarma yemegi yapmak icinde kullanilan bir bitki türü
422 Evermek= Evlendirmek,baş göz etmek...Örn:aman fendiye bacı sonkesti sıpayıda bi everseydik gayrın üsdümdağ yük gidecek nebim ellam ortaköyden bulmuş bi sataklı yarın oda gevır olur ya allah bilsin
423 Evildenmek= Eline geçen ufak tefek işlerle uğraşmak, vakit geçirmek
424 Evirgaaç= Yufka ekmek yaparken saçta pişirilen ekmeği evirip çevirmek için kullanılan ağaç çubuk
425 Evlek= Tarlanın yarım dönümüne yakın küçük bir kısmı.Bir parsel ev yeri. örn:çelikgölden bi evlek yir aldım yav
426 Evmek= Acele etmek. örn:ne eviyon kele fadimana bacı oğlun esgara gidince gelir baalım sayılı gün tez geçer
427 Evmek-ivmek= Acele etmek.
428 Evran= Bir yIlan insanlar tarafindan görülmez ise asiri derecede büyür ve güclü olurmus Örolum bizim dilmit üzümlü bag varya orda evran gördüm sakin oriya varman. (Rivayetmi gercekmi tam bimiyorum bilen varsa yazsin ne dersiniz gurbetci ve aleycik kardesler)
429 Eymenmek= Çekinmek. örn:ne eymeniyon yavrım yi şu yimeaa
430 Eysiran= Hamur Teknesini Kazıma Aleti, El Sıyıran
431 Ezme= Olgun kayısının ezilerek pelte haline getirilmesi.
432 Falaka= Atların araba, pulluk veya dövenlere bağlanabilmesini ve arkadaki ağırlığı taşıyabilmeleri amacıyla atla çekilecek araç arasındaki bağlantıyı sağlayan iki ucunda 50 cm uzunluğunda hareketli birer parçayla desteklenmiş alet
433 Farh= Fak kapan tuzak fare yakalamakta kullanılan alet.örn:gocaa farhı dipdama gursaydın kele sıçanlar pindiri yimiş tuluh halbıra dönmüş üstdünede bi tike yağ çal.,----oldu garıı yalınız farhı uşak almış ellam
434 Fayans düzmek= kahvede okey oyunu oynamak. örn:fayans düzmedenmi geliyon herif gene
435 Ferik= İkinci eş, cücüklenmemiş tavuk
436 Ferimek= Kurumak, hafiflemek
437 Feriştah= En iyisi, seçkin .Ör: Feriştahı gelse Köroğlu gibi söz anlatamaz
438 Fığ= Taze mercimek bitkisi işlenmemiş hali. örn:amoov ne zorumuş kele fığ tarlasında fığ yolması gaynana zöhmü çekmek yav
439 Fırdöndü= Koşarak çevrindi
440 Fışar-sürgün= Ağaçların taze yetişmiş ince dalları. yeni uzamış olarak.
441 Fışkı= Hayvan gübrelerinin tezek yapılmak için dışarıya atılmış hali. uzun süre dışarda kalır ve birikir ta ki ilkbaharda tezek basılıncaya kadar. not: bazı zamanlar kadınlar birbirine kızdığında küfür olarak kullanırlar.
442 Fıtık= Daha cıvık ve beyaza yakın renkli olanı.
443 Filankes= Birisi
444 Firasetli= Becerikli, akıllı , uslu.
445 Firasetsiz= Düşüncesiz
446 Firek= Domatesin kızarmadan önceki yeşil hali. örn:gızım bi firek salatası yap canım cekti
447 Firek= Domatesin yeşil hali, olmamış domates. Eski büyük kapı kilitlerinin anahtarı.ekini yeni biçilmiş tarla
448 Firez= Aniz,ekinin Biçildikten Sonra Tarlada Kalan Kismi
449 Firik ütmek= Buğdayın daha tam olgunlaşmamış halinin koparılarak ateş üzerinde ütelenmesi (tam pişirimemiş hali).
450 Fistan= Uzun bayan elbisesi
451 Fişeklemek= Kışkırtmak
452 Fitlemek= Birisini birisi aleyhine kışkırtmak, tahrik etmek, kışkırtıcı haber götürmek.
453 Foter= Fötür şapka. örn:rahmatlı garınnı foteri başından hic atmaz dı yav
454 Foturaf= Fotoğraf. örn:üşler bi vesiygalık foturaf çek yav
455 Gaarşak= Yazın davarın yattığı çevresi çalılarla çevrili yer.ör:hamızaların davar gaarşaktan çıkmış
456 Gaaşamak= Gevşemek, eskimek. Ör: Yağ dökülüp işler hale getirilmeyen her malzeme zamanla gaşama (gevşeme) yapıyor
457 Gabala pazarlık = Hepsi birden. Ör : Müşteri karpuz satan satıcıya : Şuradaki karpuzlara gabala kaç para istiyorsun?
458 Gaçıl= Çekil:Amanın yavrım gaçılın şu sakar gene birinize carpar
459 Gaçılmak= Yol Vermek çekilmek.örn:gaçilin Len Motur Geliyo
460 Gadana= İri yapili yük cekmek icin kullanilan bir at cesidi
461 Gafislemek= Kafeslemek,bir kimseyi emri ve etkisi altına almak. örn:görüyonnu kele oğlanı iyce gafislediler eli golu bağlı bacım bi gelip neşalsiniz diye sormaz bize
462 Gah gah= Köpeklere söylenir., örn:gah gah karabaşım gah
463 Gah gah= Köpeği çağırma komutu..Örn: Gah gah toni toni
464 Galektersiz= Karektersiz.örn:şoo Galektersizin Yanina Gitme Diyom Sana Bi Lafimi Dinne Kele
465 Galesiz= Vurdumduymaz, tasasız
466 Gamaşmak= Göz veya dişler için kullanılan rahatsızlık ifade eder
467 Gamga= Kesilmiş söğüt,kavak gibi ağaçların kabuğu
468 Gammaz= İspiyon eden kişi
469 Ganafer= Kalörifer. Örn:caminin kanaferi yanıyomu yav.
470 Gancıh= Dişi köpek, adam satan
471 Ganere= Arada gezen, avane, genelde köpekler için kullanılır.
472 Ganevçe= Genç kızların yaptığı el işinde olan sineklik gibi olan şey.örn:ganaviçe gasimin dükkanda bahalanmış
473 Ganırmak= Eldeki bir cisimle ,herhangibir maddenin destegini alarak bir maddeyi oldugu yerden hareket ettirmek
474 Ganime= Çokluk,Çok olan. Ör:Kızlar bizim evin kenarında ganima cacık var, oradan toplayın.
475 Gapalıpazar= Pazar günü. Örn. Gapalıbazar mektep gapalı yaa bacı.
476 Gapcık= Herhangibir bitkinin dis yuzeyini kaplayan kabugu Ör:misir gapcigi
477 Garınça= Karınca. örn:şoo damın dibinda delikleri bi suva goca garınçadan geçilmiyo ya. ----oldu avrat tekenin orda çimentonun torbası na gadar biliyonnu para var mı yoh mu bildiğin yoh
478 Garipsimek= Özlemek
479 Garman çorman= Karmakarisik olmak
480 Garsamba= Ele geçen ufak tefek malzemelerin konulduğu sandık veya malzemelik.
481 Gaşgol= Atkı, fular, boyunbağı
482 Gaşşıh= Kaşık.örn:ana gaşşığı virele çorbayı neynen içecem eliminen mi. -----marrot on elim yoh ya yav kah da gendin al sıracalı
483 Gatır= Topac bir degnegin ucundaki ince uzun capula gatira vurularak vizir vizir dönderilir
484 Gatıran= Yöremizde koyunları işaretlemek için veya yaraları iyileştirmek için kullanılan petrol veya çam ağacından yapılan koyo kahve renklı sıvı madde, katran
485 Gattiri= Bu kelimeyi en cok bekci yaab emmi kullanirdi bizlere talim yapdirirken cabuk olun len gaddiriler derdi. Genelde kızınca söylenir.
486 Gavırga= Mısır patlağı. örn.haydi uşak gavırga ni coldu
487 Gavi= Kalın, Sağlam (Dışarı Soğuk Üzerini Gavi giyin)
488 Gavut = Kavrulmuş undan yapılmış bir tatlı
489 Gayasa= Hamurun sertleşen kısmı. Örnek: Bahale gı bu bezi iyce ğayasalanmış.
490 Gayıl olmak= Razı olmak. Örn: Sana beş lira daha virsem gayıl olunnu
491 Gayış= Kemer, kayış
492 Gaylık= Bağa bahçeye giderken soğukta koruyan giysi. Ör: Bağa giderken soğuktan ve yağıştan korunmak için gaylık olmazsa halimiz duman olur.
493 Gaylolmak= Razı olmak, kabul etmek. Ör:Ahmet ağa atını vermeye gaylordu mu en sonunda
494 Gayme= Kaime osmanlı dönemınde (sultan abdulmecid devrinde çıkan ilk osmanlı banknotudur) olan kağıt para. örn: löooyn bazarçıı şo pazen fistan gaç gayme
495 Gaynamak= Bir yerde o nesnenin canlının çok ve bol olması. örn:amovwv bissal bağa gittim elmanın dalında garınça gaynıyo yav ağacı yimişler yav
496 Geber= Öl. Ör: Gebermeyecce elinde yımırtamı var
497 Geleni= Gelincik sansar türü bir kemirgen.örn:geleni zebzeyi mahvetti
498 Gendi= Kendi
499 Ger = Ör: Geriyi goz garii samana gidiyom.
500 Geri= Yük taşırken (saman gibi9kağnı üstünde ve kagnı şekline göre ve dayaklarla (ağaç) yukarı asılı duran kalın kilimden yapılmış malzeme
501 Get= bırak, boş ver!..
502 Geveleme= Bir meseleyi tam olarak açıklamayarak, dolaylı yoldan evirip çevirerek farklı mantıkla anlatma yoluna girme. Ör: Şu meseleyi ne geveleyip duruyorsun, doğruca söylesene.
503 Gevelemek= Ağzında bir lokmayla yada bir nesneyle yutmayıp çiğnemeyip oynar gibi yapmak bir türlü söylenmeyen söz içinde söylenir. örn:ne ağzında geveliyon lafı kele
504 Gever= Birkaç kola ayrılan su arkı. garığın önü.örn: geveri çevir emmi
505 Geviş getirmek= hayvanların otu çiğnemesi. örn.ne geviş getiriyon öyle bazı insanlarada söylenir
506 Gezinmek= Oyalanmak.
507 Gıcır = Yeni taze
508 Gıçari= Bacaklari çarpik Olan. örn:giçari Geliyo Yan Gaçil Len
509 Gıçgıç= Sehba. örn:gıçgıçın üstüne goyduydum parayı dölek söyleyin uşak kim aldı?
510 Gıçgırma= Havali Yürüme.örn:gevir Giçgirma Nirden Geliyon Len
511 Gıdımınan= Azar azar Ör.Dükkanci emmi fındıkları dartarıkan gıdımınan goyuyon elin titremesin yav
512 Gıdıraf= Sadece tuz gölünün kenarında yetişen bir bitki türü. hayvalar yediği cinsten.
513 Gıfır= Agaclar yeserince yapraklarinda yuva yapan kurtcuklar
514 Gığ= Taze mercimek bitkisi işlenmemiş hali.örn:amoov ne zorumuş kele fığ tarlasında fığ yolması gaynana zöhmü çekmek yav
515 Gılif= Kın,kılıf koruyucu örtü...Örn:dabancamın gılifini gırşaarde dikdirdim essahdan gılif oldu
516 Gıllı= İcten pazarlıklı , sinsi Ör:Yoh Iraz bacım sen bizim gelinin öyle masim masim duru$una bahma O ne GIILI sen biliyonnu
517 Gımçıtmah= Bir bitkiyi topraktan köküyle çıkarmak isterken istemeyerek koparmak.ör:çiğdemi kımçıtma
518 Gımıh= Kücücük, ufak Ör:Hele bahale irismiyeceye bi gımıh bacayınan garsımda hosur hosur care tütüttürüyo
519 Gıncıfır= Mızmızlanan, oyun bozan anlamında. "olum bu bayramda gıncıfır bibinize gidin yoksa gönüllenir"
520 Gıncıfır, lanmak= Oyuncu, düzenci, içinden pazarlıklı. Ör: Koyunlar düzenli otlanırlar, çobanın söylediği yerden başka yere gitmezler genellikle; ama keçiler öylemi! Çobanın yanında hiç bir yere gitmezler, hep gıncıfırlanırlar (iyi hallı gözükmek), çobanı yaynıktırdılarmı
521 Gındap= Kendir yapımı ip(Genelde süpürge yapımında kullanılır. Çuvaldız iğnesi ile işlem yapılır)
522 Gıpdı= Paylaşmayan, gırs. Ör: O kadar üzümü nasıl yiyeceksin, bir miktarını da bir başkasına versen, hemde sevay kazansan güzel olmazmı?
523 Gıpla= Kıble. Örn: Gorhudan gıplasını şaşırmış sıpanın damağını galdı,r gelin
524 Gıplama= Çalı çipri gibi ağaç dallarını kısa kısa kesmek. Örn: Leen yamaç bağdan çekdimiz çiprileri gıpladın mı, yonsa gene gınternete mi gittin len?
525 Gıpraşmak= Yerinden hareket etmek.
526 Gıptı= Cimri
527 Gırafata= Gravat
528 Gıranlan giresice= Hastaliklar Bulasica Gibi Art Niyeti Olmayan Bi çesit Beddua Gibi Temenni Gibi Bi Söz. örn:giranlar Girecce Zebzeyi Yaymiş Nolurdu şoo Yanda Gudeydin Malini Maşini
529 Gırkfikir= Düşüncesiz. örn:yav arhadaş bu oğlan nagadarı gırfikir yav
530 Gırklık= Koyunların yünlerini kesmeye yaryan makas. Ör: Gırklığı biledinmi.
531 Gırlet= Küçük yastık
532 Gırma= Av tüfeklerinin tekli olanları için söylenir.örn:bekçi yaabın gırma cıyıl cıyıl yanıyodu len
533 Gırma= Eski tekli av tüfeklerine verilen isim .Örn:Gırmanın gozüne fişeğa depdiynen canavara dah itti
534 Gırmızı= Domates
535 Gırnavlamak= Kedilerin flört anInda karşisındaki sevgilisini etkilemek icin çıkardıgı sese denir.Ör:Guzum şu kedilere bi daş at ahşama gadar gırnavladılar gıran girecceler
536 Gırşahar= Kırşehir ,nevşahar:nevşehir.örn:la oğlum otobüs gırşahar üstünden geliyoo asaraydan(aksaray)gelen yomuş
537 Gırtışık= Buruşuk, gırışık
538 Gısdırmak= Sıkıştırmak. Örn: Ağama söyleyyimde seni çarşıda gıstırsın, ağzını bi havş itsin gör balım adam düğme nasıl olur?
539 Gısga= Sogancik. GIsga ekilince sogan meydana gelir
540 Gıstırgaç= Mandal.kuyruğu kıskaçlı bi çeşit böcek ağaçta gamgah altında çok çıkar.örn:gıstırgacı öldür irecep.
541 Gıt ganaat= Zor şartlar icnde elindeki cok yetersiz imkanlarla Ör:Niyliyim kezzi bacim on baş horantaynan bi emekli maşıynan gıt ganaat geciniyoh
542 Gıtıkelli= Dogrulugu pek olmayan,yalan konusmakÖr:Git oglum yaw isin gücün gitikelli okumak
543 Gıtır = Çelimsiz,zayif .Ör:GevIr gitira bah hele halInada bamIyoda beni lalanIyo
544 Gıvılamak= Bir topluluğun bir arada olması çeşitli davranışlar sergilemesi..Örn:ağpınarın başında motursikletinen sıpanın biri gazaa yapmış köyun eliboşları başında gıvılıyodu
545 Gıvrak = Hızlı,cabuk
546 Gıykaç= Açık aralık olma durumu. Ör: Kapı tam kapanmamış gıykaç duruyor.
547 Gızıl= İşcimelin tersi
548 Gicişmek= Kaşınmak. örn:ulen cafar sırtım gicişiyoo bi kaşı len
549 Gidişmek= Gidişmek:kaşinmak.örn:sirtim Bi Gidişiyodu Amma Bölük çavuşu Aldiynan Beni Hamemlaeya Dah Itti Ofaat Gurtuldum Bitten Zabaa Gadar Gubalandim Yav
550 Giriftar= Saklı yapılan işler için kullanılır.ör: giriftar oldum.(Çekiç Ali nin bi türküsü var)
551 Girişmek= Kavgaya karışmak kavga etmek atak yapmak.örn:ağzına yüzüne bi giriştim ki sorma ya
552 Gobül= Sakatlanmış olanlar için koltuk değneği. Ör: Arif emmi göbülünü unutmuş.
553 Gocabaş= Eti dövmek suretiyle yapılan bir çeşit yemek pastırma türevi. Örn:Gocabaşı fazla yime Iramazan hamirleyin len
554 Gocuk= Kışın giyilen kalın palto türü giyecek.örn:gocuğu gavi giyin
555 Goğ= Dedikodu. örn:ahşamaça işin ne goğlaşıp duruyon bacım bi işin ucundan dutma yok
556 Golarmak= Havalara girmek,hava atmak Ör:Bahale tıhırdahlıya mintanının yahasında kirinden habarı yoh milletin yanında böyle gubarır
557 Golaşmak= Bir kimse hakkinda konusmak
558 Goltuh= Kolun alt kismi Ör:Abdıraman emmim goltuunda iki garpuzunan evin yolunu duttu
559 Goma= Dikkat çeçmek için söylenen bir ünlem.
560 Gonah= Sactaki kepege derler
561 Gonşular= Komşular
562 Gopuşmak= Kopuşmak, koşuşmak
563 Goya= Sanki,yani,güya.
564 Goyak= Vadi...Örn:Aşırr len davarı goyaga doğru sür önüne gecde bübbüle len
565 Goykaz= Gevşek olma, gevşek durma. Ör: Çalışmak hoşuna gitmeyen bazıları işe karşı goykaz dururlar.
566 Goyun gözü= Ağaçta yetişen bir çeşit meyve
567 Goyurmak= Bırakmak. örn:len len gopele davarı gyur çabık
568 Göbelek= Mantar
569 Gödek= Kısa boylu
570 Göğermek = Yeşillenmek, sebzenrin, fidanların veya peynirin yeşillenmesi Ör: Baharla birlikte sebze ve fidanlar göğerir.
571 Gömük= Çamur. Örn: üstü başı gömük olmuş bahale.
572 Gönüllenmek= Küsmek, darılmak, gönül koymak.
573 Göö:= Göö: Mavi. Ör: Göö Ahmet çok fenaydi valla
574 Görüm= Görümce
575 Götün götün Gelmek= Geri Vites,arka Arkaya Gitmek
576 Göz= Yer altından az miktarda çıkan işme suyu, doğal kaynak suyu
577 Gözlemek= Bir yerde bir şeyin geçip geçmediğini beklemek.Ör:tren geçtimi gözle?
578 Gözzek= Sulak ve cayIrlI otlak alan
579 Gubalanmak= Gubalanmak:rahatsiz Olmak Aşiri Derecede Kaşinmak Yerinde Duramamak.örn:başina Bit Düşmüş Gubalaniyo Yav
580 Gubalanmak= Kaşınmak
581 Gubarmak= Gururlanmak , havalanmak,şişmek. Ör:Olum erkek culuk gibi gubarma, inneyi batırırsam, havanı alırım.
582 Gubur= Bir çeşit hastalık,prostat nevii hastalık...Örn: Gubur goca geliyo len sandelleyi virin altına
583 Gulagasma= Önemseme
584 Gulakasma= Önemseme
585 Gulakcalık= Kulaklık. örn:tekenin hanifiye bi göster gulakcalığı tamir etsin
586 Gulasma= Kulak vermeme önemsenmeme. Örn: Kele Fadimana Bacıya gulasma, bekbilir o adamı gırmayı, lafınan
587 Gulgulu= Testinin 1/4 oranında küçük olanı. Küçük çocuklarım taşıması için.
588 Gulhu= ihlas süresi.örn:gulhu ohumadan mezerin başından ayrılma yavrıım
589 Gullap= Menteşe
590 Gullep= Eski yapılardaki kapı yada pencerelerin açılıp kapanmasına yarayan bağlantı demiri
591 Gullep= Eski yapılardaki kapı yada pencerelerin açılıp kapanmasına yarayan bağlantı demiri
592 Guma= İkinci eş
593 Gumgumu= Kayalarda revaçta olan bi çeşit kellenkesti(kertenkele) yapışınca beyaz eşşek sütü içene kadar bırakmazmış
594 Gumrukmak= Şimarmak
595 Gunnacı= Hayvanların gebe olma hali. örn:yavrım daş atma yazzık gunnacı kedi yavrım
596 Gunnamak= Doğurmak
597 Gupürtü= Apansız aniden gelen sesler. Ör: Ortalığa bi gupürtü çöktü aman yarabbi o neydi gız kele allah mafaza amooov ta çelik gölden beri mauuuvvv
598 Gurbaa= kurbağa. örn:len göğ gurbaayı kim vuracak
599 Gurdükmek= Gürültü ,patIrtI yapmak Ör:Kele anam nagadarI basangI usaklarin var boon hic durmadan gurduktüler.
600 Gurh= Tavukların kuluçkaya yatması.örn:tavıh gurh olmuş bi suya basında kele gıyyıklaması!

Editor
25.02.2010, 14:19
601 Gurna= Evin odalarındaki dip köşesi
602 Guruldamak= Ses gelmesi. Ör: Açlıktan garnım gurul gurul ötüyor artık.
603 Gusgun= Semerin arkasından iki taraflı olarak hazırlanmış kalın ip ,yada bez parçasından oluşan kısım. hayvan yokuş aşağı inerken , semerin kaymasını engeller. hayvanın kuyruk altının az aşağısına denk düşer,Günümüzde arabalarda emniyet kemeri ne kadar önemli ise
604 Guşane= Büyük kap.örn.guşenede ekmek galmamış paşa bi gopumunan topal sali den getirele
605 Gutlamak= Karıştırmak. Örn: Ne gutluyon döşşan arasını paramı arıyon len
606 Guvalmak= Şimarmak
607 Guzu gursağı= Yeniler bir çeşit mantar
608 Gücelen= Zor sartlar altında,güclükle Ör:Baa belledikten soona eve gücelen düstüm
609 Gücük= Şubat
610 Güççük= Küçük
611 Güdül= Küçük güveç kabı, köpeklere yem verilen kap
612 Güğüm= Su taşımak ve ıstmak için kullanılan su kabı
613 Gül cacığı= kabaktan mamul bi çeşit yemek
614 Gümpür= Patates
615 Gümrah= Verimli yer, toprak
616 Günarşi= Güneşin ısıttığı duva dibi.Örn: Günarşiye geçin bacı üşümeyesiniz.
617 Gütmek= Takip etmek, sahip olmak. Ör: Küçüklüğüm hayvanları otlaklarda gütmekle geçti desem bübalağa etmiş olmam.
618 Güvaan= Arı büyüklüğünde olanların adı: GÜVAAN. dehşet ısrırlar.
619 Güverenti= Sebze ekili yer,yesillik
620 Habire= Durmadan
621 Hacana= Ara bulucu işler yapan kadınların başı.örn:aman yavrum gapat şu televizyeni büssürü hacana fink atıyo
622 Hacet = Alet, edevat
623 Haft= İçi oyuk ağaç, hayvanların yiyeceklerinin konulduğu yer.
624 Halazada= Baharda sürülmemiş ekin yerinde ortaya çıkan yeşil otlar. "olum davarı zımaraya (bir yer ismi/ iğdeli çölde ) götür bi halazada çıkmış sorma"
625 Halbur= Ekini eleyip samandan arındırmak için kullanılan alet
626 Halık= Hayvanların üzerine binmek için elde dikilmiş semerden daha ince , içerisi yün yada çaput ile dolu mindere benzer. Ör: Köy hayatında halıkların rahatlığını başka şeyde görmek mümkün değil.
627 Halka= 1- Hamurdan yapılmış simit şeklindeki ekmek. 2- Ekin taşıma sırasında urganı sıkmak amacıyla kullanılan genellikle yuvarlak olan ve kızılcık ağacından yapılan araç
628 Halleşmek= Birlikte bir yükü götürmek
629 Hamıt= Atın, eşeğin boynu acımasın diye bez ve muhteviyatından olan parça
630 Hamirlemek= Denelemek:koyun ekini fazla yediğinde hasta olma durumu sabunlu su içirirler koyuna.örn:davar denelemiş bi sabun getir.
631 Hamirlemek= Aşırı tahıl yemeden sonra bağırsakların işlevini kaybetmesi sonrası ise malum özellikle davarda çok görülür ve sabunlu su içirilir..Örn: Amovv ben nabim ganları lıkkır lıkkır agacca gaç kombe yidin şimci hamirleyecin
632 Hamut= At, katır ve eşeklerin araba çekerken, pullukla toprağı işlerken, hayvanın arkadaki yükün ağırlığını boynuna alması ve zarar görmeden taşıması için takılan ön koşum takımı, boyunluk. İçi saz yada ot ile doldurulmuş dışı deri veya keçe ile kaplanmış, hayva
633 Hana= Halı, kilim dokumak için , dokuma düzeneği.
634 Hapın= Çaresiz naçar derdine deva olmayan. örn:şoo dipide bi hapın galmaya gör
635 Haral= Büyük çuval.
636 Harılak= Şelale . Örn: Çekkellerin harılak eskiden çok hızlı akardı, bizde çocukken çimerdik!
637 Hasdelik= Hastalık. örn:urfanın hasdeliğide bek avırmış tohtur galsın demiş
638 Haşin= Sert, gaddar.örn:haşin erkek ne geziyon len
639 Hatıl= 1 –Çeşmenin akıp doldurduğu küçük havuz. 2 –Hayvanlara saman ve yem dökülen yer
640 Hatıl= Çeşmelerden akan suların biriktiği uzun havuzlardır. yüksekliği 50-70 cm arasında olup hayvalar rahatlıkla içindeki suyu içerler. hayvanların iyiliğini ve sağlığını düşünenler kırlarda ve meralarda otlatırken suzuz kalınca içsinler diye suyun aktığı yere
641 Havlı= Evlerin önüne kurulmuş havlu
642 Hayat= Evlerin ana girişinde, evin önünde yerden biraz yüksekte yer alan ve üstü kapalı olan dinlenme yeri.
643 Haybeden= Beleş, karşılıksız yapılan iş.Ör: Haybeden para geliyor.
644 Haybiye= Boşuna. Örn.Haybiye gendine yoruyor bahale
645 Hayıflanmak= Üzüntülenmak, sıkılmak
646 Hayrat= Kırsal yörelerde içinde su depolanan üstü kapalı yer.
647 Heçlenmek= Bozulmak, bir şeyin çöpe atılacak kadar kötü duruma gelmesi
648 Heder= Düşünmeden yapılan işler dolayısıyla yapılan işin değerinin düşmesi. Ör:Patatesleri nasıl söküyon öyle oğlum, çoğunu kıyarak çıkartın, bunlar hep heder oldu, daha dikkatli söz bari.
649 Hedik= Mısır veya buydayın kaynamışı
650 Helik= Küçük taş parçası , inşaat terimi.örn:daşın altına helik koy çavışş
651 Hendek= Bir YeriN etrafini Sarmak
652 Herg Etmek= Tarlayı sürmek
653 Heybe= Eşeklerin sırtına vurulan iki gözlü çantadır. Ortasında eşeğin semerine takılması için delik bulunur.
654 Hezen= Duvardan duvara atılankalın ağaç
655 Hıçırık= Giysi...Örn: Gıuyz hıçırık yudun mu buğun tadlılığa gidecam
656 Hıdırellez= Baharın gelişini müjdeleyen 6 Mayıs
657 Hınaza= Karsisindakinin yaptigi hicbir isi,sahip olduklarini cekememezlik
658 Hınç= Öç. Ör:Yaptıkları karşısında hıncımı almayı düşünmüyorum. Cezası kendine yeter zaten.
659 Hırhız= Hırsız
660 Hırka= Yelek
661 Hırt= Daha olgunlaşmamış ,taze genellikle salatalık ve kelek icin kullanılır.Ör:Baadan ıcıh hırt kelek toplanda aaşama yiyelim imi.
662 Hısda= Hisse pay.örn:babam ölünce benim hısdama yamaçda kavaklık düştü
663 Hışır= Tahil ürünlerinin sapi
664 Hızar= Motorlu ağaç kesme makinası
665 Hiçdınımamak= Umursamamak. örn:yavrım insan bi hicdınır bayrı
666 Hilarmak= Oyuna hile katmak.örn:bah oğlum sona hilarırsan garışmam bahale
667 Hincik= Şimdi, hemen manasinda
668 Hitamı= baştan beri, taa baştan beri. Ör: hitamı bu işin olmayacağı belli idi.
669 Hiyar= Salatalik
670 Hokela= Kendini kabadayı niteliğine bürüyen, çok bilmişlik taslayan.
671 Homukmak= Küsmek. (sanırım karşı cins eşeklerin birbirini görünce çıkardığı sesli hal/durum da bu anlama geliyordu.)
672 Horageçti= İyi oldu,tam oldu
673 Horanta = Bir çatı altında yaşayan aile efradı
674 Hornak= Havuzun, gölün, su akıtılan deliği,
675 Horoz vakti= Sabahın ilk ışıkları
676 Horum= Tezeklerin üst üste yığılması ile oluşan kuleye benzeyen şekil.Yonca , korungagibi otların demeti
677 Hoş geldin= Şehirlerin girişinde kurulan bir tür tak geçit ve şehre gelenlere tanıtıcı levha benzeri gösterişli yapı ağaçörende bi tane mevcut ve site logosunda görebilirsiniz. örn:hoşgeldinin orda motursikletler çarpışmış yav
678 Hoşbeş= Sohbet. Ör: Eskiden hoşbeş etmek ve dinlemek için köy odalarında toplanılırdı.
679 Hot= Kalça .örn.hotundan Dutar Seni Atarim Aşşa Bahale Ne Diynek Keskeniyon
680 Hotlamak= Atlamak, birden ortaya çıkmak, korkutucu durum
681 Hotturmak= sinirlenmek
682 Hotur yara= Ciddi sekilde yarali ör:cocugun agzi hotur yara olmus
683 Hoyuk= Bostan tarlaların içine kuşların gelmemesi için dikilen insana benzeyan bez ve çapurttan yapılan işaretler
684 Hozan= Ekilmemiş, nadasa bırakılmış tarla
685 Hökela= Kendini beğenmiş.
686 Höl= Tavugun altinda birakilan yumurta
687 Höl= Topragin ekilmesi icin tam uygun zaman Ör:bugdayi ekelim toprak höllü
688 Höllük= Tavukların yumurta, yumurtlaması için yapılan yer, genelde kümesin içinde olur.
689 Höörmek= İnek gibi bagirmak
690 Höpürdetmek= Bir içeceği veya çorba gibi sulu yemekleri garip sesler çıkartırarak içmeye çalışmak
691 Hörüklemek= Bir kabı iyice doldurmak
692 Höst= Genelikle öküz ve atların yüremesini sağlamak veya yönünü değiştirmek için söylenen söz.
693 Höykürmek= Ağlamak.
694 Hüdüt= Sınır. Ör:daşgaleye varınca saraalın hüdüdü başlar
695 Hülle= Eskiden bilya misket oynanırken küçük kuyuya hülle denirdi.örn:len niyazi hülleyi görmüyon mu len
696 Iğşamak= Sallanmak , oynamak, sabit bir cismin zamanla yerinden oynaması.örn:bizim yiğenin dişleri ığşıyomuş yazzık
697 Ilgamak= Koşmak
698 Ilıngaç= Bebek uyutma salıncağı.
699 Irah= Uzak
700 Irahı= Rakı. örn:ırahıyı içe içe zerhoş olmuş ortaya yığılıp galmış maovv ne olacak kele
701 Irahmatlık= Irahmatlık:rahmetli ölen kimse için. örn:ırahmatlık gara gocanın bi paltası vardı elinden atmazdı ledami
702 Irbık= İbrik
703 Irgalamak= Sallamak , silkelemek
704 Irgat = Günlükleşerek (keşşikleşme)veya para karşılığı tarlada çalıştırılan işçiler. Ör : Irgatlar olmasaydı burçaklar acaba el ile yolma nasıl biterdi. Gelinler burçak tarlasında kaynanalar ile nasıl da yaka paça olmuşlardır.
705 Irz= Namus
706 Ismariç= Sipariş . Ör: Pannı bazarından basmaynan fisdanlık ismariç virecem, goca beş lire virele!
707 Işgın= Budanan bitginin yeni sürgünü,
708 Işkın= Baharda üzüm bağlarının dallarının ucunun taze ikenki hali. ekşili bir tadı olup salatanıza lezzet katar.
709 Izbandut= İri yarı ve güçlü. Ör: Baksana ızbandut gibi, bu adama güçmü yeter
710 İbdilla= Önce. Ör: "ibdilla gitti işi beceremedi şimdi bize laf atıyor" gibi
711 İbik= Kanatli hayvanlarin gagasi
712 İbiklemek= Birbirine laf sokmak. Örn: İçinize yadırgı bir adam gelince ibikliyonuz
713 İbrih= Testiye benzeyen, testiden küçük su kapları
714 İçi gıyılmak= Mide ekşimesi.
715 İdare= İdare lambası
716 İfrit= Şeytan iblis cin gibi varlıklar için söylenir.örn:gitme oğlum oruya ifrit gaynar orası
717 İğdiş= Erkekliği alınmış
718 İğmenmek= Utanmak, çekinmek.
719 İhi= İşte.
720 İhicik= İşte
721 İkrah etmek= Bıkmak, nefret etmek
722 İlahna= Lahana
723 İlakadar= İlgilendirme. (Seni ilakadar etmez.)
724 İlazım= Lazım,Gerekli.(o alet bana şimdi lazım.)
725 İlenmek= Beddua etmek, birisine kızarak kendi kendine konuşmak
726 İleze= Pantolonlarda kemerin takıldığı köprüdür. Kemer ilezelerden geçirilir.
727 İlimanduzu= limon tuzu. örn:göğüş iliman duzunu virele
728 İlin udunda= Bir kadının ellerde başka bir aileye ait olması ve beyinin emrinde olası. örn:naciye bacıı o nedisin kele o da ilin udunda gelemez bu bayram vaşşş
729 İlmaber= İkametgah belgesi.örn:hatsenin menderesten ilmaber alacam gene dolmuşla nereye gitmiş yav
730 İmbal = Kağnı veya çift sürmede hayvanın hızlı gitmesi için dürtlemek için kullanılan uzun deyneğin ucundaki çivi
731 İnne= iğne
732 İpdilla= Öncelikle. Örn. İptilla bi abdest al hele.
733 İptiki= Önceki, bir önceki,bundan önce Ör: İptiki mahsul, daha sonraki yetiştirilen mahsullerden daha verimli ve daha elverişli oluyor
734 İptilik etmek= Özellikle küçük yaşlardaki çocuklara dönük kullanılır. Bir aile bir başla Aileyi ziyarete gidince çocuğun karnı tok olmasına rağmen yada gerçekten aç olmasından dolayı yiyecek bir şey istediğinde çocuğa verilen cevaptır. "ipdilik etme!"
735 İreçil= Reçel
736 İrelde = İleride
737 İreyis = Reyis
738 İrikmek= Çocuklar açısından , şimarmak . Ör: "İt irikince dağa kmar yağar"
739 İrişkin= Yetişkin
740 İriyhan= Reyhan çiçeği, kokulu
741 İriyhan = Reyhan
742 İrlik= Ramazan ayındaki oruç tutmak için gece belirli bir vaktinde yemek için (Sahur vakti) kalkmak. Ör : Altı yaşındaki Nergiz oruç tutmak için hem irliğe kalktı, anne babası ile yemek yedi. Hem de o sabah öğle olmadan orucunu açtı. Çünkü onun için iftar vakt
743 İrmanı= Ermeni, yafıdı:yahudi, örn.irmanının sıpası bizim elmalığa dalmış yafıdının gunnadığı
744 İsiran= Hamur yogurma işleminde hamur bezisi tutarken (yaparken), hamuru kesmede kullanılan spatila gibi araç.
745 iskarbin= Erkeklerin takim elibisenin altina giyinen ayakabi
746 İstek etmek= Akrabası almanyada olanların alman resmı makamlarınca hazırlanan bır belgeyle bir yakınını almanyaya davet edıp vize işlemini halletmesi gibi sanırım. örn:iskendere istek gondermiş abisi aşır
747 İşleme= Yine yapılan dantel tarzı işe işleme denir.örn:fatmanın yaptığı işlemede ne gözel bacı
748 İşlik-mintan= Gömlek
749 İşmar= İşaret ( Gözle işaret ), vücudun çeşitli organları ile yapılan işaret
750 İşmar= Vucut dili ile konuşmak. Ör: El eder, naz eder, kaş göz eder işmar eder, naz eder.
751 İt dirseği= Gözde sivilceye benzer oluşan şişlik.
752 İtburnu= Kuşburnu bitkisi. Örn:itburnunun içinde gıl bol olur
753 İtdirsaağ= Gözde çıkan arpacık hastalığı.örn:amoov gozunde itdirsaağ mi çıktı.gözde sivilceye benzer oluşan şişlik
754 İvez= Küçük sinek
755 İvmek= Acele etmek.
756 İyeğ= Törpü . örn:tırpanın ağzını iyeğlemiş
757 Kab gacah= Mutfak malzemeleri
758 Kabala= Toptan,hepsini ör:üzümü kabala alsam kaca verirsin
759 Kabir= Mezar
760 Kafakağıdı= Nüfus cüzdanı
761 Kağnı= İki tekerlekli, tekerlekleri tek parça, dingili tekerlekle birlikte dönen öküz arabası:
762 Kak (Gak): = Meyve kurusu.
763 Kalbır= Kalbur
764 Kalesiz= Vurdum duymaz, gamsız
765 Kamçı= Katır çiftinde katıra yürümesi için vurulan sopa.
766 Kamgak = Ağaç kabuğu
767 Kanara= Orda burda yallanan. Başıboş sahipsiz
768 Kanırtmak= Bükmek. örn:gapiyi Ganirmiş Da Girmiş Hirhiz Bacim
769 Kapalamak= Kapmak,kapışmak...Örn:uşah püsgurütlü lohumu gapaladı topal fadime elindağ siniyi cömaatin üsdüne dah itti.
770 Karalanak= Kapıdaki kilidi, sürgülemek, kilitlemek
771 Karatohum= Sogan tohumu
772 Karık= Bağ ve bahçelerde sezbe ekimine ayrılan bölüm.
773 Karpuza= Büyük ve uzun çivi
774 Karsanbalık= Karışıklık.
775 Karyola = Yatak
776 Kasnak= Sofrada sini altına konan yuvarlak elek çerçevesi, dikiş işlerindede kullanılır.Tezek yapaken, fışkı basmada da kullanılır.
777 Katakülli= Karmakarış işler yapan Ör:Toplumda simsar tipliler yaptıkları işlerini genellikle katakulleye getirirlerki, daha çok karları olsun.
778 Katık= Genellikle bağ bahçe işlerinde çalışanların azıklarına konulan yiyecekler.ayran, yoğurt, peynir v.s
779 Kavurga= Buğdayın kavrulmasıyla yapılan bir çeşit çerez.
780 Kayış= Kemer
781 Keçeleşmek= Uyuşmak. Ör: Amanın sol tarafım keçeledi, aman goma gız şoo goümde suyu başımdan aşşa bi dök nuzla ne idiririmde sona
782 Kekre= Ekşimsi, olgunlaşmamış bir tat, ham halde, genelde meyveler açısından kullanılır
783 Kelami kadim= Kurani kerim..
784 Kele= Hayret ve şaşkınlık ifadesi. Kelee! yavrum o yemeği tabaga biraz az koysan olmazmıydı, kim yiyicek o kadarını.
785 Keli= Sebze ekmek icin yapilan karigin tümsek kenari
786 Kelle= Bir sebze veya canlı başı. Ör: Bir baş soğan getir, salataya doğrayalım.
787 Kellelenmek= Gurur duymak,cok sevinmek Ör:iremzi emmimin oglu okul birincisi olduydu aman buna bi kellelendi nirdeyse agzı gulahlarına varacadı.
788 Kellenkesti= Kertenkele
789 Kemçik= Az yemek yiyen ve zayıf durumda olmak.Ör:Komşu benim inek çok kemçik bu yüzden sütüde az.
790 Kemçik= Az yiyen, zayıf, avurdu çöken, yarım dudaklı
791 Kemçirmek= Ağız yük eğmek. Örn: ne kemçiriyor len.
792 Kemerleşmek= Tartışmak. Ör: One gız One sesimi çıkarmıyom diyi onu bişi belleme bennen kemerleşecane seni irezil urusvay iden gaynıyın garısıyla kemerleş
793 Ken evelaa= En önce...Örn:Ken evelaa nişan yapılır yazaar nebim ben napim gız evi ne dir möhdeber bacı
794 Kendilemek= Kin gütmek,icinde kin beslemek. Ör:Aman yavrım bi dırmığı virmedim diyi beni nagadar kendilemissin goca köye malamat ittin obiyarşi keleeee.
795 Kenef= Tuvalet
796 Kenger sakızı= Bi çeşit bitkiden mamul sakız suyun içinde satarlardı.ör:kenger sakızı dişlerimi gıcır gıcır yaptı.
797 Kepelek= Kelebek. örn:ışşığın altında kepelekler birikmiş
798 Kepermek= Nefes nefese kalmak,ayakta duramayacak kadar asırı yorulmak Ör:Aman guzularim top oynuyacam diyi iyice kepermissiniz sakin ha üstüne bide soguk su icmen soona üstünüzden yirak catlar ölürsünüz
799 Kepildemek= Kımıldamak, rahat durmamak
800 Kepir= Verimsiz, İnsanlara uzak, içinde çör çöp gibi yaban otlarının olduğu, yer.
801 Kerata= Ayakkabı çekeceği. Yaramaz, haylaz çocuk.
802 Kercine= İnadına. örn.kercine gidiyor karç yapma bana
803 Kerme= Hayvan gübresi, yakacak olarakta kullanılır
804 Kerpiç= Saman ve toprak suyla karistirilip kaliba dökülür.Kuruyunca kaliptan cikarilir ev yapiminda kullanilir
805 Kertik= Yüzey üzerinde yapılan çıkıntılı kısımn.
806 Kertmek= Bir nesneye oyuk açmak kesici bir aletle iz bırakmak.örn:kavaklıktaa omçaları kertmiş
807 Kes= Ot, samanı. iri saman
808 Kesat= Azlık, yokluk
809 Kese= Kestirme yol
810 Kesegi= Ateş karıştıran çubuk.
811 Kesek = Çift sürülmesinden sonra oluşmuş yumru toprak veya parça, dilim
812 Keskenmek= Birine vurmak için gard almak.örn:ne yumruk keskeniyor len.
813 Kesmek= Aleyhinde konuşmak,kötülemek Ör:Naapım anam her hızmatını görüyom, genede beni her önüne gelene kesiyo.
814 Kesmik= Harmanda atılan tınastan kalan ve buyday tanelerin dışında kalan kısım. Ör : Birkaç arkadaş, harmandaki hasılatı paylaşmak için karar vermişler. Tavşan, karınca ve kaplumbağa Demişler kim önce varırsa sırası ile buyday, saman ve kesmik i alacak. Tabiki k
815 Kessek= Pullukla sürülen tarla içinde oluşan taşa benzeyen büyük toprak parçaları. ayran içerken süzme yoğurdun topaklı kısmı içinde "ayranda kessekli olmuş ha!" deyimi kullanılır
816 Keşşik= Sıra,nöbet, çetele. Ör: göl keşşiği kimin fadimana bacı.
817 Keven= Dikensi ve kıraçlarda yetişen bir bitki. Ör: Yuha kmek yaparkan iyi yanar, hadin uşaklar biraz keven gazalım birez.
818 Keven = Kıraçlarda yetişen dikenli ot, yakacak için kullanılır
819 Kevenleme= Koyunun ağzında çıkan bir tür hastalık. örn:çebicin ağzı kevenleme olmuş geçende devre ot yimiş kiraz bacı
820 Kevgir= Makarna ve erişte gibi şeyleri süzmek için kullanılan delikli mutfak kabı.
821 Keviksinmek= Çok mutlu olmak sevinmek. örn:aşıra 10 lira virdim bi keviksindiki dudakları gulaklarına vardı
822 Kevş= Keşif. Örn:Yaap goca zabanan güverentiyi kevşe gitti ardında bi kotü zaarnan bide tek gırma varıdı
823 Kık = Koyunların küçük ve yuvarlak taneler halinde çıkardıkları dışkı
824 Kımık= Küçücük. Ör: Bir kımık bacağın ile her işe karışma
825 Kıran= Kuş gribi : Ör :Tavuklarımıza kıran geldi hepsi de öldü, kafayı sallayan gitti.
826 Kırbızlanmak= Cilvelenmek
827 Kırışmak= 1-Ayakta dikilmek, 2- Yarı yarıya bölüşmek. Ör: Emek vermeden ele geçirilen malları genellikle kırışırlar.
828 Kırmızı= Domates
829 Kızmak= Isınmak
830 Kızmık= Taşlı topraklı, seçilmemiş buğday
831 Kile= İki tenekeden oluşan bir tahıl ölçü birimi.
832 Kiri= Eşek yavrusu
833 Kiriş= Kavak agacinin cok kalinlasmis hali
834 Kirman= Küçük çaplı, ağaç yapımı , el ile yün eğirme aleti.
835 Kirtik= Kullanılan sabundan geri kalan küçük kısım.
836 Kis= Bir tür toprak çeşidi yöremizde ki toprak genelde kislidir. örn:kisin yüzüne firek dikiyona mma bacım iki gün sona gıranlar girecce telef ider ümmusun bacı
837 Kisgel-yuhaa= Koyunlara söylenen gütme komutları. örn:hele bahale kissüv gevır malıı
838 Kişelemek= Tavuk, kaz, ördek gibi kümes hayvanları ile uçucu kuşları kovalamak, bulundukları yerden uzaklaştırmak için söylenen söz.
839 Kişgirmek= Köpeği yine haylamak gibi daha çok saldır komutu vermek..Örn:valla üsdüne zaarı bi kişgirdimmiydi alır hotundan yire çalar..ahıllı ol imi
840 Kizirik= Özellikle Kurbanda Hayvanin Yağlarini çikarmak Için Etler Kaşlanir Ve üfak Et Parçaciklari çikar Yemesi Iyi Olur Ama Fazlasi Zarar. örn:kizirik Buvazina Durur Iramazan Az Yi
841 Kizmek= Çok kibirlenmek şımarmak. Örn: Düğünde abdallar zurnaynan bi ağ gelin çaldılar iyice kizdiler.
842 Kodes= Cezaevi Ör:Şuç işleyenler için kodes olmasa acaba toplumun hali nice olur ki?
843 Kohana= Kokmus,eskimis. Örn:Seni kim niylesin get gevur kohana
844 Kolan-golan= Eşeğin semerine bağlamya yarayan ip
845 Kombe (kömbe)= Tandırlarda sac içerisinde kapatılarak pişirilen ve kalınca yapılan bir ekmek türü. Diğer zamanlarda yapıldığı gibi şeker bayramında yapılması geleneği yemek kültürünün bir uzantısı olsa gerek. Ör : Kömbe oldumu, başka katığa gerek yok, onun kendi lezzeti
846 Komeli= Toptan,hepsini Ör: cevizleri komeli aldimda öyle ucuza geldi yadalise ates paası yaninami variliyo
847 Konak= Saçtaki kepek
848 Kop= Koş
849 Koparak= Koşarak
850 Kora = Kapı kilidinin sürgüsü
851 Kornek= KarInca yuvasIna denir.
852 Kornek= Yaz mevsiminde koyunların sıcaktan korunmak için birbirlerinin kuyruklarının altına kafalarını sokarak oluşturdukları 5-10 bazen 50-100 adet koyun grubunu ifade etmek için kullanılır. örnek: davara gene körnek tutturdunuz. şimdi nasıl yürüteceğiz?
853 Kölemez= Bir yemek çeşidi.
854 Köme= Öbek , küme.
855 Köp= Kağnılarda tekerleklerin önünde ve arkasında kalan tahta kısımlar. Ör : Çalışma sonucu akşam eve dönerken yorgun ve argın iken kağnının arka köpüne binerek yolculuk yapmanın zevkini yaşamak ne kadarda ayrıcalıklı yıllardı.Öküzlerin arka ayağı tekere değme
856 Köprücek= köprücek.antalonun kemeri tutmaya yarayan parçaları.örn:herif köprücen yırtılmış bi dikiyim virele
857 Körnek= Koyun sürüsünün çok sıcaklarda kafalarını birbirinin gölgesine sokarak, ard arda yürümeleri. Ör: Galip emminin davar sürüsü sıcak çökünce körnek oluşturarak giderlerdi.
858 Köroğlu= Bazı erkekler hanımına" köroğlu" diye hitap ederler
859 Körpe= Koyunların yavrularından oluşan, kuzu sürüsü
860 Körsen= Kör bulanık, az ışık. Örn:Geceynen bı ışşık yanıyodu yamacda körsen körsen
861 Körük= Eskiden demir ve marongozluk işlerinin yapıldığı iş yeri. açıklama: demirler kömürde ısıtılarak birleştirilir yada şekil verilirdi. Buralarda genellikle at arabası, kağnı, pulluk vb. araç ve gereçlerin üretim ve tamiri yapılırdı. örnek: bu gün körüğe gide
862 Köslü = Köstebek
863 Kössa (köseği)= Köz karıştırılan sopa.Ateşi deşelemek için ucu birazda yanık ağaç çubuk. Ör : Kössayi eline geçiren ateşi önüne deşiyor (çekiyor)
864 Kösüre= Bileği taşı.örn:şu bıçağı bi kösirileyele
865 Köşger= Ayakkabı tamircisi.örn:camilili köşgerde isgarpinlerim var
866 Kötelemek= Elindeki bir şeyi atmak fırlatmak
867 Köynek= Elbisenin içine giyilen giysi (iç gömlek). atlet, iç çamaşır
868 Kuçkucü= çiğdem kazmaya yarayan ucu sivriltilmiş ağaç parcası.örn:hele bahale gız dişleri kuckucü gibi
869 Kulek= Ahşap kova. Örn: Kulek kulek indirdiler yazıya canımı
870 Kunnacı= Kedi,köpek gibi hayvanlarin hamilelik hali
871 Kurbacık= Bebeklerin başında çıkan ve kan toplayan bi çeşit hastalık hacamat etmeyle kan alınır.örn:sıpanın gafasında gurbacık çıkmış zilfi bacı kim bi cilat vuracak
872 Kurcalamak= karıştırmak
873 Kurtmek= Agaclari asiri sekilde keserek veya budayarak hemen hemen hic dal birakmayarak kütüge bezetmek Ör:Oolum ilin aacInI niddin öyle ,goca aacI kurtmek itmissin.
874 Kurulama= Kurulama= Damlar süpürüldükten sonra içindeki hayvanların ayaklarının kaymaması ve kuruması amacıyla döşemelerin üzerine serpilen çürük saman veya benzeri şeyler
875 Kutnu= Eskiden kadinlarin giydigi kadife elbis.ellerse çıkan termaya benzeyen yara yada siğil türlerinin ortak adı.
876 Kuylamak= Toprağın altına saklamak
877 Kuytu= Gizli yer. Ör: Kuytu yerlerde gezelim, aman kimseler görmesin
878 Külah= Çocukların başına giydikleri başlık, bere, 2-Bakkalların şeker vb. koydukları kağıt parçasından oluşan şeker kabı.(genelde mevlit şekerleri konur)
879 Külle= Tandırın rahat yanması için, tandıra uzanan kapalı tünel.
880 Külüstür= Eskimiş, çok eski anlamıdadır. (ilginçtir, latince kökenli cluster sözcuğünden dilimize girmiş. ingilizcede cluster, hurda anlamında. yöremizde de kullanıldığının şahidiyim)
881 Kümes= Tavuk, hindi gibi hayvanların barınma yeri.
882 Kümpür= Patates
883 Künk= Bir yerden bir yere pis su veya içme suyu taşımak amacıyla kullanılan, kalıp dökülerek yapılan beton boru. Ör: Bizim Ağaçören'in su taşıyan künkleride bayağı bi eskidi
884 Kürümük= Her hangi bir toprak, çöp veya pislik yığınını kürek veya benzeri şeylerle sıyırmak, atmak
885 Kürüttürmek= Kakıştırmak, itelemek. Ör: Damın başındaki karı tırmık ile kürüttürdüm.
886 Küsgüç= Topraktan çiğdem kazıp çıkarmaya yarayanucu sivri sopa.
887 Küssük= Taş çıkarmak için uzun levye benzeri alet
888 Lağlanmak= Birini aşağılayarak alay etmek
889 Lakin= Fakat
890 Lalanmak= Bir kimseyle alay geçmek
891 Lapcik= Ayağa giyilen bir çeşit terlik
892 Lata= Uzun palto
893 Laylun= Naylon. örn:samanın üstüne laylunu iyi çektiniz mi len ülüzgar uçurmasaydı laylunu daş goyaydınız
894 Ledami= Öylemi, öyle değilmi
895 Ledami= Yılın kelimesi
896 Leeeeee= (Öyle degılmı) anlamını tasıyor. Örnegın: Bız eskıden nasılda alaca üzüm kesmeye gıderdık leeee
897 Lemi= öylemi. Örn: Söyle bakalım lemi.
898 Len, leyn= Kadınların kocalarına sesleniş biçimi.
899 Lingirdemek= Sallanmak
900 Loda= Yazın yapılan samanları kışın yada ertesi sene kullanmak için, samanın biryer biriktirilerek üzerinin kapatılması ve en nihayetinde üzerinin toprakla örtülmesi ile oluşan ufak tepeciklere benzeyen yapı.

Editor
25.02.2010, 14:20
901 Log= Silindir biçimli dambaşı düzelticisi
902 Lohlohu= Boynu uzun kulpsuz testi
903 Lohurdamak= Suyun kaynarken fokurdaması. örn:gelinn güğümdeki su lohurduyo bi çay demle şimcik baban gelicek yavrım
904 Lor= Bir peynir çeşidi.
905 Los= Boşa vurma
906 Losan= Eksik,noksan. Ör: Yavrım O gelinin ahlı birez losanmı, lafı kimsiye virmiyo kele.
907 Löküs= Küçük bütan tüplerin başına takılan lamba, daha öncesinde löküs ocaklarıda mevcuttu
908 Lön lön= Şişmanlar içn söylenir.
909 Löpürdetmek= Höpürdetmek çayı çorbayı içerken sesli biçimde rahatsız edici bir şekilde içmek. Ör: Gaç defa diyecam sana yav çayı içerken löpürdetme diye allasan insanın içini galdırıyon yav, amovvv git yav.
910 Lüle= Çeşmenin su akan yeri.örn:çişmenin lülesine eşşeğın ağzı dağmasin
911 Maacir= Muhacir, göçmen. Örn: Deden köye maacir gelmiş guzum
912 Maarim= Meger. Ör:Maarim dünaan şaarden gelmişde kimsenin habarı yoh
913 Mabin (mabeyn)= Oda kapılarının ve giriş kapısının açıldığı koridor
914 Mağrimse= Meğerse. Ör : mağrimse oğ3lanı everecekmiş.
915 Mahana= Gerekçe,bahane. örn:nebim Anca Bekçiye Mahana Buluyo Ben Yaymadim Diyo Nevaleyi
916 Mahdum= Evlat,cocuk (Epeyce eski bir kelime babalarımız dedelerimiz zamanında çok kullanılırmış) Ör:Yanında torunmu Hacı aga? -Yoh yav bizim mahdum soonadan oldu.
917 Mahle= Mahalle. örn:aşşa mahleden bi duman var ya hayırdır inşallah
918 Mahna= Bahane
919 Mal, maş= Büyükbas,kücükbas hayvan
920 Mala= Uzunca bir sopanın ucuna caput topuz gibi baglanır ve gölün akmaması icin hornagının gözüne sokulur.Ör:Gölü baglarhan malayı cekmyi unutma
921 Malamat= Rezil rüzvay,perişan .örn:gendini Malamat Idiyo Kezzi Baci Anca
922 Mangır= Para
923 Manik= Ppara
924 Mantı = Sapı kırık bıçak
925 Maovv= Şasırma ünlemi. Örn:Maovv bullaşığı yıhamadınız mı daha gırannar girecce
926 Maraz= Ruhi hastalık
927 Marrot= Kes sesini! Anlamında. kızma ünlemi . örn:marroot gebermiyeççe
928 Mas mas= Elinden is gelmeyen ,eli agir
929 Maset= Sayet,madem Ör: Kele selfinaz bacı maset zöhre bacı gile gidacadinde bana niye habar virmedin ,ha bende bi gecmis olsun dirdim navardı sanki
930 Masıra = SalatalIgIn tam büyümemis cok kücük taze hali Ör:AslanIm onnarI yolman onnar daa masIra üc dört gun daa beklen
931 Masil= Mahsül
932 Masimek= Ciddiye almak Ör:Konusan adami kimse masimiye almadi.
933 Maşarlapa= Meşale. Örn: Garagol çavışı cümhüriyet bayramında esgarınan dolaştı koyü esgarın elinde maşarlapa varıdı
934 Mayıs= Hayvan dışkısı
935 Mayış= Maaş . örn:fazlı goca mayişi almış mı bi sorele hele
936 Mayışmak= Uyuşuk olma hali
937 Mazarrat= Zararli,zarari dokunan,yaramaz
938 Meccanen= Bedava
939 Mecel= Güç takat. örn:nezaket bacı ızıcık mecelim olsa valla gidecam tohtura yav
940 Mele = Saklambaç oyununda ebenın durduğu ve sobelenecek hedef.örn:memmet meleyi karanlıkta şaşırdı
941 Melengeç= Hediğin içine katılan bir nevi yabani yemiş. Ör:hediğin melengicini fazla katma acı olur
942 Menevşe= Menekşe çiçeği.örn:bağdan deste deste menevşe topladım bide gözel kohuyoki bacım
943 Mero= Köy çeşmelerinde suyu taksim eden görevli .Örn: ağpınarda kim mero bu gün.
944 Mesgıç= Kirli ayak.Örn: Mesgıç ayağını bi yıhasana
945 Meslastik= içine mesle giyilen bir tür lastik ayakkabı. örn:ısak gocanın meslastiği bagda düşmüş
946 Meşakkat= Zorluk, sıkıntı, eza ve cefa. Ör: Meşakkatların karşısında dimdik ayakta kalma çabası göstermeyenler,gayri iytiyari hayatın pençesinde parçalanmaya ve yok olmaya doğru giden bir yola girmişlerdir
947 Meymenat= Sevimlilik.
948 Meymenetsiz= Orantısız hareket etmek, aldırış etmemek, Mıymıntı, üşengeç. Ör: Meymenetsizlik yapma elindeki işi çabuk bitir.
949 Mığırdiç= Sıska adam gibi
950 Mıh,karpuza= Büyük ve uzun civi
951 Mıhaat olma= Sahip olma
952 Mılla= Molla anlamında. örn:mıllanın oğlan fırına girmiş eve 5 ekmek alıyomuş yav
953 Mındar= Eti Yenmeyen Hayvanlar Için Mesela Eşek At Katir Vs.örn:şoo Mindar Ne Kohuyo Yav
954 Mındar= 1-Leş ; davar, sığır, deve ve her türlü kümes ve av hayvanının her hangi bir nedenle kesilmeden ölmesi ki, bunların etleri kesinlikle yenmez. Hangi hayvan olursa olsun, besmele çekilip boğazı tam kesilmeden eti dinimizce haramdır. Mındardır ve yenmez. Av
955 Mırıl-mırık = Çamur gibi olma, erime, ezilme.
956 Mısa= Musa
957 Mışırıklı= Karmakarışık , problemli işler Ör:Yaşı benzemesin Tenzile Bacı bizim güccük oğlanın işleri aynı adı gonan gibi hep mışırıklı.
958 Mıymıntı= Uyuşuk, beceriksiz
959 Midaresiz= Kilmseye eyvallahı olmayan, gözü tok.Kimseden yardım beklemeyen.
960 Mil= Şiş
961 Milangaz= Aslında bir gaz şirketi ismi ama marka sonradan sektöre adını vermiş ve şimdiki tabirle ankastre ocak eskiden milangazdı. örn:-gıyyyz milangazın üstünde süt var mıhaat ol daşırma oldumu. -ana süt daştı yav. -örenler galacca bi süde mıhaat olamadınmı kele
962 Minafik= Laf Taşiyan Goğ Yapan.örn:gene Minafiklar Toplanmiş Bahale
963 Mismil= Eti Yenen Hayvanlar Için Söylenir Mesela Koyun Keçi Inek Vs.örn:tosgabanin Eti Yinirmi Yav Mindardir Mismil Olanördektir Yav
964 Mitil= Yorganın iç kısmında kullanılan bez.
965 Motur= Traktör
966 Möhlüz= İflas etmiş hiç bir şeyi olmayan fakir. örn:sen möhlüssün diye gız virmediler
967 Muallim= Öğretmen
968 Mudare (müdareten): = İdareten geçici gibi duran
969 Muhanetlik etmek= İşe yaramaz, yapabileçeği bir işi yapmamak.
970 Muhat== Sahip olmak, göz kulak olmak (mukayyet)
971 Murat== İstek, dilek
972 Müdare= Muhtaç olma
973 Müsrüf= Çok hesapsiz para harcayan,elindekini har vurup harman savuran Ör:Hacca bacI go yapmak gibi olmasin amma senin su gelin cok müsrüf, ne halli gazanIlIyo anam.
974 Müzümsüz= Dengesiz, patavatsız.
975 Naçar= Gariban , fakir
976 Nafaat= Ne zaman. Ör:Gelin sen nafaat geldin hele bi soluhlan.
977 Nahır= İnek sürüsü
978 Nalik= Naylon terlik
979 Nalin= Takunya
980 Natıra= Yaratılış karakter ırs. Örn: Senin natınanmı bozulmuş, hareketlerin çok bozulmuş.
981 Neazimek= Ne yapmak,ne gezmek Ör:Oglum dünaan gazelide neaziyodun gölmü goyurdun
982 Nebim= Bilmem
983 Nebiyim= Bilemem
984 Neceste= Bilmem kim kişi gibi.örn:kimmiş necesteymiş bu davulcu uşak.
985 Nemi= Öylemiii, lemi
986 Neşşalsin= Nasılsın
987 Nevale= Sebze meyve. örn:fadımana bacı nevaleyı hep koslü yemiş
988 Neyittin= Naptın yani bir işi yapabildim mi işini gördün mü? anlamında soru sormak
989 Niyniyeciyin= Ne yapacaksın
990 Niyniyim= Ne yapayım
991 Nöörüyon= Nasılsın, ne yapıyorsun.
992 Nüzül= Felç
993 Obıyaşi= Bi olayın ayıp olduğunu ima eden meşhur ve güzel sözümüz
994 Obuyaşı (en çok kullanılan kelime)= Kelimenin kökü obaya karşıdır. deyim olarak kullanılır. yapılan eylemi ayıplama ifadesidir. kaynak: Resul Yıldız/Doç. Dr. kelimenin kökü "şor atan" şor tuz demek. damlardaki suyun temele inmemesi için taş yada tenekeden yapılan akaktır. Kaynak: Doç.Dr.
995 Ocak= Ev, hane. ellerde çıkan siğilleri / koslü gibi hastalıkları dua eşliğinde iğne ile çizen kişi.
996 Ofaat= O Vakit
997 Ofus= Toprak mahsulleri ofisi nin hububat alma kabul yeri. örn:hacı avşarların aliıhsan ofusun yirini virdi yav
998 Ohla= Oklava. örn:şoo ohlayı görüyonnu sırtında gırarım dölek söyle memmediminlerin ekinini kim yaydı diyom sana
999 Ohra= Bakımsız,zayıf ineklerin sırtında cogu zaman bircok şişlikler oluşur, bu oluşan şişliklerin icinde büyükce kurtcuklar oluşur şişlikler sıkıldığı zaman kocaman kurtcuklar çıkar bu kurtcuga ohra denir. Ör:Iraz bacım şu bizim inaan sırtındraki ohrayı bi
1000 Ok = Kağnının ön ucu, ön kısmı.
1001 Okka = Dört urupladan oluşan bir ölçü birimi.
1002 Oklava= Oklava, yufka açmaya yarayan odundan yapılan alet
1003 Okuntu= davetişe. dun irfan dan okuntu geldı
1004 Olçum= Yapıp yapamayacağından emin olmasada o işi yapacak mış gibi görünmek, ben yaparım ederim demek. "olçumlanıyordun nol du? öyle olçum olçum konuşma."
1005 Olçumlanmak= Yapıp yapamayacağından emin olmasada o işi yapacak mış gibi görünmek, ben yaparım ederim demek. "olçumlanıyordun nol du? öyle olçum olçum konuşma."
1006 Omuz= Omuz.
1007 Onca= O kadar. Olanca
1008 Oookişş= Büyükbaş hayvanlara söylenir. Ör: kiş hele bahale nerey gidiyo
1009 Ossun= Olsun
1010 Oyuncigi etmek= Oyuncak ettin-harcamak
1011 Oyunçak etmek= Bi şeyi cıvıtmak ve onu dile düşürmek. örn :kele elindeki omçayı ne oyunçak ediyon
1012 Ödünç= ödünç şartlı borç. örn:zahir emmine git bi pakit birinci bi pakit maltepe al öndüç vir
1013 Ölçü Birimleri= Bi motur---iki el arabası----üç gağnı---- beş habe-----bi şelek---beş çinik--- sekiz ölçek--yedi kile-----uç teneke-----altı kurek----klum gadar---barnak kadar----eşşek gadar----beş adam boyu--beş sepet----altı filcan
1014 Örklemek= Bir kazığa veya yere çakılan kazığa ip marifeti ile herhangi bir hayvanı bağlamak. Ör: Bağ bahça işlerine gidenler, Hasrettin Hoca hesabı eşeklerini örklerler.
1015 Örme= Büyükbas hayvanlari baglamak icin örülmüs kalin ip Ör:MIrtaza emmi horlanda inaniz erkek bIzalamis örmesi boklu olsun.
1016 Örselemek= Hırpalamak
1017 Öteberi= Esya;arac,gerec.Adını tek tek sayamadığı durumlarda çeşitli cisimleri ifade etmeye yarayan bir söz. Ör: Pazardan öteberi aldım
1018 Ötüyün= Geçen gün
1019 Öykenmek= Birisinin konuşmasını taklit etmek
1020 Özek= Traktörün arkasındaki bir delikten vagonu bağlamaya yarayan aparatttaki kısa demir parça.örn:özeği geçirdinmmi garı.
1021 Özeme= Ayran
1022 Özemek= İçilir kıvama getirmek.(ayran özemek)
1023 Özzek= Sulu çayır, mera
1024 Palan= Eşeğin sırtına vurulan semeri bağlamak için kalın bez
1025 Palaz= Bez
1026 Palıt= Palamut
1027 Pali= küçük süslü köpekler için söylenir genelde köpeğin etiketi olur.örn:şoo ganere paliyi bi hiç dınıyın yavrum uşaağ parçalıyacak yav
1028 Pali= Sevimli köpek
1029 Pantul= Pantolon
1030 Papuç= ayakkabı
1031 Parpılama= Hafifçe vurarak döğme.
1032 Patlak= 1: mısırın yağla tavada pişirilmiş hali. yani sinemaya giderken yenilen pop corn ların bizdeki adı. 2: patlak aynı zamanda pilastik küplerin adıdır. ağzı geniştir. içine turşu kurulabilir yada pekmez konulabilir.
1033 Patse= Patates
1034 Pavhırmak= Püskürmdk. Ör:Sobayı üfürürken bi pavhırdı kirpiğimi yahdı
1035 Payam= Taze badem meyvesi çağlada denir. örn:urhuya bibi birez payam virele bizim gelin aşyiriyo
1036 Pece= Pencere. Örn: peceye kuş kondu.
1037 Pelepüsür= Üstü başı dağınık, pejmurde giyimli
1038 Pelize= Yag,pekmez ve unun karistirilip pisirilmesiyle yapilan enfes bir yemek
1039 Perçem= Saçın her iki tarafı kesildikten sonra üst kısımda bırakılan püskül, kakül
1040 Pers= Baharda yerlerin hafif nemli olduğu dönemde imbal benzeri sivri uçlu bir nesneyle oynanan dart oyununun prototipidir.Örn:Çamır var uşak dışarda haydı pers oynayalım.
1041 Perselemek= Taze sebzelerin yagda hafifden suyunu koymadan önce pisirilmesi Ör:Kah avrat boon baldircannan biber perselede yiyelim yanInada samIrsaklI yoordu unutma ha:Taze sebzelerin yagda hafifden suyunu koymadan önce pisirilmesi Ör:Kah avrat boon baldircannan bibe
1042 Peşkir= Havlu, Banyo Havlusu (Peşkiri Virele)
1043 Pezzik= Pancarın pürcüne denir.
1044 Pırtı= Kumaş parçası
1045 Pısgırmak= Hapşurmak. Ör:Pısgırıp durma garşımda için dışına çıkacak
1046 Pısmak= Sinmek
1047 Pin= Yere eşilmiş kuyudan geniş kuzu yatağı.
1048 Pindir= Peynir
1049 Pirelenmek= Şüphelenmek
1050 Pirket= Briket yapı malzemesi..Örn:muhsün goca hayatın pirketini guru guruya gaymış suvağda tapır tapır dökülmüş
1051 Pisik= Kedi
1052 Pisipisile= Kediye çağır anlamında.örn:yavrım kediye pisipisilede önüne iki tike et at
1053 Pislenmek= Yüzü kızarmak. Örn: Ama Ümüş Bacım arhamdan lağlanıp duruyon insan birez pislenir yav
1054 Piyale= Cam çay bardağı.Örn:Gene nirden geliyon billur piyalelim
1055 Piyaz= pıyaz. Piyes temsili oyun.örn:düğünde uşak bi pıyaz virdi amma aşır goca nasıl olmuş yav
1056 Potin= Bot ayakkabı
1057 Poytmak= Ürkmek
1058 Pöçük= Kalça
1059 Puhara= Soba bacası
1060 Pürçüklü= Pürçüklü = Havuş (pürçekli)
1061 Pürüşük= Buruşuk
1062 Püsgürüt= Büsküvi .örn:topal saliden püsgürüt aldım
1063 Püsgürütlu lohum= Nişan merasimlerinin vazgeçilmez çerezi iki bisküvi arasında lokum sıkıştırılıp yenirdi bazen çocukların arasına dalınca vede çocuklar isteyipte alamayınca tepsinin altından bi yumruk dah edilir(atılır)ve her taraf bembeyaz pudra şekeri olurdu. örn:silimi
1064 Rahle= Hocaların camide üzerinde ders verdikleri çapraz şekilde iki tahtadan yapılmış küçük masa
1065 Rahmet = Yağmur
1066 Saarmek= Vücudun herhangi bir yerinde tenin istem disi titremesi Ör:Emmi gözün saariyo
1067 Saartmek= Binek hayvanlara binerek gezmek kosturmak.çıntık:çifte atmak.örn:koyün sıpalarından barısınan, mullu essek saartirken essek barışın gozune çıntık atmış
1068 Saçgı= Soba ve tandir altina tutusturmak ve yakmak icin atilan hisir,saman vegazel gibi yakacaga denir
1069 Sadar= Kağnıya dikilen uzun ağaçlar. Ör:kağnının sadarı kırılmış.
1070 Sadar= Sap taşınırken römork (kalaser) un kenarlarına takılan ağaç direklere denir.
1071 Sadirazem= Bir tür lokum: örn:yaabın dükkana sadrezem var mı
1072 Safsata= Anlaşılmaz, vurdumduymaz, tınlamaz
1073 Sahan= İçinde yemek ısıtılan veya yumurta gibi şeyler pişirilen, derinliği az olan metal kap.
1074 Sahıldamah= Ani refleksle yüzün saklanması, sakınmak. Ör:ıBahale Irıfgı eşşa düvacam diyi hayvan iyce sahıldah olmuş, yazzıh agzı yoh dili yoh hayvanın yirin altını unutma bah.
1075 Sakırga= Kene Ör:Get öte kele batacca sakırga gibi yapıştın.
1076 Sal = Romorkun üstüne konulup hışır yüklenen teşkilat.ör: saldan hışır düştü.
1077 Salaca= Cenazenin taşındığı seyyar sedye.örn:rahmetliyi salacaya koydular
1078 Salgarıya= Üstünkörü, dikkatsizce,rastgele. Ör: Salgarıya iş yapanların işleride genelde karman çorman olur.
1079 Sallanbarak= Salıngaç
1080 Sallömen cacığı= Cacıktan yapılmış (pezzik) bir yemek. Bizim orda hep anlatılırdı. Tırpanla ekin işlenirken, isim vermiyeceğim. Çiftçi tırpanla tarlada ekin işlermiş. Abılada her gün sallömen cacığı getirirmiş. Bu yemekten bıkmış iyice. Bir kaç gün böyle. Sonun da bir gün
1081 Salma= Aynı köyün halkının yararına olan bir şey için köy heyetinin her kişi için belirlediği ve topladığı para
1082 Salma= Buyday sapı doldurup taşımak için kullanılır.
1083 Samıtmak= Hareketsiz ve herhangi bir iş yapmadan beklemek. Ör:Karınlarını doyuran veya yorulan hayvanlar dinlenmek maksadı ile olduğu yerde samıtırlar.
1084 Sap atmak= Saman sürerken ekinin sap kısmını veya tamamını patoza atmak.
1085 Sapa= Ters uygunsuz. örn:sizin bağın yolu bek sapa haçça bacı varılmıyo yav
1086 Sapa yol= Dolambaçlı ve mesafeyi uzatan yol. örn:kilise özüne o yoldan gidilirmi yav orası sapa düşer kele
1087 Sası= İnsanın ağzını kamaştıran kekremsi tat.
1088 Sası sası kokmak= Çok kötü şekilde kokmak.örn:amovv sası sası kokuyor ahır
1089 Satar= IsIrgan bir böcek Ör:Sataklar sokasIca yüzünü yIkamadan gene yimaan basIna oturdu.olum bizim dilmit üzümlü bag varya orda evran gördüm sakin oriya varman. (Rivayetmi gercekmi tam bimiyorum bilen varsa yazsin ne dersiniz gurbetci ve aleycik kardesler)
1090 Savak= Kıt akıllı .Örn. Bazı yirlerin savaklarıyla gavakları ünlüdür
1091 Savat= Surat. Örn: Amovv Meliha Bacı savadını bi salladı gelin valla napacam bu gelinnen bilemiyom
1092 Savuşmak= Köşeyi dönüp kaçmak
1093 Sayrı= Hastalık ,ezginlik. örn:ne var ne yok hasta sayrı var mı
1094 Sehim= Pay, hisse.Payına düşen. Ör: Ali'nin sehmine dokuz ceviz düştü.
1095 Seki= Ev Önünde oturulacak yüksekçe yer
1096 Seklem= Çuval
1097 Seklem= Genellikle tahil doldurulan büyük,saglam ,kalın pamuk ipliginden örülmüs cuvala denir.Ör:ülen hidavirdi yiye yiye seklem cuvalina dönmüssün
1098 Sela= Cuma günü ve cenaze de minareden okunan bir çeşit islami adet usul.örn:durunele kele sela ohunuyo kim ölmüş yav
1099 Semer= Binek hayvanlarına binildiğinde oturmak için tasarlanmıştır. Ör: Semerle hayvan üzerinde gitmek lükstür.
1100 Semer gaşı= Eşek semerinin ön tarafında X şeklinde çatılarak yapılmış semerin bir parçası
1101 Sergi= Hasır eya kilimlerin yere serilmesi ile üstünde zahra kurutulması
1102 Sest= Çocuklar ağlayınca söylenen söz marrat daha bi kızgınlıkta söylenirdi.örn:gevır gıranı sest otur oturduğun yirde kele altından sumu kaynıyo yav
1103 Seyip= Sahipsiz, Başıboş Ör:Sonbaharda hayvanları kırlara seyip bırakıyorlar
1104 Sıçan= Dörtgen ve dört eşit parçaya bölünmüş üç taş ve üç cam kırığından oynanan bir çeşit oyun. Örn: Pakize gıyz haydı sıçan oynuyalım, ben ineğ örkledim bahçaya
1105 Sınamak= Denemek. örn:aklısıra beni deniyo şona bahale
1106 Sındı= Makas
1107 Sındırmak= Bazı yemekleri suda haşlamak. Yapraklı sebzelerin bazıları sındırmadan hiç pişirilirmi? Lahana gibi.
1108 Sınık= Kemik
1109 Sınıkcı= Kırıkçı , çıkıkçı
1110 Sırhıtmak= Damzırmak gibi çok az mıktarda vermek koymak...Örn:git öte ne yüzünü sırhıdıyon özümü ömrümü aldın goca bu gapıya geldim geleli surat sallıyon gevır ömür alıcısı
1111 Sırık= Köy hayatında çeşitli işlerde kullanılan, değişik uzunluklarda ağaç. Öromates ve fasülyelere sırık dikince daha çok mahsul alınıyor
1112 Sırım= İnce ince dilinmiş et veya deri ip
1113 Sırımak= Genelde yorgan döşek gibi eşyaları büyük iğnelerle dikmek.örn:aman sultan bacı oğlanın düğünunde bi gat yorgan sırıdım kor gozumnen genede yaranamadım bacım ne gelıne ne oglana allah bılsın bacım
1114 Sıytarmak= Bıyık altından gülmek gibi. örn:ne sıytarıyon bodus
1115 Sızgıt= Et kuyruk yagsiyla kavrulur sonra bir kaba dökülür ve donmasI belenir ve buz dolabina konur.istenildigi vakit kapdan bir miktar cikarilir birazcik IsItIlIr ve afiyetle yemeye hazir olur.En cok kurban bayramlarinda cokca yapilir.Bu biraz eski kelimeleri ya
1116 Sızgıt= Etin kavrularak kışın yenmek maksadıyla teneke veya küplerde saklanması
1117 Sızgıt= Yağlı koyun etinin pişirip yağı ile donması ile oluşan yiyecek. kışa saklamak için tuzda katılır ve çöleklere basılırdı.
1118 Sifli= Eli yüzü kirli elinden bi iş gelmeyen.Ör: sifli ne giziyon
1119 Siftah= İlk
1120 Sikorta = Aslı skoda pikaptır yanı kamyonettır.örn:sikortaya nevaleyi yüklemiş
1121 Sille= Tokat
1122 Simsar= Komisyoncu
1123 Sini= Yemek yenilen büyükçe tepsi
1124 Sinmek= Saklanmak, gizlenmek
1125 Sirke= Sactaki bit ör:ülen oglum kafan sirkeynen dolmus
1126 Sirken= Yöremizde en cok tarlalar sürüldükten sonra cIkan uzunca bir ot türü Ör:Fadimana bibi ehmet emmim gelince söylede bizim tarlıya bi capa ceksin tarlayı sirken almıs vurmus yav
1127 Siyhal= Düzlük yastılık.örn:şoo siyhal daşı virele
1128 Soba dirsa= Boyun kısmı boğumlu olanlara söylenir
1129 Sogukkuyu= Kara lastikden yapIlan yazIn yakan ,kIsInsa donduran yIllar gecmesine ragmen güncelligini kaybetmeyen her keseye uygun ayakkabiya denir. Belkide hicbir ayakkabi modeli bukadar uzun aykta durmayi basaramamistir
1130 Soguklanmak= Serinlemek. Ör: Haydı gızım bi ayran elette soguklansınlar yazzık ahşama gadar güneşin annacında çalıştılar.
1131 Soğla= Su cikarmak icin vurulan derin ve uzun sondaj
1132 Sohranmak(ilenmek)= Sohranmak(ilenmek):kendi Kendine Söylenmek Mirin Kirin Etmek Memnuyiyetsizliğe Biçare Söylenmek. örn:yörüü Sohranip Durma Annacimda Sana Bissaal Pahla Sulanacak Diyosam Sulayacin Tamammi Len
1133 Sohum= Lokma, banak
1134 Sohurdanmak= İlenmek, kendi kendine bir şeyler için kızarak söylenmek
1135 Sokak= Koridor
1136 Soku= Oyuk taş içinde, tokmakla bulgur dövme yeri.
1137 Sokum= Yufka ile alınan lokma
1138 Soluklanmak= Dinlenmek.
1139 Somya= Oturmak ve yatmak icindir.Agac ve demirden yapılır. Yerden yüksekce günümüzün kanepe islevini görür.Ör:Loooo somyada yatan sana diyom kah hadi bag beline gidiyoh
1140 Soyha= Kötü, ugursuz, kem; alçak, adi.
1141 Söbelek= Bebek kundağı
1142 Söbelek= Kundak bebekleri sarmak için bi çeşit kumaş eskiden bebeklerin altı pişik olmasın diye(pudra nerde kolanyalı melhem nerde) söbeleğe yatırmadan kum gızdırıp (ısıtıp) oyle sararlardı memleketımın çareleri. örn:barnak gadar sıpayı bi söbelağa saramadın garı
1143 Suluk= Odanın köşesinde abdest alınan yer
1144 Sumsuk = Yumruk
1145 Susa= Asfalt yol
1146 Suurü= Sivri Ör:Usak kuskücün ucunu iyi suurüldün yadalise cigdemi zor cikardirsiniz aanadınızmı
1147 Suvak= Sıva. Ör:AsIr emmi ne bicim suvak yapdin yav evin arkasinin suvasI tapIr tapır döküldü
1148 Suvan = Soğan
1149 Suvanlama= soğanlı salçalı yemek
1150 Südoyacak= Sütü, yoğurt yapmak amacı ile sütü mayalamakta kullanılan az miktar da yoğurt. Ör: Komşu şu sütü mayalamak (çalmak) için azıcık yourt virele.
1151 Sülempe = Bolca, çokça . Ör: Yavrum çok bulunca parayla sülempemi oynanır, başka zaman lazım olmazmı hiç.
1152 Sümük= Halı, kilim dokunurken, dokundukça sarılan kısım.
1153 Sünepe= Mızmız, yavaş
1154 Sürtmek= Kendinden küçük olanlar için şaka yollu avara (avere-boş vermiş) avara gezenler için kullanılır. "siz ne ne sürtüyonuz burda evde babanız bekliyor"
1155 Süve= Kapının duvara monte edildiği yer
1156 Süyüm= Baş parmakla işaret parmağı arasındaki mesafe. örn: Kele süyümünen viriyon birez goy
1157 Süzmek= Birine dikkatli dikkat li bakmak. "hayır mı gene süzüyon!"
1158 Süzünmek= Ayakta durmak, beklemek, herhangi bir iş yapmamak, konuşmamak. Ör: Gelinler düğün esnasında genelikle etrafta olup bitenleri süzerken, kendileride süzünürler.
1159 Şahbaz= Atik,hızlı,çabuk Ör:Yaşı benzemesin aynı dedesine cekmiş,O'da ayagına pek şahbazdı.
1160 Şahımak= Ünlemek seslenmek şen şakrak bağırmak. Örn: Şahıyıp dalında bülbüller öter efendiiiiim aman
1161 Şahman buğda= Bir çeşit buğday cinsi kahverengimsi olur ve özlü olur kolay mayalanır.örn:gamberin ekini şahman buğdaymış dönümünden ipiy çıkar
1162 Şahmaran= Yilanlarin basI , anaci(Buda bir rivayetmi gercekmi.bunuda tam bilmiyorum.kimisi evet var diyor kimisi yok diyor
1163 Şak= Yarim şaklamak Yarim Yarim Doğramak.örn:girmiziyi şahlayip üstünede Duzu üfeledin Mi Bah O Zaman Dadina
1164 Şalak= Henüz olgunlaşmamış ham kavun karpuz, çıplak.
1165 Şaplak= Avuç içi ile vurulan tokat
1166 Şeddeli konuşmak= Bir lafı çarptırarak konuşmak özellikle.örn:gene şeddeli gonuşma allasan kele
1167 Şelek= Destelenmiş , bağlanmış
1168 Şepildek= Islanmış, berbat görüntü
1169 Şerbet= Nişan merasimi.örn:emmolunun şerbeti var yav çeyrek dahmah ilazim yarın oda bize gelir
1170 Şıltah= Gürültü,çığlık Ör: Ha bi ses ocaga batacca şılltağından köyü başımıza yığdın.
1171 Şıvgı= Ince Yaş cubuk Büyüklerimiz bizler kücükken siz hic ŞIVGIN tadini bilyomusunuz size simdi bi girisirsem diye korkuturlardi.yani sizi evire cevire ince cubukla döverim anlaminda
1172 Şikar bişiy= Az olan veya az olduğu için kiymetli olan. Ör: Benim tabama yimaa ne kadar şikar koydun, halbiysam daha kazanda bir sürü var.
1173 Şincik= Şimdi
1174 Şira hane= Üzümün suyunun çıkartılarak, pekmez yapmaya hazırlanan yer
1175 Şirahna= Şira hane . üzümlerin suyunu çıkarmak için yapılan yapı.
1176 Şirfitli= Eli,yüzü kirli,şireli Ör:Adama benzemedik şirfitli al şu bi galıp sabunuda yıkan il soona ne dir
1177 Şirrahimek= Şımarmak. Ör:Huyu batsın gozelcenin milleti gördümü böyle şirrahir.
1178 Şişek= Bir yaşını doldurmuş kuzu
1179 Şitengeç= Şimaran,simarik
1180 Şivemek= Övmek. Ör: Çocukları şivemesen, doğru dürüst yumuş buyuramazsın.
1181 Şiytenmek= Şimarmak
1182 Şorak= İçilmesi hoş olmayan su , tuzlu olan
1183 Şorhut= Uykudan Kalkinca Ağizda Ve Gözde Biriken çabak Ve Ağiz Sivisi.örn:yüzünü Bi Yihada Sufraya Otur Elin Yüzün Hep şorhut
1184 Şuncaaz= Küçüçük ,* Ör:Az Şuncaaz şey için o para istemek çok
1185 Tabiyet= Huy,karakter. Ör: Get öte kele Zennure bacı ne kötü tabiyetli hısımın var, boyu devrilecce bi aa bürgülü görse boynu gırılıyo bahacam diyi.
1186 Tahta= Sebze ekilen karıkların düzenli sırası
1187 Taka= Kerpiç duvarlarda çıra, gaz lambası, su ibriği konulan küçük dolap.
1188 Takım= Pipo ve ağızlık
1189 Talaz= Tozlu rüzgar
1190 Talebe= Öğrenci
1191 Taman= Hatırlasana .Örn:Ülen taman ben sana goca gözzeğen orada virdiydim zikkeyi
1192 Tapan= T Şeklindeki tarlaladaki kessekleri ezen tarım aracı. Ör: Tapanı goş(tak) motura
1193 Tapla= Tabak
1194 Tat= Dilsiz. örn:dilin yok mu yavrım tatmısın
1195 Tavatır= İyi, hoş, olumlu. Ör: Senin ev tavatır olmuş.
1196 Tay tekiş= Farklı. örn:ulen oğlum ayakkabın tay tekiş git düzelt keranacı seni
1197 Tebelleş= Sataşmak
1198 Teber= Abdal aşiretine mensup kişiler yoğunlukla kırşehirde olur
1199 Teberik= Yadigar hatıra. örn:bu ekke bıçağ dedemden teberrik galdı
1200 Tefek= Sebzenin yeşil yeri

Editor
25.02.2010, 14:21
1201 Tehliz= Gübre.tehliz:gübre veya yemın bos torbası. örn.yavrım şu tehlizi getirde içine otu koyalım
1202 Tekne= Römork . örn:tekneye çalı yüklemiş
1203 Telaşe= Telaş. örn:gan ter içinde telaşeynen gopuyodu bizim gelin mağrimse inek bızalamışda baytar arıyomu
1204 Teneşir= Cenazenin yıkandığı masa.örn:kırkından sonra azanı teneşir aklar
1205 Tengirşek= Yuvarlak
1206 Tengirşekli= Düz olmayan egri Ör:TabagIn kenarlarIda cok tengirsekliymis kezzi bacI
1207 Terek= Duvarda kap kacak koymak için raf
1208 Terevi= Teravih namazı. örn:terevi namazını barabar gılalımmı irbaam goca
1209 Terle goruk= Laylona poşete konan bir miktar koruk biraz tuz katılarah poşet sallanır birkac dakika sallandıktan sonra tuz laylonun icinde iyice terler ve koruk yaşarır afiyetle yenir.Ör:Ürüştüm kah aşşa bagdan ıcıh goruh yolda bi terle goruh yapalım.
1210 Teselleme= Bir konu anlatılırken, konunun daha iyi anlaşılması için konuyu hikayelemek, örneklemek. Ör: Ağaçören de en iyi tesellemeyi kim getirirdi biliyormusunuz acaba? Tabiki rahmetli Bazar Hacı.
1211 Teş= Leğen
1212 Teşt= İçinde pekmez kaynatılan yada eskilerde elbise yıkamak gibi ihtiyaçlarda kullanılan metal yada plastik gereçlerdir. çapları 1 metreden genellikle fazla olup derinlikleri 20-30 cm. yada az fazladır. ör : Sonbaharda bağ bozumu sırasında teşt ile kaynattığım
1213 Tevek= Bitki kök ve yaprakları
1214 Tevekkel= zavallı
1215 Tez= Acele, çabuk.
1216 Tezek= Hayanların gübresinden elde edilen bir tür yakacak.
1217 TIfIl= Küçük, çelimsiz, Ör:Böyük yiyeyecinde böyük gonuşmayacın dealmi Iraz bacı. Şo giden kohana kimsenin gelinini beanmiyodu ogluna aldıgı gızı gördünnü kele bek tıfıl yazzıh.
1218 Tıhırdaklı= Hastalıklı çelimsiz.örn:ne uğsürüyon gevır tıhırdahlı git bi hap yut
1219 Tıknaz= Kısa boylu
1220 Tınas atmak= Harmanlarda samanla tahılın tanesini ayırmak için rüzgardan faydalanarak savurmak. Ör.Oğlum bugun irken yatın zabah irken kakacıyık tınas atılacak
1221 Tınas atmak= Tane samanı rüzgarlı bir günde ayırmak. elbette havaya doğru atılır, rüzgarın etkisi ile saplar uzağa başak (taneler) lar olduğu yere düşer.
1222 Tınaz= Ekinin sürülmüş hali. Sap ve samanın karışık olduğu durumu.
1223 Tıngırdatmak= Çalmak vurmak. Örn: Haydi olum bi tıngırdat Neşetten
1224 Tıngır-teşt = Madeni leğen.
1225 Tırampa= Mal değişimi.
1226 Tırhıntı= Zayıf , çelimsiz, paspal.
1227 Tırmalamak= Cırmalamak
1228 Tike= Bi parça et . Örn: bi tike et verrsene.
1229 Tivsimek= Pörsümek, yorgun düşmek.
1230 Tohtur= Doktor
1231 Tokaç= Çamaşır yımakata kullanılan tahtadan yassı kalınca tahta.
1232 Toklu= Bir yaşını doldurmamış koyun.
1233 Tokya= Terlik. örn:tokyacı gelmiş gız yazlık tokya alalım
1234 Tombalabaşşak= Takla atmak gibi
1235 Topak= Yuvarlak. örn:topak daşın kenarı nari dey alır gaçarım seni(çekiç ali rahmetli)
1236 Topalak= Sulu köfte ama kiyma kullanilmaz unla yapilir
1237 Tornet= Otomobilin hareket mekanizması içinde bulunan ve sektörde rulman diye tabir edilen içi bilyelerden mamul çelik tekerlek ve bunu çocuklar kaykay benzeri bir araba yapmaktadırla, kamyon rulmanları kaliteli olur.Örn:İrefik len emmim bana sanayide Azılının or
1238 Tort= Köpeğin boynuna asılan çivili nesne
1239 Tosulamak= Emeklemek. Ör:Bebekler önce tosulamayı sonra da yürürmeyi öğrenirler
1240 Tozmak= Gezmek anlamında
1241 Tozzak= Bir takım yaban bitkilerinin başında olan pamuksu nesne. örn:baharın ortalıkta tozzaktan geçilmez
1242 Tozzak= Kangal isimli bitkinin olgunlaşmasından sonra uçan şeylerin adıdır. üstteki kısmlar uçarak tozlaşmayı (üreme) da sağlar.
1243 Töme= Kabarık
1244 Tönge= Tırpanla ekin biçerken sapların dağılmamasını sağlayan, ottan çıtlıktan yapılan
1245 Tuman= Şort veya koca don
1246 Tummak= Suyun içine dalmak
1247 Tutacak= Sıcak yemek kabının kulpundan tutmak içi kullanılan sürekli olarak ocağın yanında asılı bir kaç katlı bez
1248 Tutacak,dutgu= Sıcak yemek kabının kulpundan tutmak içi kullanılan sürekli olarak ocağın yanında asılı bir kaç katlı bez
1249 Tuturuk= Yakacak, tutuşturmalık
1250 Tuzsuz pelezede= Gereksiz işler, yapan insanlar için kullanılır. yani lüzümsuzlar/gereksizler için için söylenir. "gevur tuzsuz peleze neyine lazımsa söylemiş işte."
1251 Tükürcek= Tükürük sıvısı. örn:döşündeki tükürcekmi pakize bacı o nolaki
1252 Türkü çığırmak= Türkü söylemek. çığırmanın seslenme, çağırma anlamı da vardır.
1253 Tüvellenmek= Yuvarlanmak
1254 Tüymek= Herhangi bir yerde veya bir toplulukta kişinin zor durumda kalması sonucu bulunduğu alandan kaçmasıdır.Ör: Yağmur iyice bastırmadan tüyelim.Güreşlerini seyrettiğimiz iki deveden birisi yenileceğini anlayınca tüydü.
1255 Tüyüdevre= Bi çeşit tavuk famılyası adı tuyleri kıvırcık olur. örn:aman naciye bacı şooo tüyüdevre tavığın bi daş atta gıcı gırılsın kele
1256 Uçkur= İp anlamında. dikiş yaparken iğneyi uçkurlamak diye bir deyim vardır. yine uckuruna sahip olmak diye bir deyim vardır.
1257 Ufra= Un
1258 Uğra= Ekmek yapılırken, hamurun açılması için yanına konulan un.
1259 Uğrak= 1. Çok uğranılan yer. 2. Felçli kişi.
1260 Uğrun= Gizli, habersiz. Ör: "Uğrun uğrun gaş altından bakarken"
1261 Uhra= Yufka açılırkan kullanılan un.
1262 Uluk= Cürük
1263 Umsunuk= İstemek Arzu Etmek.örn:yoğurtlu Dürümmü Umsuluyon Kel
1264 Unük= Önlük. örn:fadime bibinin ünuğu tozlanmış
1265 Urg= Ense boyun arkası.örn:şoonun urguna bahale soba dirsağ gimi
1266 Urk= Agac kökü Ör:Aslanım bahale su soodünüzü gayri kesin yadalise aacın urgu bizim baacayi aldı vurdu
1267 Urum= Rum
1268 Urup= Tenekenin 1/3 ölçüsü
1269 Urupla= Buğday ölçü Birimi.örn:nabinin Dinginde Beş Urupla Yarma Varmiş Git A
1270 Usukmak= Uslanmak, akıllanmak, kendine gelmek.Ör: Eğitim herkesi usuturur.
1271 Uşluk= İp
1272 Uşluk= zannedersem iplik olması muhtemel ebem uşluk isteyince bi hayli uşluk aradım gözleride görmezdi rahmatlığın.örn:guzum döşşeğen altında bi uşluk varıdı bi bahale
1273 Utlu= Agırbaslı,hal ve hareketlerinde cıvık olmayan ,cekingen Ör:Kele güldeste nagadarI utlu gelinin varimis sen otur dimeden sufranin basina oturmadI.Aar bizim gadana gelin ossaydı hic kimseyi dinnemezdi nediyim anam talih
1274 Uylaşmak= Anlaşmak
1275 Üğsemek= Özlemek. örn:yavrım gurbannnarın olurum sana bi üğsedim bıldır geldinde bek iyi olduydu bi daha gel bah tilifonu dedene viriyom haydı
1276 Üğsüz= Öksüz annesi olmayan ölmüş. örn:amovv üğsüz guzuum pendir yinni
1277 Üleş= Leş Hayvanin Cesedine Denir Genelde Kedi Köpek Gibi Pençeli Hayvanlara Dair Bir Deyim.örn:şoo Köpan üleşi Ne Pis Kohuyo Yav Alin Daş Galeye Atin Yav
1278 Üleş= Leş Hayvanin Cesedine Denir Genelde Kedi Köpek Gibi Pençeli Hayvanlara Dair Bir Deyim.örn:şoo Köpan üleşi Ne Pis Kohuyo Yav Alin Daş Galeye Atin Yav
1279 Üleşmek= Bölüşmek
1280 Ülüzgar= Rüzgar. örn:ülüzgar esiyo gapıyı gapat
1281 Ürmek= Köpek havlaması.
1282 Üssüyün= Hüseyin .örn. Üssüyünlerin ordamıydın.
1283 Ütgün.= Hükela ,guvalgac
1284 Üvendere= Kağnıyı çeken, çift süren hayvana dürtlemek için ucu çivili uzun sopa. Ör : Elifcigin öküzleri kağnı ile mermileri taşırken hiç ucu çivili sopa ile ikaz yemeden çekmişlerdi mermi yüklü kağnısını.
1285 Üvez= Çok küçük parazit sinek. örn:sıcakta üvezler sırtımıza yapış len
1286 Üzlük= Küçük çanaktan kap şimdi adı güveç diye muteber.örn:bi üzlük pahlayı yidi bi üstüne bi gulgulu su içti o bi yaşi kele
1287 Üzlük= Küçük çömlek. Ör : Üzlükte peynir çok güzeldir. Ama üzlüğün yerini teneke çoktan almış durumda.
1288 Vaarsak= Genellikle koyunlarda çok bulunan,soktuğu zaman çok tehlikeli olabilen zehirli bir böcek Ör:Yayrım goyunu gırharken dıggat it aman vaarsak ne sokar,aha bah şurda bi tane var eşşek gadar.
1289 Valla= Yemin sözüdür.
1290 Varrık baaalım= Geliriz bakalım
1291 Velesbirt= Bisiklet
1292 Veran= Harap,virane. Örn:hasanın evi veran oldu.
1293 Verep= Yamac,dik yokuş.ör:Aşır emminin ford verep yukari çıkarken gara tiren gibi duman çikariyodu
1294 Vınılamak= Havaya atılan maddenin ses çıkarma ölçüsü.
1295 Vıttırıvızzık= Hiç önemli olmayan, içi boş
1296 Vuruşmak= Büyük baş hayvanların döğüşmesi.
1297 Yaalık= Ceplerde taşınan mendil.Eskiden kagıt selpak mendillerin pek yaygın olmadıgı zamanlarda ceplerde eksik edilmezdi.Ör:Aslanım yaalın gayışa dönmüş len cişmenin altına suya dutta bi yıha navar sanhı
1298 Yaarnım= Sırt kısmı. örn.yaarnım çok ağrıyo
1299 Yaba= Ağzı oldukça geniş ve yayvan ucu ise zikzak şeklinde kendinden dişli uzun saplı tahıllar için kullanılan tahtadan yapılan kürek. Rüzgar olduğunda yaba ile ekin savrulur, daneler sabandan ayrılır. Ör : Yaba ile tınazın savrulduğu zamanlar, ah nerdesin deme
1300 Yaba= tane ile samanı ayırmak için savurma aracı.
1301 Yaban= yaban çevre dış mekanlar
1302 Yadırgı= Yabancı , başka bir insan veya hayvan içinde kullanılır. Ör . Çoban sürüsü içerisindeki yadırgı koyunları seçmek, ayırmak için öylesine uğraştıki, halden kılıktan çıktı. Ör: Günümüz modern topluluklar öylesine karışık olarak yaşamaktalarki kim yerli kim
1303 Yağır= Büyük baş hayvanlarda bir yerin sürtünerek oluşturduğu yara.
1304 Yağlama= Yufka ekmekle yapılan tereyağlı yemek
1305 Yağlı gayiş= Bi çeşit oyun kelle oynanırkende gayişcibaşı olur.örn:yağlıgayişi yiyince düzeldi-dölek durun uşak yağlı gayiş geliyoo
1306 Yağlık= Mendil.
1307 Yağteli= Pis,kirli kimselere denir.
1308 Yahmak= Annesi ölen kuzuyu başka bir koyuna alıştırmak koyunun bu yabancı kuzuyu kabullenmesi için bi takm iksir gibi bileşenler sürülür kuzunun üstüne Örn: Gocaa ekiz guzuların anası ölmüş göruyonnu kötü guzuyu şo şişağa yah bayrı yazzık
1309 Yahte= Yemek lekesi. örn:döşündeki yahte ney bacım bi çitile bayrı
1310 Yakmak= Yuzuyu koyuna yakmak alıştırmak
1311 Yal= Köpekler için arpa unu ve sudan yapılan karışım.
1312 Yalak= Küçük su birikintileri. Hayvanlar içsin diye yer oyularak yapılır. Betonlada yapılırsa da ki yapılıyor. Daha orijinal dir.
1313 Yalançı emzik= Emzik . ÖRN: ŞU OĞLANIN AĞZINDAN YALANÇI EMZİĞİ AL
1314 Yalandan= Aşagıdaki o daalden o daalden deyimi gibi fazla önemsemeden bir girişimde bulunmak ve ya rol yap anlamında. Örn: Eğer anan salmazsa, yalandan hastalan gelll, leyli vay leyli sazcı sazın gırılmış, ben onun ustasıyım leyli leyli
1315 Yalandırmak= Yalanla kandırmak.
1316 Yalbırdak= Yarı çıplak
1317 Yallı= Bakımsız çirkin görünümlü olan
1318 Yamaç= Verep
1319 Yamak= Yardımcı veya sitil.
1320 Yamız= Omuz Ör:Aar bida ineklerin ,bizim ekinde yayıldığını gorürsem su üvendereyi yamızında gırarım.
1321 Yammak= Bükmek, eğmek. muhtemelen yamuk kelimeside buradan geliyor. kendi aralarında "ağzını yamma" diye bir ifade de vardır.
1322 Yanaz= Söylenenin tam aksini yapan ,aksi hareket edenler. Aslinda bu sözcük tam olarak yanaz söylenmiyor ama bazi sesler varki harflerle ifada edilemiyor.
1323 Yansılamak= Söylenen lafı tekrar iade etmek herşeye bir laf yaetiştirmek. Örn: Amov İmine Bacı ağzıyında ayarı bozulmuş, kele ne laf virsem, hemen yansılıyon il adama güler
1324 Yanyanıç= Yengeç
1325 Yapalı= Saci taranmamis olan
1326 Yapılı= Nesneye Benzemek Onun Gibi Olmak.örn:gevir Siçan Yapili Ne Kemiriyon Armidi Bide Hotuk Goyurmuş Bahale
1327 Yaralamak= Bir kimseye kızmak o kişiyi tazirlemek. Örn. Biraz kibar konuş ta beni yaralama bari.
1328 Yarmak= Çalmak, hırsızlık yapmak.
1329 Yarpız= Nane gibi ıtırlı bir bitki
1330 Yarpuz= Bir çeşit nane
1331 Yaşı karalesice= Ölesice. salı yaşı (kara-yere) gelesice dir. yerel söylenişi bizde yazdığım gibidir.
1332 Yaşlarıgaralesice= Yaşın küçülsün, bahtın kötü olsun.Bir tür kızma sözü. Örn: yaşlarıgaragelesice gelmedi görüyonmu.
1333 Yav= Karşımızda konuşulan kişiye hitap şekli.
1334 Yavan= Katıksız
1335 Yavuncumak = Yalvarmak
1336 Yayak= Yaya olarak bir yere gitmek. örn:geceynen yayak devedamının çöle inmiş yav
1337 Yaylım yeri = Hayvanların otlatılması gereken, otların bulunduğu yerler veya meralar.
1338 Yaymak= Davarlara kırda bayırda ot yedirmek.Örn: hamızanın paşa hozanı yaymış.
1339 Yazaağar= Herhalde,öyledir, değilmi
1340 Yazı= Yazı: Yaban, çevre. Ör: Bahar geldiğinde yazı, yabanne kadar da güzel olur. Bayar da yazı da gezmek değişilmez hiş bir şeye.
1341 Yediardaş= Bir çeşik böcek. örn:tandırlıkta yediardaş öldürdüm
1342 Yeğni= Hafif
1343 Yeğnicek= Üzerine vazife olmayan, basitce şeyer yapan veya basit işlerle uğraşan
1344 Yeğnicek= Küçüklerin büyüklerine karşı saygı sınırlarını aşmamak kaydı ile çeştili çocukca haraketler. Ör: Yavrum dölek dur, iyice yeğniceklendin artık.
1345 Yekinmek= Kalkıp fırlamak
1346 Yekten= Topyekün Ör:Yek başına, on kişinin yaptığı işi yaptı.
1347 Yelfe= Bir tür kuş. Örn: Yaap Goca, ahşama gadar tüfeği yelfe furmuş.
1348 Yelikmek= Şimarmak, Kötülüğe, belaya davetiye çıkartmak.
1349 Yelmek= Sağa-sola koşuşturmak Ör:Kışın karda kırlarda yeldiğimiz günler.
1350 Yeltenmek= Yönelmek, teşebbüs etmeye çalışmak. Ör: Aylar ve yıllar geçti gittide, seni sevdiğimi söylemeye bir türlü yeltenemedim.
1351 Yenice= Yeni ekilmiş üzüm bağı
1352 Yetmek= Olgunlaşmak
1353 Yılık= Şaşı
1354 Yiğinnetmek= Suyu hizli akitmak
1355 Yikdaptan= İlk etapta, ibdilla, öncelikle..Örn: Yikdaptan bağ bellenecek bi görürsem gıvızin gaçdığınızı gulaklarınızı bıdarım uşak
1356 Yikleşmek= Güç artırarak baskı kurmak.
1357 Yilme= Çelik çomak oyununda çeliği tutmaya çalışan kişi veya çeliği tutma işi. Örn:leuv çeliği gömüğün içine atacam dut bahalım yilme yildirecem seni.
1358 Yilpizağ= Çok ince örümcek ağı gibi...Örn:aman yavrım elindağ ipde yilpizağ gimi nagadarı ince git tavatır bi ip getir ya daalse eşşağ neynen örklüyecik yavrım eşşek durmaz
1359 Yiniceköy= Yeniceköy,hosraf:hüsrev,çatalçişme:çatal çeşme,kaboğlak:yeni ismi pınarbaşı,hocabali:hocabeyli,apınar:akpınar,kanlış la:namlıkışla,PANLI:AĞAÇOREN,çöl:iğdeli yaylası
1360 Yirak= Uzak . örn:yirak yirden geldim bi soğuklanayım gız
1361 Yirik= Dudakları tavşan dudağı olanlar için söylenir
1362 Yiril yiril kokmak= Sası sası gibi kokmak.örn:yavrım hiç çimmiyonmu yiril yiril kokuyon
1363 Yiygi= Evde ekmek yapımında kullanılmak üzere ayrılan buğday. Ör: Karınca yaz boyunca, kışa hazırlık için yiygi toplamakla meşgul olurken, agustos böceği yaz boyu saz çalıp eğlenmiş. Kış gelince de aç kalmış ve karıncanın kapısını boynu bükük bir şekilde çalmış
1364 Yiygi= Yiyecek
1365 Yonga= Ağaç talaşının irisi.
1366 Yoo= Hayır
1367 Yorak= Lastik sapan aletinin ucunda lastiklere tutturulmuş deri parçası, içine taş konup hedef gözetme esasına dayalı bir nevi bu basit silahın mermi haznesi. Örn:Lastik sapan yorağı deri olursa tavatır olur ledami len
1368 Yoz= Kısır koyun.
1369 Yozmak= Eskisi Gibi Iyi Davranmayip Araya Mesafe Koymak Ör:aralarinda ne gectiyse birbirlerini yozmaya basladilar
1370 Yöymiye= yevmiye günlük gündelik çalışmayla elde edilen kazanç. örn:kel ustanın yanında yöymiyeyle çalıştım
1371 Yuha= Derin olmayan, Burası Yuha burada yüzebilirsin
1372 Yuka= ince, derin olmayan, zayıf. Ör : Eskiden sular toprağın yuka yerlerinden çıkardı ve çeşmeden akardı. Şimdilerde su yuka yerlerde kalmadı.
1373 Yumak= 1) hamur yoğurulduktan sonra, yufka açılmazdan evvelki, küçük küçük toplara benzer hale getirilmiş şekli. "yumak tutmak" tabiri o işi yapma eylemini anlatır. 2) yıkamak anlamında.
1374 Yumuş buyurmak= Birilerine herhangi bir şeyin yapılmasını istemek.
1375 Yumuşa dönmek= Yapılması istenilen şeyi yapmak.Ör:Düğünde yumuşa dönecek adam lazım
1376 Yunmak= Yıkanmak. Örnek: dünaan bağdaki gölde iycene yundum.
1377 Yutak= Köpeklerin Kaldigi Barinak
1378 Yüklü= Hamile
1379 Yüklük= Yorgan ve döşeklerin konulduğu yer.
1380 Yülemek= Keserek kücültmek, traş etmek
1381 Yülümek= Tıraş etmek
1382 Yüzünguyulu= Yüzüstü yatmak. Ör: yüzünguylu yatele
1383 Zabah= Sabah
1384 Zaearrı= Eşekleri kızıştırmak için söylenen bir çeşit eşeğe gaz verme komutu eşeğe kısaca ver coşkuyu demek gibi eşek saartirken söylenir di…örn:zaearri hele gara eşşağa
1385 Zağ= mera veya özzeklerde çıkan bir tür otun bitkinin meydana getirdiği sıvı eski zamanda (eveli)lambaya konulup faydalınılan sıvı gaz gibi yani. örn:lambaya birez zağ goy gelin hindi baban gelir yav
1386 Zağar= Küçük köpeklere denir.
1387 Zaharki= Demekki. Ör:Herhalde Zaharki tren gelmeyecek
1388 Zahra= Tahıl ürünleri, bugday , hububat
1389 Zahra = Zahra : Buyday ,. Ör : Bu sene zahra bayağı bi bereketli çıktı.
1390 Zalıp= Sanırım salip yani haç anlamında hiristiyan haçı arabça salip demek bu kelime şeddeli bir kaç laf ardından söylenirdi ama tam manasını bende bilmiyorum tahmin üzre. örn:ülen gevır zalıp yiye yiye şişecin bahale az yi ekmağ elinden alan mı var
1391 Zamharı= Ocak ayı
1392 Zavar= Arpa unundan yapılmış un. ör: yarın zavar üğütmeye gideceğiz.Köpeklere verilen arpa unu.örn:kopeklerin zavarı bitmiş sabanla hosrafa gidinde uğudün gelin
1393 Zaybah= Zayıf,dayaniksız Ör:Yoh len sen onun galahlı gulahlı olduguna bahma pek zaybah, ıcıcıh bi arı sohduydu oküz gibi bös bös bögürdü.
1394 Zekarette yatmak= Ölüm döşeğinde yatmak.örn:-herif zekarette galsam bana bakannı. örn:-herif zekarette galsam bana bakannı. -o biyaşi o nası laf allasan bahmammı garı
1395 Zembelek= Kapıyı açıp kapamaya yarayan mekanizma zemberek.örnek: zembeleğin dili düşmüş, kapıyı nasıl açacağımı bilmiyorum
1396 Zerdeli= Kayısı
1397 Zerhoş= Sarhoş. örn:zerhoş gibi ne sallanıyon len
1398 Zıklanmak= Çok acele,apar topar o an ne bulduyse atıştırmak, yemek
1399 Zılgıt= Azar. Ör: Çocukların büyüklerinden duydukları azar, acaba çocukların büyüklerin laflarını dinleyememelerinden mi, yada büyüklerin çocukları anlayamamalarından mı kaynaklanır?
1400 Zınarmak= Gürültülü bir şekilde bağıran çağıran kişiye bir kızgınlık nidasıdır. "gene (yine) zınardı? yada ne eşşek gibi zınarıyon?"
1401 Zırakı= İri yetikin kimseye denir.
1402 Zırf= Çamaşır yımakata kullanılan tahtadan yassı kalınca tahta.
1403 Zırıncımak= Oyalamak, geciktirmek. Ör: Elinde olmayan (durumu iyi olmayanlar) çocuklarının istekleri karşısında içleri burkularak, onları genelde zırıncıtırlar. Böylece durumu geçiştirmek isterler.
1404 Zırtaboz= Olgunlaşmamış, sulu hareketli,çiğ kimse.
1405 Zibil= Yere dökülmüş, süpürülmesi gereken, toplanabilir şeyler.
1406 Zirgil= Sataşan, problemli, zararı dokunma ihtimali olan.
1407 Ziymak= Karda Kaymak
1408 Zobu = Aşiri Derecede şişman Kimse.örn:şooo Zobuyu Görüyonnu Lön Lön Geliyo
1409 Zoğ= Ensenin kulağın arkasına doğru olan kısmı.
1410 Zottirik= Elinden iş gelmeyen, eli işe yakışmayan,işe pişmemiş olan,boylu poslu olmakla birlikte kalıbının adamı olmayan.
1411 Zöhre= Zehra
1412 Zöhüm= zöhüm:ızdırap acı. Ör:gelinin çektiği zöhümü şu köyde çeken yok yav gorsen bide işcimel ki
1413 Zöplengi= Dayama
1414 Zurba= Çokluk, çok olan. Ör : Oğlum gördünmü sizin evin önündeki akasyaya bi zurba sığırcık konmuş
1415 Zurna = Bebek emziği..Örn: Sıpanın ağzındağ zurnayı bi al kele ağzı yara oldu ellam fitiye bacı

Ağaçören İlçesi Resmi Web Sitesinin değerli üyelerinin katkıları ile şu ana kadar 1415 kelime toplanmıştır.

Editor
25.02.2010, 14:22
--------------------------------------------------------------------------------

-------------YARATILANI SEV YARATANDAN ÖTÜRÜ-Yunus Emre -----------


AÇIKLAMALAR :


BU ÇALIŞMADA EMEĞİ GEÇEN MEMLEKET VE AĞAÇÖREN SEVDALISI
DOSTLARA SONSUZ TEŞEKKÜR VE ŞÜKRANLARIMIZI SUNARIZ...
---------------------------------------------------------------

NEDEN YÖRESEL KELİMELER?


Bu çalışmanın amaçları ;

1 - Yöresel olarak da ne kadar zengin bir kelime mirasına sahip olduğumuzu belirtmek,
2 - Unutulmaya yüz tutan kelime zenginliğimizi gelecek nesillere aktarmak,
3 - Yöremizde çeşitli vesilelerle görev yapan kişilere kılavuzlut etmektir.

Not: Bu bilgileri kütüphanesine koymak isteyen arkadaşlar; buradan kelimeleri kopya edip Word belgesine aktararak, Word belgesinde sayfa düzenlemesi yaparak bastırabilirler.


NOT: Bu bölüme kelime -deyim- atasözü eklemeyin. Burası toplu olarak bulunan bölüm.


DİKKAT : Yöresel kelimelerde belirli bir safhaya gelmiş bulunmaktayız. Sırada Yöresel deyimler var. Bildiğiniz gibi deyimlerde de belirli bir birikim oldu. Deyimlerinde biriken bölümünü düzenleme yaptıktan sonra buraya aktaracağız. Ancak deyimler çalışması hala devam etmektedir. Daha sonra da yöresel atasözleri devam edecek. Siz değerli gönülverenlerden desteklerinizi devam ettirmenizi istiyoruz.

Editor
25.02.2010, 14:23
Burasıda konu ile ilgili olarak teşekkür bölümümüz;

-Yeniceköy'den Öğretmen Mehmet Ülger'e (Konuyu fikirleri ile buraya getirmesi ve önemli katkıları,
-Ağaçören' den sitedeki "aleyçik" rumuzlu isimli arkadaş'a (Yöresel şiveyi yazmalarının güzelliklerine)
-Ağaçören'den sitedeki "NECİP" rumuzlu arkadaş,(Yöresel şive ile yazmalarının güzel değerlerine )

Ayrıca tüm katkıda bulunan gönül dostlarına, fedakarlıklarını sergileyenlere,

Çevremiz halkımız adına teşekkürlerimizi sunuyoruz ve kıvançlı olduğumuzu dile getiriyoruz

eleyçik ve NECİP isimli arkadaşlarımız, isterlerse isimlerini buraya yazabilirler.

Editor
25.02.2010, 14:23
aleyçik (http://www.agacorenli.com/forum/member.php?u=1748)
Kullanıcı GrubuBinBaşı
Kullanıcı BilgileriRuh Halim:

[/URL]

Üyelik tarihi: 11.08.2007
Cinsiyet: Mesajlar: 535

[URL="http://www.agacorenli.com/forum/#top"]« Ayrıntılar » (http://www.agacorenli.com/forum/member.php?u=1748)Teşekkür DurumuTeşekkür etti: 471
Teşekkür almış 1336 Memleket AkteviteSeviye:
21 []
Paylasim: 50 / 507

Güç: 178 / 3780

Tecrübe: 30%

İletişim


http://www.agacorenli.com/forum/images/icons/icon1.gif Cevap: Ağaçören çevresinde kullanılan yöresel kelimeler
http://www.agacorenli.com/images/clear_dot.gif AÇIK MEKTUP

Sayın İlhami rumuzlu üye

Günümüzde teknoloji ile gelişen değişimlerin sonucunda artık insanlar uzakları yakın yakınları uzak kılabilmekte… Eski dönemlerde dağın arkasında hangi yerleşim birimi var bu bilinmezken şimdi dünyanın her yerinden haberdar olunabilmekte..hepimizin yaşantısına katkı sağlayan bu değişim teknolojisi bize de karınca kararınca bir miktar katkı sağladı.Burada belirtmek istediğim senin sayende bizler geçmişle günümüzü harmanladık. Ortaya belki lokal anlamda “DİVAN-I LÜGATÜT TÜRK” nevi bir eser çıktı.Eğer ömrümüz yeterde o günleri görürsek eminim yazdıklarımın doğruluk payı çıkacak.Düşünmekten geri kalamıyorum çevremizde gelecek nesillere ne bırakabiliriz diye çünkü bizler dedelerimizden aldığımız bu birbirinden kıymetli sözcükleri bir çokları maalesef kültür erozyonuna uğramakla anlamakta güçlük çekseler de onlardan aldık.Misyonumuzu bu şekilde üstlendik bir derleme haline getirdik.Teşekkür bölümünde teşekkürlerinizi aldım asıl teşekkür edilecek insanlar bu kelimelerin yaratıcısı ağızlarında diş kalmamakla kelimeye ayrı bir telaffuz güzelliği katan büyüklerimiz eminim bir bu kadarda atasözü ve deyim var.Ama ben şahsım adına Ağaçören’den uzak olmam hasebiyle hafızama kazınmış bu kelimeleri yazabildim.Emek ve alın terinin meyvelerini görmek tarif edilemez bir lezzet bu lezzeti yaşatanlara teşekkürler..Bugün ülkemizde ve dünyada gelişmekte olan ülkelerde diline sahip çık fikirleri ortaya atılmakta madem toplumun en ufak birimi aile ve toplum onun üzerine inşa ediliyor..Dilimizde bütün güzellikleriyle sahip çıkılmayı bekliyor..En azından günlük konuşmalarımızda dilimizi kullanmıyorsak ta en azından bu dokümanları bir çıktı halinde saklamalıyız..En azından göçüp gidince bu dünyadan arkamızdan bir fatiha nedeni sebebi olur.
Site içerisinde reytingi yüksek bir konuydu yöresel kelimeler cevap katılımı cılızda olsa bir kuru teşekkür bölümü de boynu bükükte olsa okunma oranı yüksek bir bölümdü..Ama katkı olarak bıkmadan usanmadan yazan yazarlarımız vardı.Gönül isterdi ki katılım yazmakla olsaydı ve daha zengin içerik çıksaydı..Belki komik gelebilir ama sırf bir kelime dökülsün diye hafızama 2 saat düşündüğüm oldu geçmiş günlere döndüm ve bu bana ayrı bir nostalji yaşattı..Yöresel kelimeler apayrı bir dünya bu dünya içinde gerçek kimliyle yaşayan ve duygu ve düşüncelerini döken tüm arkadaşlara buradan teşekkür ederim.Yöresel kelimeler bitmiş değil buradan sizlerden bağış bekliyor..

Sayın ilhami rumuzlu üye

İsimlerimizi yazmamızı dilemişsiniz ismimizin ne önemi var önemli olan yöresel kelimelerin bu seviyeye gelmesiydi.O da oldu..Necip kardeşimize de kucak dolusu sevgiler Allah gönlüne göre versin o olmasa ben yazamazdım.. O yazdıkça aşık misali benimde yazma isteğim doğdu..Buna bizim yöremizde iddalaşmak denir. Biz yararlı bir iddalaşmaya girdik,sonucunda böyle bir eser çıktı..

Saygılarla Aleyçik

Editor
27.02.2010, 13:35
!!!!!!!!